English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ A ] / Arabayı

Arabayı traduction Anglais

19,578 traduction parallèle
Durdur arabayı.
Stop the car.
Arabayı sürüş tarzınıza rağmen mi?
It's a crime. - After the way you were driving...
Arabayı krikoyla kaldırmamız gerek. Çıkar şunları dışarı.
Gotta lift your car up on the jack, so get'em out.
Arabayı tamir edecekler.
They need to fix the car.
- Arabayı bana kullandırdı.
- No, he made me drive.
- Bu arabayı ne sikime hatırlayayım?
Why should I recognize this fucking car?
Arabayı durdur, Tony.
Stop the car, Tony.
Arabayı alayım.
I'll get the car.
Bill, arabayı durdur.
Bill, stop the car.
Arabayı durdur.
Stop the car.
Arabayı kenara çektim, Allen'ın evinin yanından aşağıya doğru yürüdüm.
Yeah. So I park. I walk down the side of the Allen's house,
Arabayı arıyor musunuz?
You lookin'for the car?
Arabayı da sürerim diyorsun.
And I'm driving.
Wash'a söyleyin arabayı getirsin.
Have Wash bring the car around.
- Arabayı durdur, arabayı durdur!
Stop the van. Stop the van!
En azından arabayı kullandığında nerede olduğunu biliriz.
At least then we'll know where she is - when she's driving that.
Arabayı alabilirsiniz Sorun yok, sorun yok.
You can just take the car. It's all right. It's all right.
Lütfen, beni bırakın. Arabayı alabilirsiniz.
Please, can I just leave and you can take the car?
Ben bırakacağım. Arabayı sız alın.
I leave the car, you take the car.
Çünkü bu arabayı arayacaklar.
This car's so much better! Because they're gonna be looking for us now in this one.
Arabayı siper olarak kullanın!
Joey, use the car for cover!
Arabayı New York'a götür. lşi bitir.
Take the car to New York. You finish it!
Peşinden gidin, ben de arabayı getireyim.
Chase his ass, and I'll go get the car.
Önünde sonunda aynı arabayı sürmekten canınız sıkılacak.
Uh,'cause... Sooner or later, you're gonna get tired Of the same cars driving down it.
- Arabayı alıp yola koyulacağım.
On the way to get my rental.
- Biz arabayı getirelim.
We'll bring the car over.
Arabayı çalıştır!
Start it up!
Arabayı gördü mü?
Did he see the van?
Arabayı deldim geçtim, o derece.
I'm THROUGH the floor.
Ayrıca onu Luton'a gelmek ve arabayı çalmak konusunda ikna etti o sırada o da Steve Mullen'i öldürdü.
She also persuaded him to drive to Luton and stole the car while he was there and used it to kill Steve Mullen.
Dışarıda park edilmiş böyle son model bir arabayı nasıl kazandın acaba?
How'd you earn that new hunk of metal that's parked outside?
Arabayı bırak, konuşmak istiyorum.
Turn the car off, I want to talk.
Bu arabayı bugün yok et.
Make this car disappear today.
Arabayı aldı ama nereye gittiğini söylemedi.
He took the car but he didn't tell me where.
Lanet olası arabayı çalıştır.
Start the fucking car.
"Kayıt" dediğimizde, arabayı çalıştır ve kapıya doğru sür.
When we say "action", start the car and drive to the gate.
Ya arabayı nerede bulduğumu sahibe anlatırım..
I tell the massa where I found your wagon.
Sahip, sadece arabayı buluğumuzu söylemek istedik.
Well, massa, we just wanted to say we found your wagon.
Bize arabayı ve silahları veren adamın kim olduğunu bilmiyor musun?
Whoever gave us the car and the guns, - you don't know who that is? - The less you know, the better, Joni.
Buraya gelen her arabayı, giriş ve çıkış yapan her insanı görüyorum.
I got eyes on every single car comes through here, every single person checks in or out.
Arabayı da alırdık.
And we'd take the car.
- Tamam, arabayı ben kullanırım.
Okay. I'm driving.
Birkaç arabayı gönder.
Send a couple of cars in.
- Arabayı getiriyorum ben. - Tamam.
- I'm gonna bring the car.
- Evet arabayı da ektim.
Yeah, and I... I ditched the car.
Bu arabayı çalmak için neler yaptım biliyor musun sen?
You know what I went through to steal this car?
Arabayı bırakmak zorunda kalmış.
He had to ditch the car.
Durdurun arabayı!
Stop the car!
Ne dediler ( Çevir arabayı.
Something just exploded at the finish line. What did he say? Let's turn around, Q.
Neden bu arabayı... almıyoruz? Bu araba çok iyı.
Why do I have to take this car?
Arabayı sen parçaladın.
You crashed the car.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]