Başın dertte mi traduction Anglais
199 traduction parallèle
Başın dertte mi?
In trouble?
Başın dertte mi?
Are you in trouble? I must flee the country.
Başın dertte mi?
You in trouble?
Başın dertte mi?
Are you in trouble?
O zamandan beri erkeklerle başın dertte mi?
You been having problems with men since then?
Başın dertte mi?
You havin'trouble gettin'a drink?
- Başın dertte mi?
- Are you in trouble?
- Başın dertte mi?
- Are you in any trouble?
- Başın dertte mi?
- You havin'trouble?
- Başın dertte mi?
- What, are you having trouble?
Polisle başın dertte mi yoksa?
Are you in some kind of trouble with the police?
Collins, eldivenlerinle başın dertte mi?
Hey, Collins, you got trouble with your glove, try catching it with your ass!
Başın dertte mi?
Have some trouble?
Başın dertte mi?
Did you get into trouble?
Lucas, başın dertte mi?
Lucas, are you in trouble?
- Başın dertte mi baba?
- Are you in trouble, Dad?
Başın dertte mi evlat?
You in a bit of trouble, son?
Başınız dertte mi hanımefendi?
A lady in distress?
Evet, başınızın dertte olduğunu duydum, yardımım dokunabilir mi diye geldim.
Yes, I heard that you were in trouble and came over to see if I could help you out.
- Dora'nın başı dertte mi?
Is Dora in trouble?
Başınız dertte mi?
You boys in some trouble?
Bayanların başı dertte mi?
- Four ladies in trouble?
- Başın biraz dertte, değil mi?
- You're in a bit of a mess, aren't you?
Senin de mi başın dertte, ha?
Having trouble, too, huh?
Başın gene mi dertte?
Are you in trouble again?
Düşes ve yavruların başı dertte mi?
Duchess and kittens in trouble?
- Ve Marty Augustine'le başın biraz dertte, değil mi? - Evet.
And you're in a little trouble with Marty Augustine, huh?
Başımızın dertte olduğunu görmedin mi?
You didn't know we were in trouble?
Bu İtalyan'ın başı dertte mi?
The Italian do anything wrong?
Başınız büyük dertte, değil mi?
- Four. - Six.
Jessica'nın başı dertte mi?
Jimmy is in trouble?
Birincisi, kızın başı dertte mi bilmiyoruz.
For one thing, we don't know the girl's in trouble.
- Başınız dertte mi yoksa?
Are you in trouble? Mm-mmm.
Eşinle başın dertte öyle değil mi?
You got husband troubles?
Ben, Princess Eilonwy. Başın büyük dertte, değil mi?
I'm Princess Eilonwy and you're in bad trouble, aren't you?
- Arkadaşının başı dertte mi?
- Is your friend in trouble?
Albay Decker, A Takımı'nın peşinde olduğunuz o üç uzun yılda onların yardım ettiği, başı dertte olan siviller fark ettiniz mi hiç?
Colonel Decker, in those three long years that you pursued the A-Team, were you ever aware of any civilians who were in trouble that they might have helped?
( Tico Arriola = Başın benim yüzünden dertte mi, ağabey?
You're in trouble?
Lassard'ın başı dertte mi?
Lassard's in trouble?
Başınız dertte mi çocuklar?
You kids having some trouble?
- Flash'ın başı yine mi dertte?
- Is Flash in trouble again?
Yaşayanlarla başınız dertte mi?
Troubled by the living?
Yaşayanlarla başınız dertte mi?
Having trouble with the living?
Başınız biraz dertte, öyle değil mi?
You have got yourself into a pickle, haven't you?
Bayan Bianca'nın başı dertte mi?
Miss Bianca's in trouble?
Başın dertte değil mi?
You're in trouble, aren't you?
- Gerçekten başım dertte mi sandın?
- You really thought I was in trouble? - I did.
Onların da başı dertte mi?
They just another lost cause to you?
Başın polisle mi dertte?
You in trouble with the law'?
Başınız dertte mi?
Are you in some kind of trouble?
Babamın başı dertte mi?
Is my daddy in trouble?