Bekleyin traduction Anglais
20,174 traduction parallèle
Bekleyin!
Wait!
Bekleyin fotoğraf makinamı alayım, fotoğraf çekinmemiz lazım.
Let me get my camera. I need a picture.
Burada bekleyin.
Wait right here.
- Bekleyin.
- Wait! - Just wait.
Hepiniz dışarıda bekleyin lütfen.
All of you, please wait outside.
- Beni bekleyin. Güçlü olsun.
Just make it strong.
Bekleyin.
Wait.
- Tamam tamam, bekleyin.
- Okay, okay, hold on.
Altınıza sıçana kadar bekleyin.
Wait until you shit on yourself.
Benden haber bekleyin.
Stay tuned.
Bekleyin.
Just wait.
değerlendirmeniz güncellenene kadar burada bekleyin.
Trainees, please wait here until your security-clearance status has been updated.
Bekleyin lütfen?
Sit tight, okay?
Siz bekleyin, adınızı listeye ekleyeceğim.
If you'll just take a seat, I'll put your name on the list.
Burada bekleyin.
Wait here.
- Bekleyin, bekleyin, millet.
- Wait, wait, guys.
Bekleyin bir dakika.Şuna bakın.
Wait a minute. Look at this.
- Bekleyin.
Wait.
Bekleyin, şu Zamanla Mucize Seti'ni almak istiyorum.
Oh, oh, wait. I wanted to buy that TimeWise Miracle set.
Bekleyin bu harika olabilir.
Wait, this could be great.
Bir dakika bekleyin.
Hang on a minute. My god.
Bekleyin, Müfettiş, size söylememi istediği bir şeyi diyeceğim.
Oh, wait there, Inspector, there was something he told me not to tell you.
Beyefendi, lütfen orada bekleyin.
Sir, please hold right there.
Kimseyle konuşmadığından emin olun, ve ben gelene kadar başında bekleyin.
Make sure she doesn't talk to anybody, and you stay with her until I get back.
Bekleyin.
Wait!
- Bekleyin. Oh...
- Wait for it.
Emrimi bekleyin.
On my call.
Siz ikiniz burada bekleyin!
You two wait here!
Bekleyin yanlış katta olmalıyız.
Uh, wait, we must be on the wrong floor.
Dışarı çıkın ve benim emirlerimi bekleyin.
Go outside and await my instructions.
Bekleyin, Kraliçem.
Hold that thought, my Queen.
- Madam, lütfen bekleyin...
Madam.. please wait..
- Aynen, bir saniye bekleyin.
- Yeah, just give it a second.
Şimdi, biraz bekleyin.
Now, just hold it right there.
Emin olmak için DNA sonuçlarını bekleyin.
We'll wait for the DNA, just to be on the safe side.
Elbette, bekleyin biraz.
Of course. Let me just find them in here.
- Bekleyin!
Wait!
Bayan, bekleyin!
Miss, wait!
Bekleyin lütfen.
Wait there, please.
Bekleyin, bir sonrakine binersiniz.
Hold on. You're next.
Charlie güneyi tutun. Ve Delta emirlerimi bekleyin.
Charlie holds the south, and Delta's waiting on my command.
Bir saniye bekleyin.
Um, hang on just a sec.
Dışarıda da bekleyin.
Set up outside.
Bekleyin.
Hey. Hey, wait.
Burada bekleyin, kimliğimi getireceğim.
I'll get my ID.
Ve benim sinyal için bekleyin!
And wait for my signal!
- Hayır, bekleyin.
Hold.
- Bekleyin.
- Wait.
Biraz bekleyin.
Give it time.
Beni burada bekleyin.
Wait for me here.
Bekleyin.
Hold up.
bekleyin bir dakika 145
bekleyin lütfen 40
bekleyin beni 17
bekleyin çocuklar 17
bekleyin biraz 64
bekleyin bir saniye 26
bekle 9205
beklemek 37
beklerim 153
bekledim 48
bekleyin lütfen 40
bekleyin beni 17
bekleyin çocuklar 17
bekleyin biraz 64
bekleyin bir saniye 26
bekle 9205
beklemek 37
beklerim 153
bekledim 48
bekle beni 131
bekleme 36
bekleriz 49
beklemiyordum 16
bekleyeceğim 167
beklemedeyim 24
bekle bir dakika 1308
bekleyelim 43
beklesene 61
bekle bir saniye 289
bekleme 36
bekleriz 49
beklemiyordum 16
bekleyeceğim 167
beklemedeyim 24
bekle bir dakika 1308
bekleyelim 43
beklesene 61
bekle bir saniye 289