English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ B ] / Beklettiğim için üzgünüm

Beklettiğim için üzgünüm traduction Anglais

469 traduction parallèle
Beklettiğim için üzgünüm!
[G.B.] Sorry to keep you waiting.
Beklettiğim için üzgünüm.
Sorry to make you wait.
Beklettiğim için üzgünüm.
Sorry to keep you.
Beklettiğim için üzgünüm.
Sorry to keep you waiting.
Sizi beklettiğim için üzgünüm.
I'm so sorry to have kept you waiting.
Beklettiğim için üzgünüm hayatım.
Sorry to keep you waiting, dear.
Beklettiğim için üzgünüm, otobüsü kaçırdım, taksiyle gelmek zorunda kaldım. - Korkunç sıkıntı. - Evet, efendim.
Sorry to delay you, missed the bus had to take a taxi, dreadful nuisance.
Beklettiğim için üzgünüm.
Thanks awfully.
- Beklettiğim için üzgünüm.
Sorry I was so long.
Bu kadar çok beklettiğim için üzgünüm.
Too bad you had to stand so long.
Beklettiğim için üzgünüm.
I'm sorry I've kept you waiting.
Beklettiğim için üzgünüm, içeri girmez misin?
Sorry to have kept you waiting. Won't you come in?
Beklettiğim için üzgünüm.
Sorry to hold you up.
Seyahatin tadını çıkarın, ve beklettiğim için üzgünüm.
Have a good trip and forgive the chatter.
Beklettiğim için üzgünüm.
Sorry, I forgot you were waiting.
Beklettiğim için üzgünüm.
I'm sorry I kept you waiting.
Beklettiğim için üzgünüm.
Sorry to have kept you waiting.
Sizi beklettiğim için üzgünüm.
I'm sorry to have kept you waiting.
Beklettiğim için üzgünüm ama doktor Bay Ackenthorpe'laydı.
Sorry to keep you, but the doctor was with Mr Ackenthorpe,
- Beklettiğim için üzgünüm.
- Sorry to keep you waiting.
Beklettiğim için üzgünüm.
Sorry for the wait.
Komiser? Bakın, beklettiğim için üzgünüm.
I couldn't get through to you on the phone, so I flew here this morning.
Beklettiğim için üzgünüm!
Sorry to keep you waiting.
Beklettiğim için üzgünüm.
I'm so sorry to have kept you waiting, sir.
Walter, seni beklettiğim için üzgünüm.
Walter, sorry to keep you waiting.
Beklettiğim için üzgünüm.
Sorry about that
Dostlarım, sizleri çok beklettiğim için üzgünüm.
Men, I'm sorry to have kept you waiting.
Sizi beklettiğim için üzgünüm ama ben ve bayan fiş oynuyorduk.
Sorry to keep you waiting, but me and the missus was playing fish.
Beklettiğim için üzgünüm.
Sorry for the delay.
- Beklettiğim için üzgünüm.
- Sorry to keep you.
Beklettiğim için üzgünüm, George.
Sorry to keep you, George.
Beklettiğim için üzgünüm.
Sorry I kept you waiting.
Seni beklettiğim için üzgünüm teyzeciğim.
I'm sorry to keep you waiting, Auntie.
Beklettiğim için üzgünüm.
I'm sorry for keeping you waiting.
Beklettiğim için üzgünüm, ama biraz erken geldiniz.
Sorry to keep you waiting, but you're a little early.
Devlet işleri yavaştır Beklettiğim için üzgünüm
Government officers are slow. Sorry keep you waiting.
O zaman seni beklettiğim için üzgünüm.
Well, then, I'm sorry that I kept you waiting.
Beklettiğim için üzgünüm. Evet, dinliyorum.
I'm sorry to keep you waiting.
Eddie, beklettiğim için üzgünüm.
Eddie, sorry to keep you waiting
- İyi günler. - Beklettiğim için üzgünüm.
Thank you.
Yüzbaşı, sizi beklettiğim için çok üzgünüm.
Well, Captain, I'm terribly sorry to have kept you waiting.
- Sizi beklettiğim için üzgünüm.
- Not at all.
- Beklettiğim için çok üzgünüm.
I'm so sorry I kept you waiting.
sizi beklettiğim için çok üzgünüm, fakat can sıkıcı bir görüşme yapıyordum.
I'm so sorry to keep you waiting, but I was just seeing someone off.
Beklettiğim için çok üzgünüm.
Sorry to keep you waiting
Beklettiğim için çok üzgünüm Bay Hutchinson.
So sorry to keep you waiting, Mr Hutchinson.
Sizi beklettiğim için gerçekten üzgünüm.
I'm really sorry to have kept you waiting.
Seni beklettiğim için çok üzgünüm.
I'm terribly sorry to keep you waiting.
Oh, Margaret, tatlım, seni beklettiğim için çok üzgünüm.
Oh, Margaret, my dear, I'm so sorry to have kept you waiting.
Tabii, tabii. Beklettiğim için üzgünüm.
Sorry to have kept you.
Evet, üzgünüm sizi uzun bir süre beklettiğim için.
yes, i'm sorry... to have kept you waiting so long.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]