Bela mı traduction Anglais
1,542 traduction parallèle
- İkiniz bela mı çıkardınız?
You two been causing trouble?
Bela mı arıyorsun?
You want trouble?
Bize bela mı çıkarmak istiyorsun, Styles?
You want to add to our troubles, do you, styles?
Bela mı arıyorsun?
Looking for trouble?
Bela mı arıyorsunuz?
You're looking for trouble?
Bela mı?
We're in trouble!
Başına bela mıyım?
Bother you?
- Hala etrafta bela mı arıyorsun? - Hayır.
- Still hanging around looking for trouble?
Kırsal çevreler ve acil servisin başındaki bir bela mı yoksa güvenli ve heyecan verici bir hobi mi?
A dangerous bane to the countryside and emergency services, or a safe and exhilarating hobby?
Ve şu an ihtiyacımız olan son şey başka gezegenden gelip bela arayan gerçek bir uzaylı.
And right now the last thing we need is some bona fide alien looking for trouble.
Bela olduğunu görürsün sandım.
I was hoping you'd see he was bad news.
Bakın bayım, herhangi bir bela istemiyorum- -
Look, mister, I don't want any trouble...
Ben bela biri değilim... eğer o bunu bilirse, beni affedebilir.
I'm not an evil person... maybe if she knew that, she could forgive me.
Bakın, bela istemiyorum tamam mı.
Listen, I'm not lookin for any trouble.
Şimdi bu hamağın kimsenin başına bela açmayacağına emin olalım.
Now to make sure this hammock never troubles anyone again.
O kurbağanın 100 milyonluk teklifinin başımıza bela olduğuna inanamıyorum.
Can't believe how much grief that frog's $ 100 million offer's bringing us.
Senin de yardımınla Tom, ki bunu bilerek yapmadığını düşünmek isterim bütün kasabaya bela getirdi.
"With your help, which I prefer to think was accidental, Tom," she has managed to spread bitterness and troubles throughout this whole town.
Hiçbir bela istemiyorum, tamam mı?
I don't want any trouble, all right?
Sizin başınıza da bela açtım mı?
Have I caused you trouble too?
Tanrım, yine bela!
Oh, geez, the warbler!
Zaman değişikliğini güç bela ayarladım.
I'm barely adjusted to the time change.
Ama bela bizi burada buldu ve bir şansımız olacaksa, senin...
But it's found us here, Boss. And if we're to have any chance, you'll...
Sürekli kavga edip başımıza bela açıyoruz.
We're always fighting and getting into trouble.
nöbetçi girmesine izin verme karımı görmek için senden izin mi alacağım başımıza bir çok bela açtın cani gibi konuşma bana cani mi diyorsun evet, sen canisin cani olan sensin, ve pisliksin çık buradan neden beni itiyorsun?
"Guard, don't let him get in" Will I have to take your permission to meet my wife? We have so many problems only because of you!
Sizi sağ bırakırsam başıma bela alacağım.
Lay low for a while.
Başıma bela oldunuz.
Let's just say I'm jinxed.
Bu kadar bela çıkaracağını bilseydim kızım olsun istemezdim.
I don't want her to be my daughter All she does is make trouble maker
- Başımıza bela açıcaksın, Henry.
- You're gonna get us in trouble, Henry.
Bu koruma, korumaya çalıştıklarınızın başına bela olsa da mı?
Even if that defense brings disaster to those you're trying to protect?
Buraya seni öldürmeye gelmedim ahbap. Ama konuşma biçiminden, başıma büyük bir bela açacağını anlamıştım.
I ain't come here to kill the man... but the way he was talkin'...
Başıma bela mısın yahu?
Are you messing with me?
Eminim ki tanıyorsundur.
I'm sure you know him. Béla.
Senin başına hiç bela olmadım ki.
I never caused you any trouble.
Mistik çalışmalarda güç bela geçerli bir not aldım.
I barely made a passing grade in mystical studies.
Harika. Başımızda yeterince bela yokmuş gibi.
Great, like we don't have enough to worry about.
Neden bela arayayım ki?
Why go looking for trouble?
Böyle bir bela olduğu için kadın mı, yoksa bu kadar zavallı olduğu için adam mı?
Her for being such a pain, or him for being so pathetic.
Başımıza o kadar bela açtı ki.
( SNIFFLES ) He caused us so many problems.
Onu atadıkları zaman, bela olduğunu anlamıştım.
I knew she was trouble when they appointed her.
Bu adam başından beri başımıza bela oldu hep.
The guy's been nothing but poison from the start.
Homer, mızkrantan daha kötü bela olamaz zaten.
Homer, you couldn't be in more trouble. They're going to put your head on a pike.
- Başına bela açılmaz mı?
- Won't you get in trouble for that?
Bela istiyorsan, bana içki vermeyi kes bakalım.
If you want trouble, you just try cutting me off.
Başına bela da açmayacağım.
Or to get you in trouble.
Eğer bütün bir yıl temiz kaldıysa yarım şişe bira bile başına büyük bela açabilir.
Well, if she'd been clean for a whole year... half a beer could get her into a hell of a lot of trouble.
Bu iyi çünkü başıma biraz bela açtım.
- Kev, you've changed your mind. That's good because I got myself into kind of a situation here.
Başıma ne kadar bela aldım umrumda değil.
I don't care how much trouble I get in.
"Başımıza çok bela açtı"
"He was most troublesome"
Ama bu bela bir azizden hayatını kurtardığım bir adamdan...
But this new bounty from a holy man, a guy whose neck I saved...
Neden heryerde bela çıkarıyorsun, adamım, ha?
Why you always got to show your ass, man, huh?
Haksız da değiller, çünkü bu başımıza büyük bir bela açabilir
They won't have it, because there's no one with your credentials... can come in at this short notice.