English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ B ] / Beyaz mı

Beyaz mı traduction Anglais

5,657 traduction parallèle
Beyaz mı?
White?
Kırmızı mı beyaz mı?
Red or white?
Beyaz mıydı?
Was he white?
Hangisinden istersin, esmer mi beyaz mı?
What would you like, brown or white?
Bir saniye sen pastanın mavi ve beyaz mı demiştin?
Okay, wait... did you say that the cake was blue and white?
İçinde yaşadığım dünya daha çok siyah ve beyaz.
The world I live in is much more black and white.
Kongre Üyesi beyaz bir adam tarafından kaçırıldı. 1.90 boylarında, takım elbiseli.
Congressman was abducted by a white male, Six-three, dark hair, in suit.
Karamsar biri değilim fakat dışarıda beyaz bir minibüsün içinde üçüncü bir bomba olması muhtemel.
I'm not a pessimist, but... There's a damn good shot that there's a third car bomb out there in a white cargo van.
Beyaz ortağının adamla olan anlaşmanı batıracağından mı endişelisin?
Oh, you're worried about your white-cop partner
Bir kaç eli ayağı düzgün beyaz erkeğe ihtiyacım var.
Well, I'll need a couple clean-cut white guys.
Hayır aldığımı biliyorum ama beyaz gömleklerim kayıp.
No, I know, I know I picked up, but I'm missing my white shirts.
Beyaz kalacak burası, tatlım.
They will stay white, honey.
Aradığımız şüphelinin 30'larında beyaz bir erkek olduğunu sanıyoruz.
We believe the unsub we're looking for is a white male in his early 30s.
Orasının rahat bir beyaz yaka hapishanesi olmamasını sağlayacağım.
I am gonna make sure that it's not a cushy white-collar prison.
Yitirdiğin yaşamı ve sevdiğin adamı ve beyaz adam ormanını düşlüyorsun sanırım.
I think you dream..... of the life you lost and the man you loved and white man woods.
Beyaz bir kadını mı aldılar?
They've taken a white woman?
Ve ona beyaz adamların nasıl silahlarıyla geldiğini ve sizi ormanlık yurdunuzdan sürdüğünü anlatacağım.
And I will tell him how the white men came..... and, with their guns, drove you from your woodland home.
Beyaz adamların arasında kalırsa özgür olacak mı?
If he stays among white men, will he be free?
Sokakta genellikle Çin Beyazı denen bir karışım.
It's a cocktail commonly called China White on the street.
Benim beyaz olduğumu söylese, inanırdım.
Yeah, if he told me I was white, I would believe him.
Koruyucu bir baba tavrı takındığım için kusuruma bakma. Ancak beyaz insanlar, siyah insanları yüzyıllar boyunca sömürüp kötü muamele de bulundu. Bunun Pam'in de başına gelmesine izin vermeyeceğim.
Forgive me for being a protective father, but white people have exploited and mistreated blacks for centuries, and I'm not gonna let that happen to Pam.
Bu güzel, şişman adamdan Tanrı'nın, Flo Rider'ın ve bu beyaz garip kokain heykelinin huzurunda...
- I'm asking this fat, beautiful man in front of God and the Flo Rider and this white, weird cocaine statue
Takımından beyaz gömlek bu halledeyim edelim.
Let's let the white shirts handle this.
Dinle, hemen Beyaz Kule'ye gelmeni istiyorum, tamam mı?
Listen, I want you to come to the White Tower, OK?
Beyaz Kule'ye gitmemiz lazım.
We have to get to the White Tower.
O yüzden diyorum ki, gel beyaz insanlar gibi yapıp kaybolalım bırakalım da görüşmeleri avukatlarımız yapsın.
So I say we act like white people and disappear
Komşu beyaz bir kamyonun kaldırım üzerinden kaçtığını görmüş.
Neighbor saw a white truck gunning away from the curb.
Bırak sen olduğun gibi, beyaz görkemli bir gergedan gibi oyayım.
Let me dart you like the white rhino, the majestic white rhino that you are.
Onun kampanyasında çalıştım ve kazandığında beni Beyaz Saray'a aldılar.
I worked on his campaign and when he won, they brought me to the White House.
Beyaz Saray sırasında olacağım.
I'll be in line for the White House.
İlk beyaz başkanımız.
( Clapping ) Our first white president.
Topuklu ayakkabı şeklinde kurabiye kalıpları var yani, partisine uygun olsun diye siyah ve beyaz kullanacağım.
They've got a high heeled shoe in a cookie cutter, so, I'm gonna do that with the black and white to match her color scheme.
Mavi ve beyaz rengine bayıldım.
I love the blue and white tie-dye.
Zenci, muzicevi bir şekilde cebimde ki parayı alıp beyaz çoçuklara mı verdin?
Nigga, you magically went in my pockets and gave the white boys the money?
Aklınıza ilk gelen, aradığınız ilk şey kutup ayıları oluyor. "Arazide herhangi bir şey var mı?" Beyaz olan her şey bir kutup ayısına dönüşüyor.
Polar bears are the first thing you look for, everything white becomes a polar bear.
Beyaz atlı prensinle günbatımına doğru uzaklaşmak istiyorsun biliyorum ve etli güvecin oldu ama, daha öncesinde bana yardım etmen gerek.
I know you want to ride off into the sunset with your Prince Charming and your pot roasts, but I need you to help me first.
Ben Beyaz zarfı aldım.
Unh-unh. I got an envelope.
Ve sormam gerek, eğer ailem beyaz olsa katiller de siyah olsaydı, adalet için yalvarmama gerek kalacak mıydı?
And I have to ask if my family was white and the killers were black, would we still be having to plead for justice?
Düşünüyorum da, beyaz bir limuzin... şampanya şişesi, kusursuz caz...
But I'm thinking white limousine, Bottle of bubbly, smooth jazz...
Arkadaşım Tom ve ben senin tıpkı Ridges gibi bir "Beyaz Savaşçı" olduğunu... biliyoruz.
My friend Tom and I know that you're a White Warrior. Just like Ridges.
"Beyaz Savaşçı" diye bir şey hiç duymadım.
I never even heard of a White Warrior.
Hadi şu Beyaz Savaşçı arkadaşlarından birisini çağıralım... O sana açıklar.
Let's call one of your White Warrior friends so he can explain it to you.
Beyaz Savaşçıyı hiç duymadım.
I don't know any White Warriors.
Bu beyaz adamların isimleri var mı?
Do these bleach boys got names?
Beyaz atını dışarıya mı park ettin?
Did you park your white horse outside?
Şansımıza, kurşun beyazı, beyaz pigment en ağır pigmentlerden biridir. Bunların dağılımını burada görebilirsiniz. Bu yöntem, bir resmin tasarlanma biçimine dair önemli bilgiler sağlar.
is actually one of the heaviest pigments, so you can see the distribution of some of these things, and it tells you very important information about how a picture's planned.
Sana Olivia'nın Beyaz Saray'a dönmesinin ne kadar tehlikeli olduğunu izah etmeme gerek var mı?
Do I need to explain to you how dangerous Olivia's return is to this White House?
Hydra, S.H.I.E.L.D. ile iletişim kurduğu zaman mesajları saklamak için S.H.I.E.L.D.'ın kuantum şifre dağıtım anahtarları kanalları arasındaki beyaz gürültüleri kullanıyorduk.
When Hydra was communicating with S.H.I.E.L.D., we'd use white noise in the gaps between S.H.I.E.L.D.'s quantum key distribution channels to hide messages.
Hey Eğer beyaz gömlek giymek birini doktor yapsaydı gider kasaba kalça kemiği muayenesi yaptırırdım.
Hey, if wearing a white coat made you a doctor, I'd be getting a pelvic exam from my butcher.
Beyaz bir çocuğa dönüyorum gibi hissediyorsun. Ama dönmüyorum.
You feel like I'm turning into a white boy.
Eğer kapıda beyaz eldiven görürseniz prensesle eğleniyorum demektir ve bu durumda lobideki kanepede yatmak zorundasınız.
Oh, and if you see a long, white glove on the door, it means I'm entertaining a princess, in which case, you should just crash on the couches in the lobby.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]