Bir adam traduction Anglais
110,430 traduction parallèle
Yaşlı bir adam gibi.
Make her frown.
Bir adamım var, hasta bakıcı. Bana bir oda ve serum ayarlıyor.
I got a guy... patient concierge... fixes me up with a room and an I.V.
Böyle bir hareket bir adamı vahşete doğru sürükler.
Violation like that stirs a man to savagery.
Ben kötü bir adamım.
I'm a bad man.
Mesela Baudelaire yetimleri Kont Olaf'tan korkuyordu ve bu tamamen mantıklıydı çünkü o, onları yok etmek isteyen kötü bir adam.
For instance, the Baudelaire orphans had a fear of Count Olaf, which makes perfect sense because he is an evil man who wants to destroy them.
Ne şahane, yakışıklı bir adam.
What a wonderful and handsome fellow that Captain Sham is.
Teknik olarak bir motora ihtiyacım yok Jimmy çok hızlı bir adamımdır fakat bir tane olsa severdim.
I know I don't technically need a motorcycle, Jimmy, I am a very fast man, but I would very much like one.
İyi bir adam olsaydı sana gerçeği söylerdi.
If he was a good man, he would've told you the truth.
O kadar şanslı ki tamda Cadmus, DEO'nun 15 yıldır bulamadığı bir adamı,... en değerli esirini taşırken.
Lucky enough that Cadmus was moving their most valuable prisoner, a guy that the DEO has been unable to find for over 15 years?
Tamam, alıcı Mandrax adında bir adam.
Okay, so, the fence is some guy named Mandrax.
Supergirl direk içeri dalabilecek ve zorla indirebilecek iken neden bir adamı konuşarak indirmeye zahmet edesin ki?
No, he's right. Why bother trying to talk a guy down when Supergirl can just swoop right in and force him down?
Peter Thompson adında bir adam, Albatros Bay Cezaevi'nde müebbet hapisle yatıyor.
A man named Peter Thompson is serving a life sentence at Albatross Bay Supermax.
Yetişkin bir adamım.
I'm a grown man. I shouldn't...
Bazı kabileler zehirli uçlu oklar kullanır. Bir adamı delip geçer ve birini daha öldürürler.
You know those poison-tip arrows that certain tribes use that go through one guy and kill another?
Bazen hayatına doğru anda bir adam girer.
Sometimes a man comes into your life at just the right time, you know?
O akıllı ve sevecen genç bir adam.
He's a bright, loving young man
Ah, bir adam öldü.
A man died.
Ben şanslı bir adamım.
I'm-I'm a lucky guy.
- Bana da bir adam bulabilir misiniz?
You think you could help me find a man?
Başka bir şey. Umutsuz bir adamın kaybettiğini birini çaresizce kurtarma gayreti. Yani sevdiğini birini.
I fear this is no longer a rescue mission, but something else... the hopeless endeavor of a man desperate to save someone he lost, someone he loves.
Ken boşboğaz bir adam.
Ken's got a big mouth.
Hiç askerlik yapmamış bir adam.
It's a man who's never served.
Yabancı bir adam beni takip ediyor.
A strange man has been following me.
Bir rüya gördüm. Kötü bir adam hakkında.
I had a dream... about a bad man.
"Özde değil sözde bir adam Yabani ot dolu bahçe gibidir."
"A man of words and not of deeds, is like a garden full of weeds."
Masum bir adam öldürüldü.
There was an innocent man who was murdered.
Çünkü Bay Navarro için çalışan başka bir adam buraya gelir.
'Cause there's another man who works for Mr. Navarro, a very serious man... and he's gonna come to town.
Havalı, yeni bir adam olmaya çalışma.
Stop trying to be some cool, new dude.
Ve tanri ademi derin bir uykudan dusurdu, ayso ve kaburgalarindan birini alip yerine eti kapatti.
And the Lord God caused a deep sleep to fall upon Adam, and he took one of his ribs, and closed up the flesh instead thereof.
Adam tam bir Stalinci. Önce mahkum et sonra yargıla.
He's a Stalinist... convict first, then have the trial.
İsmi yazmayan, gecenin bir yarısı uçağa sızan adamın kim olduğunu düşünüyordum.
So, I was like, "Who is this person who couldn't be named and had to sneak onto the plane in the middle of the night?"
Bu adam bir şey yapmayacaksa içeri dalacağım.
Look, if he's not gonna do anything, I'm marching in there myself.
Burayı adam etmek istiyorsak bir bütün halinde konuşmalıyız.
If we wanna turn this place right, we have to speak as one united group.
Belki bir pencereyi kırarız, adam bize dilim dilim yedirir.
Maybe we break a window, and he can feed it in one slice at a time.
Adam kötü bir canavarı diriltip National City'ye saldı!
He conjured up a supervillain and set it loose on National City.
Efendim, bir bilim adamı olarak, sorgulamaya inanmalısınız.
Sir, as a scientist, you have to believe in questioning.
Ve bana ödediğinden emin olmak için buradayım çünkü senin gibi bir iş adamıyım.
And I'm just here to make sure she pays me, because, I'm a business man, like you.
Biraz kötü adam tekmelemek, isimler almak ve bunların hepsini yüzümde sevimli bir gülümsemeyle yapmak için buradayım.
I am here to kick some ass, take some names, and do it all with an endearing smile on my face.
Roger aslan öldüren bir Avustralyalı adam ve insan öldürmekle ünlü Kenyalı bir aslan ile ilgili hikayeler anlatırdı.
Roger used to tell this story about a... man from Australia who was famous for killing lions and a lion from Kenya, who was famous for killing men.
O iyi bir genç adam.
He's a good young man.
Julian Assange, Edward Snowden ve şimdi en çok konuşulan muhbir. Bayanlar ve baylar, karşınızda Josh sızıntılarının arkasındaki adam, Mike Scaggs Hong Kong'da gizli bir bölgeden uydu İle canlı yayına bağlanıyor.
Julian Assange, Edward Snowden, and now the most controversial whistleblower yet... ladies and gentlemen, please welcome the man behind Josh-i-leaks, Mike Scaggs, joining us live via satellite from an undisclosed location in Hong Kong.
Bir de şu adam var.
Well, there's also that guy.
Burada bir sürü adam var.
Lots of these guys...
Kendini adamış bir devlet memurusunuz, banka hesabınız da bunu kanıtlıyor.
It says you're a dedicated civil servant with the bank account to prove it.
Bir avuç vampir için kendi türüne ihanet eden kurt adam kraliçesi...
A werewolf queen that betrays her own kind for a bunch of vampires...
Yeniden can bulduktan sonra yaptığın ilk şey senin gibi bir manyağa kendini adamış cadıları katletmek oldu.
The first thing you do after being reborn is you massacre the witches who've been following your crazy ass.
Adam'ı al, güvenli bir yere götür.
get Adam, take him someplace safe.
Nasır tutmak ve adam olmakla ilgili bir şeyler söyledi.
Something about "calluses and character."
Adam Hint ama ırkını saymazsak güvenmemek için bir nedenim yok.
He's a dot head, but other than that I've no reason to doubt the man.
Bir odada bir avuç bilim adamı bebeğin başında durup bu nereden geldi, bilmiyorum diye düşünmüyorlar.
Not a bunch of scientists standing around a baby in a room going, well, I-I don't know how this got here.
Ne zaman erkek arkadaşım bir şeyler ima etse.. .. elimden fırlayıp adamın kafasına vuruyor.
Anytime my boyfriend says something mean, he just jumps out of my hand and hurls himself at his head.
bir adam var 42
bir adam vardı 32
bir adamın 26
bir adam öldü 19
bir adam öldürdüm 17
adam 944
adamı 23
adams 109
adama 80
adamım 2484
bir adam vardı 32
bir adamın 26
bir adam öldü 19
bir adam öldürdüm 17
adam 944
adamı 23
adams 109
adama 80
adamım 2484
adamim 23
adamın 29
adam ol 18
adamlar 55
adamım benim 32
adam deli 37
adamlarım 38
adamın biri 39
adam haklı 53
adamımsın 21
adamın 29
adam ol 18
adamlar 55
adamım benim 32
adam deli 37
adamlarım 38
adamın biri 39
adam haklı 53
adamımsın 21
adam kim 19
adam öldü 39
adam nerede 23
adama bak 17
adamımız o 17
adam kaçırma 35
adam ölmüş 24
adam değil 16
adamı rahat bırak 23
adamı duydun 40
adam öldü 39
adam nerede 23
adama bak 17
adamımız o 17
adam kaçırma 35
adam ölmüş 24
adam değil 16
adamı rahat bırak 23
adamı duydun 40