Bir hafta mı traduction Anglais
4,991 traduction parallèle
Ravenswood Oteli'nde bu hafta sonu için... bir rezervasyon yaptırdım.
I made a reservation this weekend for Ravenswood Inn.
O sadece bir hafta önce otobüste tanıştığım bir kız.
She's just a girl that I met on the bus a week ago.
Ve hafta sonu onunla bir yere gitmeyi kabul ettim ve yapacağımızı biliyorum.
And I just agreed to go away with him for the weekend, and I know we're going to do it and I'm kind of freaking out because
Geçen hafta sağ tarafa kan akışını sağlamaya yardım edecek bir alet yerleştirdik.
So last week we inserted something to help divert the blood flow to the right side.
Umarım bir hafta yaşar.
Hope he survives the week.
Bütün müvekkillerimize ulaşmamız gerekiyor,... bir hafta erken ayrılacağımızı haber vermek için.
Okay, we have to get on with all our clients, let them know we're leaving a week early.
Bana bir hafta izin versen direkt sahile giderim.
If you give me a week's vacation, I'm going to the beach.
Bir dakika, affedersiniz, gelecek hafta mı?
Oh, wait, sorry.
Bir hafta önce aldım.
I got it a week ago.
Tayvan'da 60 hafta boyunca 1 numaraydım. Yerle bir ettim listeleri.
At Taiwan, I was first place for 60 weeks and I totally busted the charts...
Dünyanın yörüngesinde bir tur atması dört hafta sürüyor, bu gerçek günlük dilimize de yansımıştır.
It needs four weeks to orbit once around Earth, a fact that is mirrored in our everyday language.
- Bu hafta sonu bir planın var mı?
You got plans this weekend?
Tıbbı tetkikçi yeni kurbanın kabaca bir hafta önce öldüğünü söylüyor.
The M.E. says the new victim died roughly a week ago.
Kötü bir seçim yapmıştım. Herkes bizi birlikte görmüştü ve tüm hafta sonu boşa gitmiş gibiydi.
I'd chosen poorly, everyone had seen us together, and now the whole weekend seemed lost.
Tamam, geçen iki hafta içinde, sinsi bir yılan gibi beni etkilemeye çalıştı Emily ve senin aranıza girmem için, ve- - ve ben bunu yapamadım.
Okay, for the past two weeks, she's been trying to snake charm me into coming between you and Emily, and- - And I couldn't do that.
Ama bu hafta yeni çıkan bir mermi takımı kullanmaya başladım.
I was trying out a new series of center-fire wadcutters that week.
Üzgünüm dostum, kötü bir hafta geçiriyorum.
I'm sorry, man. I'm having a bad week.
Ve işte, üst üste 10 bininci hafta bir numara olmayı başaran şarkımız Huya-Huya-Huya.
And here it is, the number one song for the 10,000th week in a row, "Huya-Huya-Huya"!
Bir sonraki görevime birkaç hafta içinde hazır olacağım.
I'll be ready for my next assignment in a couple of weeks.
Bir hafta, aynı bara kirpiklerimi yapmadan ve topuklu giymeden gittim ve yattığım her erkek bana çok düşkündü.
For one week, I went to a club without lashes or heels and every guy I slept with was really into me for me.
Bir kaç hafta sürebilir, fakat sanırım çocuğu iyileştirebilirim.
It-it'll take a few weeks, but I think I can cure this kid.
Bu hafta mantar ve kenevir tohumundan başka bir şey yemedim, ve başım acayip dönüyor.
I've had nothing but mushrooms and hempseed to eat this week, and I'm pretty dizzy.
Hayır, Randy ile bir kaç hafta önce toplantıda tanıştık. 434 00 : 19 : 37,447 - - 00 : 19 : 38,979 Üç aydır ayığım.
No, Randy and I met at a meeting a few weeks ago.
İki hafta boyunca odanda kalacaksın ve öfkenin, senin ve benim hayatımı nasıl mahvettiğini düşünüp bir daha olmaması için kafa yoracaksın.
You are going to stay in your room for two weeks and think about how your anger has screwed up your life and mine and how it's never going to happen again.
Bu hafta sonu salakça bir şey yapalım mı?
You want to do something stupid this weekend?
Geçen hafta onla bir kutu tuzlu patlamış mısır paylaşmıştım.
Shared a bag of salty popcorn with him last week.
Siz ve Burt Wonderstone kutunun içinde bir hafta kalacak mısınız?
And you and Burt Wonderstone plan to stay in the box an entire week?
Şimdi fark ettim, bir hafta seks yapamayacağım.
I just realized I won't be having sex for a week.
Bir hafta sonra tekrar gel. Sana biraz nakit ayarlayacağım.
Come back later in the week, I'll have some cash for you then.
Bir hafta boyunca hiçbir şey yapmadan burada mı kalacağız.
- What? - We're stuck here doing nothing all week?
Bir hafta kalasıya mı?
- A week out? Not a chance.
İki hafta önce Rus ortağımızın kayıtlarında şirket bilgisayarları tarafından erişilemeyen bir dizi hesap buldum.
Two weeks ago, I noticed a series of accounts in our Russian partner's records to which our company's computers are denied access.
Geçen hafta aynada kendime şöyle bir baktım ve
I had a shot to look at myself in the mirror this last week, and...
Önümüzdeki hafta Boston'a gidip bir karara bağlayacağım.
I'll go up to Boston next week and settle it.
Madem işin yok, bir arkadaşımın önümüzdeki hafta bir boya işi var.
If you're up for it, a friend of mine needs some painting done next week.
Jeez, dinle benim bir... bu en sonki projem yok mu bu hafta başladığım.
So Jess, get this, with all the orders we got for Firebreather this week,
18. doğum günümden bir hafta önce evden kaçtım.
A week before my 18th birthday, I walked out of my parents'house.
Bir nöropsikiyatristim ve birkaç hafta seni tedavi etmiştim.
I'm a neuropsychologist. I treated you for several weeks.
Hatta bundan yaklaşık bir hafta önce, ondan aldığım bir mektupta kendi gözetimi altına almak için, benim onu tedavi ettiğimi ve artık tamamen iyileştiğini söylememi istiyordu.
In fact, not a week goes by that I don't receive a letter from him threatening me and demanding I declare her cured so she might be remanded into his custody.
- Önümde yoğun bir hafta var bu yüzden fazla görüşemezsek umarım anlayışla karşılarsın.
Hectic week ahead for me, so unless things heat up dramatically, I hope you understand.
Bu şekilde düşünmesinin nedeni yaklaşık altı hafta boyunca haftada bir kez sevişmiş olmamızdı.
In her defense, we'd been having sex, like, once a week for six weeks. I'm so late for work.
Gelecek hafta büyük bir partiyi elden çıkarıp polis beni yakalamadan buradan gideceğim.
I'm gonna off-load the big stuff in the next week and get the fuck out of here before the squad get me.
Bu gece acı çekmek ve bir hafta değnekle yürümek istemiyorsan birinin üstüne işemesi lazım.
Well, unless you want to be in agony tonight and on crutches for a week, somebody's gotta pee on it.
Sence kızlarla uzun bir hafta sonu aptalca mı?
You think a long weekend girl time is silly?
Kira kontratım bitti, bir hafta boyunca gidemeyeceğim.
Uh... The lease on my apartment ran out, and I can't get into my new place for a week.
Bir hafta falan yani. Ama hayatımın şu anı daha çok kendimi toparlamam için bir saniye gibi.
You know, I mean, it's a week, but in terms of my life, it's more like just a second to get my shit together.
Birkaç hafta önce bir kadınla tanıştım.
So I met a woman a couple of weeks ago.
- Doğru çünkü çok gizli bir programız ama yalnızca arkadaş olduğumuz için size anlatayım, yalnızca geçen hafta Almancayı Bertolt Brecht'den bile daha iyi bilen büyük ulusumuzun en iyi dilbilimcilerinden birini geri çevirdim.
Well, that's right, because we're a top-secret program. But I'll tell you, just because we're friends, that only last week, I rejected one of our great nation's top linguists. Knows German better than Bertolt Brecht.
Bu hafta sonu eve gelmeye çalışacaktım, biliyorum ama şu anda çok büyük bir fırtına yaklaşıyor, annecik çalışmak zorunda.
I know I was gonna try and make it home this weekend but we got a real big storm coming, and Mama's gotta work.
Bir hafta içinde evlenecegime inanabiliyor musun?
Can you believe I'm getting married in a week?
Bayan Walker bir hafta önce aşırı dozda uyuşturucu almış olarak bulunmadı mı?
Miss Walker was found dead of a drug overdose about a week ago, no?
bir hafta sonra 49
bir hafta önce 34
bir hafta 109
bir hafta oldu 20
bir hafta içinde 26
michael 2337
michele 109
michèle 40
mike 2004
mina 105
bir hafta önce 34
bir hafta 109
bir hafta oldu 20
bir hafta içinde 26
michael 2337
michele 109
michèle 40
mike 2004
mina 105