English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ B ] / Biraz

Biraz traduction Anglais

367,055 traduction parallèle
Biraz soluklan.
Take a breath, Doug.
- Gel, biraz otur.
- But come sit for a minute.
Ofise dönmek için biraz geç bir saat.
Oh, it's little late to head back to the office, right?
Biraz daha fazlasını.
Oh, I'd say it's a little more than that.
Başlamadan önce biraz çıkabilir miyim?
Can I, uh... Can I just have a second before we start?
Ben biraz hava alacağım.
Yeah. I'm... I'm gonna need some air.
Biraz hava alın.
Get some air.
Biraz kafamı dinlemek istedim.
- No. I just needed a break.
- Biraz daha kalırım diyordum.
I thought I'd stay a little while longer.
Ama senin anlayamaman beni biraz şaşırtıyor.
I'm a little confused that you don't seem to hear me at all.
Ama biraz durup düşünelim.
But let's step back a minute.
- Bekle biraz.
- Just hold on!
Ama biraz durup düşünelim...
But let's step back a minute...
Biraz daha bekleyelim, derim.
I think we should give it a little more time.
Biraz kalender görünebilir.
She can seem a bit... haphazard...
Biraz gerildi ama bilemiyorum.
She got a little tense, but... I don't know.
Dur biraz.
Wait.
Şu anda biraz uzak durması gerekiyor.
She needed a little distance right now.
Bence biraz dinlenin efendim.
I, uh... I think you should get some rest, sir.
Dur biraz.
Wait a minute.
Bize biraz izin verin lütfen.
Oh, if you don't mind, we'd like this room for a moment.
Biraz daha balık ister misin?
Would you like some more fish?
Biraz üstü kapalı oldu.
Well, that's a bit vague.
- Biraz daha düşünebildin mi?
- Have you had any further thoughts?
- Biraz yalnız kalmak istiyorum.
Right now I just need some time to myself.
Bovling oynamaya ilk başladığımda, durumum biraz muğlaktı.
When we first stated, my bowling was, um... well, it was iffy.
- Uzun yol onu gerdi biraz.
He's just a little wound up from the drive.
Biraz önce o psikopat ve sahtekâr palyaçoyu çöplerin orada bana tehditkâr bakışlar atarken gördüm.
I just saw that psycho imposter clown out by the dumpster giving me threatening looks.
- Aslında bence sonu biraz klişe olmuştu.
- Oh. Yay. ... for me, the ending felt a little trite.
Bunlar biraz tehlikeli kaçabilirmiş tabii.
Wow. That's maybe a bit of a red flag.
Büyüyün biraz!
Grow up!
Siz biraz koridora çıkabilir misiniz?
Uh, would you two mind stepping out in the hall for a second?
- Phil'le biraz konuşmak istiyorum.
- I need to have a word with Phil.
Louise, biraz önce kötü Fizbo'yu tekrar gördük.
Hey, Louise, we just saw evil Fizbo again.
Biraz çay alır mıydınız efem?
A spot of tea, sir?
Gerginliğimi üstümden atmam gerekiyor biraz.
I just need to shake the jitters off a little bit.
Biraz nacho denemek ister miydiniz?
- Hola. Do you guys want to try some nachos?
Ama biraz önce sizinki gibi ciddi ilişkilerde bile insanların sınırları olur demiştin hani?
But what about what you said earlier, how even committed relationships like yours have boundaries?
Biraz gergin görünüyorsun dostum.
- Oh! - You seem a little tight, man.
Yine de içime dokundu biraz.
I got a little touched.
Boş boş durma da biraz fotoğraf çekiver.
Don't bum around. Take pictures for me.
Biraz daha yaklaşın.
Can you smile for me?
Biraz acı olsa da için bedeninizi ve ruhunuzu arıtıp kuvvet...
It may be bitter, but please drink. Clarify your body and soul, and remain strong.
Biraz daha bitkisel ilaç getir.
Bring me more decoction.
Bitkisel ilaç... biraz daha getir.
Bring me... more decoction.
Bana biraz mantıksız geldi.
Wow, I find that hard to believe.
Odayı düzenlemeyi biraz erteleyebilir misin?
Hey, can you hold off redoing the room?
Kardeşim gelip biraz kalsa ne olur yani?
I don't see the big deal if my brother comes and stays for a while.
Biraz ağır oldu ama halen seninle çıkabilirim.
Well, that's hard to hear, but I'll still take you back.
Biraz da öncesinde aslında.
Little before, actually.
Yarı Zamanlı, biraz tuz dök!
Part-timer.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]