Biraz daha kal traduction Anglais
660 traduction parallèle
Gözlem pencerelerinde biraz daha kalınlaşıyor.
It gets a little thicker up by the view ports.
Biraz daha kalın.
Stay just a little while longer.
Biraz daha kal.
Stay awhile.
Biraz daha kalın peder.
Stay a while, Reverend.
Biraz daha kalın Baron.
Stay a while, Baron.
Hayır, teşekkürler, biraz daha kalıp Blackie'yi göremez misin?
No, thanks, but can't you stay a little longer and see Blackie?
Biraz daha kal lütfen.
Please stay a while, just a few minutes.
- Biraz daha kalırsam öleceğim.
- I'll die if I have to stay another minute.
Bu havada biraz daha kalırsam zatürree olacağım.
I should get pneumonia if I stay in this draft any longer.
Biraz daha kalırsam, arabamı tanımalarından korkuyorum.
I'm scared somebody'll recognize this carriage if I stay any longer.
Orada biraz daha kalırsa olacağı o.
She will be if she stays there much longer.
Umarım biraz daha kalırsın.
Hope you can stay a little longer.
Burada biraz daha kalırsam, sıradakinin kim olacağını bilemezsin.
If I stay around here much longer, you can't tell who's gonna be next.
Biraz daha kal.
Stay a little longer.
- Lütfen biraz daha kalın.
- Please stay a little while. All right.
Böyle bir şeydi ama dudakları biraz daha kalındı.
Something like that, but thicker lips.
Saçları biraz daha parlat ve kaşları biraz daha kalınlaştır.
Lighten the hair, and give more body to the eyebrows.
Biraz daha kalın. Patates falan yiyelim.
Have some potatoes first.
Ben şu otele bakacağım Burada biraz daha kal.
I'll check the hotel these matches came from. And me? See if you can tough it out in there.
Benimle biraz daha kal.
Stay with me a little more.
- Biraz daha kalır mısın?
- Can you wait a bit?
Hadi biraz daha kalırsak paslanacağız.
Well, don't let it sit here and get rusty.
Orada biraz daha kalıp bir iki yavru goril yakalamaya çalışacağım.
I'm going to stay up there for a while try and pick up a couple of baby gorillas. Make the trip pay for itself.
Acele etme... Biraz daha kal..
Don't rush off... stay awhile.
Biraz daha kal sevgilim.
Darling, stay over.
Biraz daha kalıp etrafı görsenize.
Why don't you stay a while and really see something of it?
Burada biraz daha kalırsam tip B-kişiliğe dönüşeceğim.
If I spend much more time here, I'll turn into a B-person.
Biraz daha kal.
I won't be too long.
Ama yakından bakarsan... cüzzam basilinin biraz daha kalın ve uzun olduğunu görürsün.
But if you look very closely... you'll see that the leprosy bacillus is slightly fatter and longer.
Buradan ne zaman gideceğimizi biliyorsanız, biraz daha kalınabilir.
If you know how long you have to go, it's doable.
Biraz daha kalın.
Stay a bit.
Hayır, biraz daha kal.
No, stay a little longer.
Lütfen biraz daha kal.
Oh, do stay longer.
Burada biraz daha kalırsak deli olacağız.
We sit around here much longer, we'll all go mad.
Sen biraz daha kal.
Please stay longer
- Biraz daha kalıp, bir iki aile fotoğrafı çektirmek istemediğinden emin misin?
Joy Boy, let's go. Sure you don't wanna kill a couple of hours, take some family pictures?
Biraz daha kal benimle.
Stay with me a little longer.
Lütfen, biraz daha kalın.
Please, stay a little bit longer.
Artık gitsen iyi olacak, çünkü biraz daha kalırsan Paris'e kaçma planları kuruyor olacağız.
Now you'd better go, otherwise we'll end up by running off to Paris.
Soracağım sana, biraz daha kalır mısın diye
# I'll ask you if you'd like to stay a while #
Yani hava karardıkça daha soğuk oluyor üşüdükçe biraz daha yaklaşmak zorunda kalırım...
You know, it's getting colder as it gets later and I might have to move a little closer if I get chilly.
- Kalıp biraz daha dinlenseniz iyi olur.
You better stay there and get some rest.
Biraz daha solda kalın.
Keep over to your left a little.
- Biraz daha benim kalıp, dinlenin.
- Rest with me just a little bit longer.
Gel, biraz daha yanımda kal.
Come, stay with me a while.
Biraz daha yardım etseydik belki burada kalırdınız.
If we had done more, perhaps you would have stayed
Biraz daha benimle kal. Yarım saat kadar.
Stay with me for, say, half an hour.
- Biraz daha uyanık kal.
- Stay awake a little longer.
Bakayım, biraz daha kazanabilir miyim. Böylece burada kalırız.
I'm going to see if I can make some more so we can stay here.
Lütfen, biraz daha burada kal.
Please stay here for a while.
Biraz daha bizimle kal.
Stay with us a whiΙe.
biraz daha iyiyim 16
biraz daha 472
biraz daha dayan 42
biraz daha var 16
biraz daha iyi 17
biraz daha bekle 17
biraz daha ver 22
biraz daha anlat 20
biraz daha alabilir miyim 17
biraz daha kahve 39
biraz daha 472
biraz daha dayan 42
biraz daha var 16
biraz daha iyi 17
biraz daha bekle 17
biraz daha ver 22
biraz daha anlat 20
biraz daha alabilir miyim 17
biraz daha kahve 39
biraz daha şarap 27
biraz daha ister misin 62
biraz daha aşağı 16
biraz daha yukarı 28
biraz daha al 18
biraz daha sola 27
biraz daha zamana ihtiyacım var 21
biraz daha yaklaş 34
biraz daha çay 21
biraz daha şampanya 21
biraz daha ister misin 62
biraz daha aşağı 16
biraz daha yukarı 28
biraz daha al 18
biraz daha sola 27
biraz daha zamana ihtiyacım var 21
biraz daha yaklaş 34
biraz daha çay 21
biraz daha şampanya 21
kalacağım 66
kalp 64
kalbin 16
kaldır 299
kalktı 17
kalıyorum 109
kalmadı 44
kalıyor 28
kalk 1843
kaldırın 181
kalp 64
kalbin 16
kaldır 299
kalktı 17
kalıyorum 109
kalmadı 44
kalıyor 28
kalk 1843
kaldırın 181
kalıp 21
kalabalık 41
kalmamış 19
kalbimi kırdın 25
kaldır beni 31
kalkıyorum 26
kalktım 52
kalıyorsun 17
kalmam 16
kalmak istiyorum 46
kalabalık 41
kalmamış 19
kalbimi kırdın 25
kaldır beni 31
kalkıyorum 26
kalktım 52
kalıyorsun 17
kalmam 16
kalmak istiyorum 46