Birşey sorabilir miyim traduction Anglais
248 traduction parallèle
- Size birşey sorabilir miyim?
- May I have a word with you?
Pekala birşey sorabilir miyim?
Well, could I ask you somethin'?
Sana birşey sorabilir miyim?
Can I ask you something?
Sana birşey sorabilir miyim?
Let me ask you something...
Birşey sorabilir miyim?
Can I ask you something?
- Babacığım, sana birşey sorabilir miyim?
- Daddy, could we ask you something?
Size birşey sorabilir miyim?
Can I ask you something?
Size birşey sorabilir miyim, başka bir profesyonel olarak?
May I ask you something, as one professional to another?
- Birşey sorabilir miyim, Travis?
- Can I ask you something, Travis?
Sana birşey sorabilir miyim?
May I ask you something?
Birşey sorabilir miyim?
Could I ask you something?
Sana kişisel birşey sorabilir miyim?
Let me ask you something personal.
Bayan Long size birşey sorabilir miyim?
Miss Long, may I ask you a question?
- Birşey sorabilir miyim?
- Can I ask you something?
Şey, uh, Bilmemki... Size birşey sorabilir miyim?
well, uh, i don't know- - can i ask you something?
Size birşey sorabilir miyim? Neden kanepenizde her zaman tüy var? Şey, biz, uh,
i insist that you respect my wife's privacy.
Sana birşey sorabilir miyim?
May I ask you a question?
- Dürüstçe birşey sorabilir miyim?
- May I speak frankly?
Evelyn, sana birşey sorabilir miyim?
Say, Evelyn, can I ask you a question?
Ona birşey sorabilir miyim?
Can I ask her something?
Ona dedim ki, " Size birşey sorabilir miyim?
So I said to her, " Can I ask you a question?
- Birşey sorabilir miyim?
Can I just ask you something? What?
- Birşey sorabilir miyim?
- Can I ask you a question?
- Birşey sorabilir miyim?
- Could I have a word?
Size birşey sorabilir miyim?
Hey! Uh, eh, could I just ask you a question?
Size birşey sorabilir miyim--Bir keresinde hiç durmadan 96 saat çalıştığınız doğru mu?
Can I ask you- - is it true you once worked 96 hours straight?
Efendim, birşey sorabilir miyim... Siz benim aşk hikayemi sordunuz. ... ve şimdi de bana yardım ediyorsunuz.
One thing... you asked me about my love story and you're helping me too.
- Sana birşey sorabilir miyim?
- Can I ask you something?
Caes, sana birşey sorabilir miyim?
Hey, Caes, can I ask you something?
- Sana birşey sorabilir miyim?
Can I ask you something?
- Size birşey sorabilir miyim?
- May I ask you something?
- Birşey sorabilir miyim?
- May I ask you something?
Costanza, sana birşey sorabilir miyim?
Costanza, let me ask you something.
Hey, Eddie, sana birşey sorabilir miyim?
Hey, Eddie, can I ask you something?
Siro, sana birşey sorabilir miyim?
Siro, can I ask you something?
- Sana birşey sorabilir miyim?
Can I ask you something? Personal.
- Birşey sorabilir miyim?
- Could I just ask one question?
Birşey sorabilir miyim?
May I ask you a question?
- Sana birşey sorabilir miyim?
- Can I ask you somethin'?
Birşey sorabilir miyim?
Can I ask you one thing?
- Dawson sana birşey sorabilir miyim? Açıkça ve dürüstçe...
- Can I ask you something straight-forward and honest?
- Sana birşey sorabilir miyim?
- Can I ask you a question?
Terry, sana birşey sorabilir miyim?
Terry, can I ask you a question?
Birşey sorabilir miyim, Terry... Sence yaşamın önemli mi?
Can I ask you, Terry... do you think your life is important?
Sana kadın olarak birşey sorabilir miyim?
Could I ask you something as a woman?
Karen, sana birşey sorabilir miyim?
Karen, can I ask you something?
Sana birşey sorabilir miyim...
Can I ask you something...
Sana ciddi birsey sorabilir miyim?
Can I ask you somethin'though, man?
Sana birsey sorabilir miyim?
Can I ask you something?
Sana birsey sorabilir miyim, Raj?
Can I ask you something, Raj?
-... bakire. - Birşey sorabilir miyim?
She's really a virgin.
sorabilir miyim 105
birşey 36
birşey değil 209
birşey olmaz 30
birşey söyle 33
birşey mi oldu 44
birşeyler 19
birşey olmadı 22
birşey yok 115
birşeyler oluyor 22
birşey 36
birşey değil 209
birşey olmaz 30
birşey söyle 33
birşey mi oldu 44
birşeyler 19
birşey olmadı 22
birşey yok 115
birşeyler oluyor 22