Birşeyler yapmalıyız traduction Anglais
184 traduction parallèle
Birşeyler yapmalıyız.
Wash, we gotta do somethin'here.
Hemen birşeyler yapmalıyız.
We gotta do somethin', quick.
- Birşeyler yapmalıyız.
- We've got to do something.
Gant her kimin peşinde ise birşeyler yapmalıyız.
No matter who Gant came after, we gotta do something about it.
Artık sıkıldım, onun için biran önce birşeyler yapmalıyız.
Now that Hastings has bungled the job, we've got to do something.
Pekala, ama bunun için birşeyler yapmalıyız.
Alright, but we've got to do something about it!
Bunun için birşeyler yapmalıyız.
We have to do something about this!
Eğer o yılanın stoklarını doldurmasını engelleyeceksek Yine de birşeyler yapmalıyız.
We have to do something, if we want to keep that snake from refilling his stock.
Birşeyler yapmalıyız.
We have a right to something.
Birşeyler yapmalıyız.
We've got to do something.
Birşeyler yapmalıyız.
We must do something.
- Birşeyler yapmalıyız.
- He must have done something.
Birşeyler yapmalıyız.
We got to do something.
Gloria kayboldu, birşeyler yapmalıyız.
Gloria has disappeared, we gotta do something.
- Birşeyler yapmalıyız- -
- We gotta do something- -
Eğlenceli birşeyler yapmalıyız.
We must do something fun.
Bu konuda birşeyler yapmalıyız çocuk için çok geç olmadan
We get to do something about it before it's too late for the kid
Birşeyler yapmalıyız, Hans.
We have to do something, Hans.
Ateş için birşeyler yapmalıyız.
Something needs to be done about that fire. Have you got the poker?
Bay Spock, dostum, birşeyler yapmalıyız.
Mr. Spock, my friend, we've got to do something.
Andy için birşeyler yapmalıyız.
I was thinking we should get something for Andy.
Birşeyler yapmalıyız!
We've got to do something!
- Birşeyler yapmalıyız.
- We've gotta do something.
- Birşeyler yapmalıyız.
- We have to do something.
Bu isim ile ilgili birşeyler yapmalıyız.
We've got to do something about that name.
Birşeyler yapmalıyız.
We have to do something.
Charlie, birşeyler yapmalıyız.
Charlie, we gotta do something, man.
Birşeyler yapmalıyız
I'll do something about it.
Öyleyse bu konuda birşeyler yapmalıyız.
Then we've got to do something about it.
Başkanım, şu fabrika konusunda birşeyler yapmalıyız.
Mr President, we must do something about this factory.
Aslında ikimizin beraber eğleneceği birşeyler yapmalıyız.
You know, what we should do is find something fun to do together.
Birşeyler yapmalıyız.
Well, we have to do something.
Birşeyler yapmalıyız.
- We'll have to do something.
Demek oluyor ki 24'üne kadar... ... birşeyler yapmalıyız.
Which means we must do something by the 24th.
Birşeyler yapmalıyız.
WE SHOULD DO SOMETHING.
Belki biz meditasyondan vazgeçip, farklı birşeyler yapmalıyız.
Perhaps we should forego your meditation in favor of a different exercise.
- Birşeyler yapmalıyız.
- Well, we need to do something.
- Düşündüğüm şey eğer hayatlarımızı kontrol altına alma konusunda ciddiysek hayat partneri bulma konusunda ciddi anlamda birşeyler yapmalıyız.
- My point is if we're serious about taking control of our lives we have to become proactive in finding a life partner.
Ne demek istediğini biliyorum ama birşeyler yapmalıyız.
I know what you're saying, but we have to do something.
Bunun için birşeyler yapmalıyız Max.
We can't just do a Max on this thing.
... yalvarmaya geldim.Birşeyler yapmalıyız.
That's why I beg you for help. We'd do anything.
Birşeyler yapmalıyız birşeyler yapmalısın, Adam!
Meet me at the office. We've got to do something you've got to do something Adam!
Birşeyler yapmalıyız Ne gibi, ne yapabiliriz ki?
- We have to do something. - Like what? What could we possibly do?
İlginç birşeyler yapmalıyız.
Right. We've got to make something happen.
Bu doğru ama biz birşeyler yapmalıyız.
That's right, but we are going to get them.
Bu herşey.. Ve bunun için birşeyler yapmalıyız.
It's everything, and we've got to do something.
Bu konuda birşeyler yapmalıyız. Anne, bize birkaç dakika müsaade eder misin?
Could you give us a minute?
- Şimdi birşeyler yapmalıyız?
- Now can we do something?
Eğer birşeyler olursa ne yapmalıyız dersin?
What do you think we should do, in case something happens?
Eğlenmek için birşeyler yapmalıyız, tıpkı diğer insanlar gibi.
We're meant to have fun, like men and women do
Birşeyler yapmalıyız. Angel geldiğinde, onu öldürecekler.
We've gotta do something.
yapmalıyız 39
birşey 36
birşey değil 209
birşey sorabilir miyim 18
birşey olmaz 30
birşey söyle 33
birşey mi oldu 44
birşeyler 19
birşey olmadı 22
birşey yok 115
birşey 36
birşey değil 209
birşey sorabilir miyim 18
birşey olmaz 30
birşey söyle 33
birşey mi oldu 44
birşeyler 19
birşey olmadı 22
birşey yok 115