English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ B ] / Bu ne tesadüf

Bu ne tesadüf traduction Anglais

168 traduction parallèle
Oh neden, bu ne tesadüf, Sadece sen lütfen, diğerleri yalnızca alay eder!
Oh why, by what coincidence, to me you're the only one to please and all the others I just tease?
Oh neden, bu ne tesadüf,
O Oh why, by what coincidence, to me you're the only one to please?
Bu ne tesadüf!
What a coincidence!
Bu ne tesadüf? Sizin ikizler ne durumda?
How do you do girls?
Binbaşı, bu ne tesadüf.
Major, what a coincidence.
Bu ne tesadüf! Ben de tam...
Jimmy, what a coincidence!
Xu Abi, bu ne tesadüf!
Brother Xu, it must be fate
Ugo, bu ne tesadüf!
Ugo, what a coincidence!
Frosine, bu ne tesadüf! İşte biraz önce sana sözünü ettiğim genç.
Frosine, he is the very one of whom I spoke to you.
Birader Yan, bu ne tesadüf gene karşılaştık!
Brother Yan, what a coincidence we meet again
Bu ne tesadüf!
That's a coincidence!
Bu ne tesadüf!
What a coincident?
Bu ne tesadüf.
What a coincidence you're here.
Bu ne tesadüf!
Wow! What a coincidence!
- Bu ne tesadüf!
- What a coincidence.
- Bu ne tesadüf!
Deidre, pull up a chair.
Aa! Bu ne tesadüf!
What a coincidence!
Bu ne tesadüf! Bu ne tesadüf!
Hey, what a coincidence!
George'u sokakta elinde dokuz kiloluk bir hindi ve bir şişe şarap ile görünce düşündüm ki : "Bu ne tesadüf. Biz de tam yemek yiyecektik."
So when I saw George with an 18-pound turkey and a box of wine I thought, "What a coincidence, we're just about to eat."
Bu ne tesadüf!
- Well, what do you know?
Aa, merhaba, bu ne tesadüf!
Hello! What a coincidence!
Bu ne tesadüf.
How odd to see you.
Bu ne tesadüf!
Hey, that's a coincidence.
Bu ne tesadüf.
Well, this is quite the coincidence
Bu ne tesadüf?
How great is this?
Bu ne tesadüf? Phil Jake'in futbol hocası.
What a coincidence.
Aman Tanrım, bu ne tesadüf!
Oh my goodness, what a coincidence!
Bert. Bu ne tesadüf?
Bert, what a coincidence.
- Bu ne tesadüf?
- How random is this?
Bu tesadüf darbeden sonra su yüzüne çıktığında aranızdaki mesafe ne kadardı?
After this accidental blow, how far apart were you when you came up?
Bu tesadüf değil de ne?
Well, now isn't that a coincidence?
Bu ne güzel bir tesadüf.
This is a pleasant surprise.
ama bu sadece bir tesadüf. o zaman geri dönüp bize ne olacağını sormamızın bir sakıncası yok?
If it was a coincidence, what are you worrying about us going back, then?
Bu özel günde üçü de ortada yoklar. Ne kadar garip bir tesadüf.
All three unavailable on this particular day - what a very odd coincidence.
Bu ne büyük bir tesadüf Albay, şu anda resmi bataklık bekçisinin huzurunda bulunuyorsunuz.
You're in the presence of the marsh warden himself.
Ne tesadüf, elimde harika bir surup var tam da bu fiyata.
By coincidence, I happen to have a bottle of this remarkable elixir for that exact amount.
Bu ne güzel tesadüf!
What a pleasure!
Ne tesadüf! Tam da bu yıl!
What a coincidence, it's this year!
Ne hoş bir tesadüf bu böyle!
What a delightful surprise!
Bu ne güzel bir tesadüf!
What a fortunate event!
Bu ne tesadüf!
What a coincidence.
Bu ne tesadüf.
What a coincidence.
Tesadüf bu ya, ben de kendi Kamui'mi buldum. Ne?
well, it happens that I've found my own Kamui.
Bu ne güzel tesadüf.
What an unexpected pleasure.
Şükürler olsun. Bu ne güzel bir tesadüf böyle.
What a lovely coincidence!
Bu ne hoş bir tesadüf.
What a delightful coincidence.
Bu ne güzel tesadüf!
What a coincidence!
Bu da geçen ay, ne tesadüf, geçen ay aynı gün golf sopalarımı ters çevrilmiş olarak çöpte bulmuştum.
That's today. Now this is last month. What a coincidence that on the same day last month
Bu inanılmaz. Ne tesadüf!
It's amazing.
O MRI'da her ne görmüşse, bu hayallerle bir ilgisi olmalı. Tesadüf olamaz.
Whatever she saw in that mri has to have something to do with these visions. it can't be just coincidence.
Bu restoranda olmanız ne büyük tesadüf.
Such a coincidence that you're at this restaurant.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]