English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ B ] / Bu nedenle

Bu nedenle traduction Anglais

7,753 traduction parallèle
Bu nedenle herşeye rağmen,... ondan vazgeçemiyorsun.
That is why, in spite of everything, you can't quite give her up.
Bu nedenle adamlarına tuzak kurduk.
It's why we set upon your men.
Bu nedenle çıkardığı her yangını, orada durup izler.
Which is why with every fire he sets, he is there watching.
Bu nedenle bodrum planlarda görünmüyor olabilir.
That could be the reason that sub-basement isn't on the building plans.
bu nedenle beni aradılar.
That's why they called me.
Eğer bunu kayda alıyorsan Jim,... üçüncü tarafın onayını teklif etmiyorum,... bu nedenle herhangi bir kayıt kabul edilemez olarak sayılacak.
If you're taping this, Jim, I'm not offering third-party consent, so any recording will be considered inadmissible.
Bu nedenle müvekkilimin jürisi en başta tek başınaydı.
That's why my client's jury
İstedi ama... Bu kadının lavaboda ona bu nedenle yardım ettiğini mi söylüyorsunuz? - Evet.
She did, but... that's not... are you saying that that's why this woman was helping her in the lavatory?
- Bu nedenle ben de sırrını üç ay sakladım.
- Yeah, which is why I kept your secret for three months.
Bu nedenle, yeni bir bakış açısı sorunu üzerine çalıştım.
Hence, a new perspective on the problem.
Bu nedenle hemen başlıyoruz.
Which is why we're starting right away.
İyi ki mumyalanmamıştı ya da bu nedenle otopsi yapılmamıştı.
Good thing he wasn't embalmed. Or given a postmortem, for that matter.
- Terapi odasındaki ayna da bu nedenle kırıktı.
That's what broke the mirror in the therapy room.
Bu nedenle Tespih'in Esrarları'nı korumanız için size emanet ediyorum.
"I therefore entrust the Mysteries Of The Rosary to you, " and your safekeeping. "
Ancak bu Moa'nın boynundaki eklem kafatasının arka kısmındadır,... bu nedenle boynunu daha yatay tutmalıydı, bunun gibi.
But this moa's neck joint is at the back of the skull, so it must have held its neck more horizontally, like this.
İnsanlar, özgür olduklarını zannetmek zorundadırlar, bu nedenle de, istediklerini yaparlar.
People should think that they are free, and can do whatever they want,
Bu da bize, bu tür bilgilere erişimin bir çok şeyi değiştirebileceğini gösteriyor. İşte bu nedenle, her türlü sansüre karşı çıkılmalıdır.
This shows that this knowledge can make a difference, is why I say that censorship is to be rejected, although, but at the same time is an opportunity,
Ben sizin uyanmanızı ve değişmenizi istiyorum. Sekizinci caddenin köşesinde silah sesi, şüpheli kasklı ve maskeli, gri renkli bir Honda kullanıyor, silahlı, bu nedenle, dikkatli olun.
I want you to wake up and be ye, shooting in the Fir, corner Eighth, Suspect with helmet and mask,
Bu nedenle, biraz daha tanımlayıcı olman gerekiyor.
So you have to be more specific,
Bu nedenle de, yardımlarınız için size şimdiden teşekkür ediyorum.
Thank you already times in advance for your help,
Dikiz aynası 1911 de tam da bu nedenle icat edildi.
The rearview mirror was invented in 1911, for just this reason.
"Nelson, ödümü kopartıyorsun bu nedenle" Bildiğim en psikopat kabadayısın. "
"Nelson, you frighten me so, " The psycho-est bully I know,
Bu nedenle, biz neden buradayız.
Hence, why we're here.
Ben uzakkadından yürüdü Ben bu nedenle seviyorum.
I walked away from the woman I love because of this.
Bu nedenle vurdun yani.
That's why you punched him.
- Bu nedenle kamu yararı- -
So, not in the public interest.
Aynı rahatsızlıktan mustarip üç hastam var ve muhtemelen dördüncü bir hasta da var ve bu biraz karmaşık bir hale geliyor. Bu nedenle NIH'in size birkaç gün izin vermesini umuyordum.
I-I have three patients with the same... affliction and potentially a fourth patient as well, and it's just... it's getting a bit complicated, so I was hoping the NIH could spare you for a couple of days.
Bu nedenle "bize" dedim.
- That's why I said "us."
Papalığınızın yıl dönümünü nasıl kutlarız diye düşünüyordum, bu nedenle Papa Sixtus'un kutsal emanetlerine danışmak istedim.
I've been wondering how we might observe the anniversary of your papacy, and so sought to consult relics from the last Pope Sixtus.
Ancak, buranın dışarısı pek tekin bir yer gibi gözükmüyor, bu nedenle, eve birlikte döneriz diye düşündüm.
This is kind of a bad neighborhood you're walking through. I thought I'd walk you home.
Ve Konfederasyon tarafından kurtarılmaya teşebbüsleri Ve dolayısıyla kendini yok etme bu nedenle rutindir.
And their attempted recovery by the Confederation and subsequent self-destruction are, therefore, routine.
Onlara katılma sözü verdi, Ancak onları sadece bir katliama gönderiyordu. Bu nedenle tanık olmayacaktı.
He promised to join them, but he was just sending them into a massacre, so there wouldn't be any witnesses.
Um, bu nedenle bu müzik yoğun ürkütücü.
Um, so this music is intensely eerie.
Bu nedenle bu küçük pazarlama sırrımız yakın gelecekte de saklı kalmalı.
Which is why our little trade secret has gotta stay just that for the foreseeable future.
Bu nedenle ben de devam ettim ve kurdum.
So I just went ahead and did it.
Bu nedenle başkan olarak değerlendirmeden çekiliyorum.
That is why I withdraw my name From consideration as president.
Buradan mümkün olduğunca çabuk kurtulmak isteyeceklerini biliyordu. Bu nedenle onlara nakit para önerdi.
He knew they'd want rid of the place as quickly as possible, so he made them a cash offer.
Bu nedenle grubunuz sonuna kadar sağlam kaldı.
That's why your group remained solid until the end
Bizi bu nedenle tutuklayacaklar gibi görünüyor.
Looks like we're going down for it.
Bunu yapabiliriz. Bu nedenle vazgeçme! Yukarı çıkalım!
So, don't you give up.
Bu nedenle, banka havalesi mi yapalım, yoksa nakit mi daha kolay olur?
Uh, so should we do a wire transfer, Or do you think cash is easier?
Bu nedenle hadi gidelim.
So let's go.
Bu nedenle daha çok nemalanırım. - Yüzde 20.
So I take a larger vig.
Normalde, Lohan spor salonuna gittiğinde soyunma odasına girer bu nedenle ne zaman egzersiz yapmayı planladığını soralım.
Well, normally, lohank hits the locker room When he goes to the gym, So let's see when he plans on working out.
ve bazı jaz gece duymak Hey, bu nedenle, Lincoln Center'da gitmek istiyorum?
Hey, so, you want to go to Lincoln Center and hear some jazz tonight?
Bu nedenle toplantıda kurulun yeni memur adayları göstereceğini hatırlıyor musun?
To that end, you remember how at today's meeting the board nominated new officers?
Evlilik teklifi için geldim çünkü onu şehirde gördüm, güzel bir kız, hoş bir kız ve iyi bir Müslüman kızı. Bu nedenle onunla evlenmek istiyorum. Dedi ki, kızı şehirde görmüş, davranışlarını beğenmiş ve kızı güzel bulmuş, onunla evlenmek istiyormuş.
He says he saw the girl in town, she has a decent behavior and she's a beautiful girl and he wants to marry her.
Babam görevi kötüye kullanmaktan soruşturma altında ki bu senin baban yüzünden, o nedenle eğer bir şey olursa sizi ölüme terk edip kaçarım.
My dad's under investigation for an impeachment because of your dad, so, if anything happens I will run and leave you both for dead.
Bu yüzden beni ve Punisher'ı göreve atadın, aynı nedenle?
That's why you assigned me and Punisher, for the same reason?
Hayır, hayır, aslında, um, spor bana öğretti Bu öfkedoğru miktarda Doğru kişiye yönelik veyasağ nedenle şey
No, no, actually, um, sports have taught me that the right amount of anger directed at the right person or thing for the right reason at the right time is actually quite constructive.
Okinawa Tüm bu adamdan korktum ve iyi bir nedenle...
All of Okinawa was scared of this guy, and for good reason...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]