Bu sensin traduction Anglais
3,641 traduction parallèle
Bu sensin.
This is you.
Bu sensin.
That's you...
- Hey, bu sensin!
- Hey, that is you.
Bu sensin.
That's you.
Bu sensin, bu da ben. ve bunlar da altı tane çocuğumuz.
That's you and me, and those are our six kids.
Bu sensin... Nikahımdan bir hafta önce beni öpmenin uygun olduğunu düşünen erkek.
That's you... the guy who thought it was okay to kiss me a week before my wedding.
Şimdi ilk olarak bu sensin.
Now, to start. This is you.
Ah, bu sensin, Bayan Montrose!
Oh, it's you, Miss Montrose!
Bu sensin!
It's you.
Eğer birisi bundan sorumluysa, emin ol, bu sensin!
Be sure that if anyone would have is responsible for it, then you!
Bu sensin.
Hey it's you. [Speaking Italian]
İşte bu sensin.
Bam! That's you.
Bu benden çok senin canını acıtacak değil mi? Kaptan bu sensin değil mi?
- This is gonna hurt me more than it hurts you. - Huh? Cap, I hope that's you.
- Bu sensin!
- It's yöu!
Hayır, bu sensin, John.
No, that is you, John.
İşte bu sensin. Sen sür...
This is you.
- Bu sensin, Gerald.
That's you, Gerald.
- Bu demek oluyor ki burası benim dünyam, ziyaretçi olan sensin.
That means this is my world and you are the visitor. Yes.
Bu evde, normal olan sensin.
In this house, you are.
Bu durumlarda uzman olan sensin.
You're the expert in this situation.
Central Coast'un bu şubesinin yeni başkan yardımcısı sensin.
You're the new vice president of this branch of Central Coast.
Bu hisli ve ağlayan adam bu adam sensin.
This man who feels and cries, this man is you.
Bu dünyada sahip olduğum artık tek şey sensin.
You're all I got left in the world now.
Kurt sensin, bu arada.
The wolf is you, by the way.
Bu çocuklara annelik yapan sensin.
You're a mother to your kids.
Bu işi yapacak sensin.
You're "the" guy.
Çünkü şu anda, bu savaşta mücadele edebilecek tek kişi sensin.
Because you are the only one, right now, who can fight this fight.
Sen hariç herkes gülüyor, çünkü gülünecek olan şey sensin, hiç bu hisse kapıldın mı, Quinn?
Everybody but you. The only reason you're not laughing is you're the punchline. You ever get that feeling, Quinn?
Korkmadım, esas korkması gereken sensin, çünkü bu kortlarda seni süründüreceğim.
Oh, I'm not scared. You should be scared,'cause I will wipe these courts with you.
# Sekreterin olayım, patron sensin bu gece
♪ Play secretary, you're the boss tonight ♪
Öyleyse bile, şu anda onun için aileye en yakın kişi sensin ve bu işte de gayet iyisin.
Well, you're the closest thing she's got at the moment, and it looks to me like you're doing a really good job at it.
Bu gerçek sensin, değil mi?
This the real you, is it?
Sadece sensin bu partiye canlılık getiren.
You just made this party come alive.
Bu partinin yıldızı sensin.
You're the star of this party.
Bu hafta benimle en uzun konuşan sensin!
You know, I think that's the most anyone's spoken to me all week!
Bu onun etkisi altındaki sensin.
This is you under his influence.
Notlarını bu kadar önemseyen tek öğrencim sensin.
You're my only student who's more concerned with her grades than... well, anything.
İnsanlara yardım ediyorsun. Bu yüzden de bana yardımcı olmasını isteyeceğim kişi sensin.
You help people, which is why you're the person I'm asking to help me now.
Bu adada yaşayan tek adam sensin.
You're the only other guy who lives on this island.
- Personel müdürü sensin, bu yüzden sana geldim.
- Simply, I've had enough. I come to you, you are Chief of Staff.
Beni bu işe sokan sensin.
You're the guy that got me into this.
Bu utancın sebebi sensin.
You are the cause of this shame.
Ve bu da... sensin, Rae.
And this... is you, Rae.
Grubun zeki elemanı sensin biliyorum ama Bu pek zekice değildi.
I know you're the smart one, but that was pretty dumb.
Bu da sensin.
This is you.
Tanrım, bu planı yapan sensin değil mi?
Jesus, you're the one who made the plan, alright?
Bu özel odayı bana ayarlayan sensin.
You're the guy I can thank for this private suite here.
Bu programı uygulamaya çalışan sensin.
Look, you're the one pushing this event.
Diğerlerini de göz önünde bulundurdum ama bu işi çevirebilecek kadın sensin.
Well, I've considered others but I think you're the woman for the job.
Bu dünyada, bana en yakın olan insan sensin.
It's just you're the person that I'm closest to in this world.
Burada yeniyim bu yüzden, sanırım ilk arkadaşım sensin.
I'm new, so... I guess you're my first friend.
sensin 644
sensin demek 36
bu sen misin 162
bu senin sorunun 70
bu senin mi 96
bu sen değilsin 47
bu senin hayatın 30
bu seninle benim aramda 18
bu senin 195
bu seferlik 30
sensin demek 36
bu sen misin 162
bu senin sorunun 70
bu senin mi 96
bu sen değilsin 47
bu senin hayatın 30
bu seninle benim aramda 18
bu senin 195
bu seferlik 30
bu senin için 282
bu sefer 162
bu sebeple 59
bu senin düşüncen 27
bu seni ilgilendirmez 244
bu senin hakkın 21
bu ses 55
bu senin fikrin 31
bu senin problemin 26
bu senin son şansın 40
bu sefer 162
bu sebeple 59
bu senin düşüncen 27
bu seni ilgilendirmez 244
bu senin hakkın 21
bu ses 55
bu senin fikrin 31
bu senin problemin 26
bu senin son şansın 40