Bu senin için traduction Anglais
14,576 traduction parallèle
Bu senin için bir şey ifade etmiyorsa üzgünüm.
I'm sorry if it doesn't sparkle enough for you.
Bu senin için iyi oldu.
It's a good look for ya.
Bu senin için.
That's for you.
Bu senin için utanç verici bir şeydi.
That was embarrassing for you.
Bu senin için ortak.
This is for you, partner.
Sanırım bu senin için kolay bir şey değil Bay Tüylü Pantolon.
I guess this isn't easy for you, huh, Mr. Fuzzypants?
- Yani, bu senin için iyi.
- Well, it's good for you.
Bu senin için de önemli.
That's important for you, too,
Anne bu senin için.
Mummy got it for you.
- Bu senin için herhangi bir şey ifade ediyor mu?
Does that mean anything to you?
Bu senin için herhangi bir şey ifade ediyor mu?
666. Does that mean anything to you?
Muhtemelen bu senin için daha kolay olur.
Ah, probably an easier medium for you.
Bu senin için açık bir soru...
The obvious question for you...
Bu senin için hiçbir şey yapmaz mı?
- This does nothing for you? - ♪ Boom, boom, boom ♪
Bu senin için.
So this is for you.
Bu senin için.
I got this for you.
Tamam, bu senin için gönüllü bir bağıştı.
Okay, that was a voluntary donation on your part.
Bugün burada..... senin içindeki aşkı bulan.. .. bu iki çocuk için toplandık.
We are gathered here today to join together these two children, who have found the love that exists in you.
Bu ülkeyle ilgili her gelişmenin senin için önemli olduğunu da.
That what happens to this country matters to you.
Birçok insan senin bizim için yaptığını yapmaz. Bu doğru.
Not many people would've done what you just did for us.
Büyükbaban senin bu kadar düşündüğü için çok şanslısın.
You're lucky your grandpa cares about you so much.
Bu profile dayanarak, Alice'in senin için tespiti, polis akademisinde tohumları ekilmiş, hapisteyken de tohumlar büyümüş.
Based on this profile, Alice's fixation with you, the seeds of which were planted in the police academy, bloomed when she was in prison.
Bu davayı senin için çok sevdim.
I like this case for you.
Sonra yeni anlaşmalar için paramız olacak böylece onlardan para kazanabileceğiz. Tıpkı senin yapmak istediğin gibi ama yazık sana asla bu imkanı vermedim.
Then we got money to bring in new acts so we can promote the shit out of them like you keep telling me you want to do, but, poor you, I never give you the firepower.
Ve senin için bu silahta yeterince kurşun var, Ve bu uçaktaki herkes.
And I've got enough bullets in this gun for you, and everyone else on this plane.
Benim de bu satışı yasallaştırmak için senin imzana.
I need your signature to make this sale legal.
Bu herif Tanrı'yı da yanına alır senin için adam öldürür, yaralar.
See, that man, right, he will murder and maim for you with God on his side.
Bu senin iyiliğin için.
This is for your own good.
Bak, bu köpeğin senin için çok şey ifade ettiğini anlıyorum o yüzden sana bunu aldım.
- Wow. Look, I know that dog meant a lot to you, so I got you this.
Yürümek bu kadar zor mu senin için?
Is walking really so hard for you?
Bu iş niye senin için bu kadar önemli, Gamby?
Why is this job so important to you, Gamby?
Senin için bu kadar önemli olduğunu fark etmedim.
I didn't realise it meant that much to you. Yes, you did.
Bu çok önemli canım, senin için de Sonya için de. İlk kez Petersburg sosyetesinde görüneceksiniz.
It is important, my darling, for you and for Sonya the first time you'll be seen in Petersburg society.
Senin bu kesim için uygun kafa yapın yok.
You don't have the right head shape for a buzz cut.
Teknik olarak, senin bakıcınım. Bu arada, beni kötü gösterdiğin için teşekkürler.
Technically, I'm your babysitter, so thanks for making me look bad, by the way.
Başka? Senin için en uygunu bu.
For you, that's the best fit I've got.
Bu işi senin için kolaylaştırayım.
I'm gonna make this real simple for you.
Birlikte çalışmamızın neden senin için bu kadar önemli olduğunu anlayamıyorum.
I don't see why it's so important to you that we work together.
Jimmy, tavsiyen için sağ ol ama bu olayın amacı zaten senin kendi tarzında benim de kendi tarzımda avukatlık yapmam.
Okay, Jimmy, I appreciate the advice, but the whole point of this is for you to be your kind of lawyer and me to be mine.
Nassau'da bir şeyin farkına vardım bu savaş başladığında pek çok farklı anlamı olacak ama bu savaş, senin için uzun zamandır görünmeyen bağlar ile bir arada tuttuğun iki şehir arasındaki bir iç savaş olacak.
I stood in Nassau and I realized when this war begins, it will have many different meanings, but to you, this war is a civil war between two cities you held together for so long with unseen bonds.
Bu gibi olaylarda emin olmak için bilgece davranman gerekir Captain Vane'e her ne olduysa bu adamların senin yüzünden olduğuna inanmaları için hiçbir neden yok.
In this particular instance, you would be wise to make sure, whatever happens to Captain Vane, those men have no reason to believe it happened because of you.
Ben senin arkadaşınım ve önünde uzanan yolda neyi seçersen önüne ne tür zorluk çıkarsa çıksın..... sana yardım etmek için hep yanında olacağım fakat hala zaman varken sizden basitçe bu yolun ne kadar tehlikeli olabileceğini düşünmenizi isitoyrum.
I am your friend, and I will help you weather whatever challenges may lie down whatever road you may choose, but as your friend, I am simply asking you to consider how treacherous this road may be... while there is still time to avoid it.
Bu ev senin için bir otelden farksız.
This house is just a hotel to you.
Steph, bu büyük teknoloji dahisinin... seninle çıkmak istemesi senin için sürpriz olmadı mı?
So, Steph, weren't your surprised that this big tech mogul wanted to date you?
- 20 yıl önceydi ama onun savaş için orduya katılması ve senin de bu yüzden onun ağzına sıçmandan dolayı olabilir.
Well, it was 20 years ago... But I think him joining up for the war and then you giving him hell for it had something to do with it.
Biliyorum, bu şekilde yaşamak senin için adil değil.
I know, it's not fair to you to live like this.
Yalnız sen tabii ki de Jenny De Santos değilsin ve bu Barbie Hayal Arabası da senin için değil.
But you, of course, are not Jenny De Santos, which means that this Barbie Dream Car is not for you.
Aslında sana bu mektubu yazmamalıyım ama bu mektup var olduğumun senin için var olduğumun kanıtıdır Paul.
I probably shouldn't write this letter to you but this is hard evidence to you that I exist, exist for you, Paul.
Senin için en iyisi bu.
One that is best for you.
Sistemde aratmış. Eğer nüfuzumu senin için kullanmasaydım... benim oğlum olduğunu bildikleri için başkaları yapacaktı. Ve bu ikimiz için de daha çetrefilli bir hal alacaktı.
Even if I don't use my influence on your behalf, just the fact you're my son, others will, and that can be tricky for both of us.
Bu döngü senin için o kadar iyi görünmeyen şeyler Ron.
Things not looking so good for you this cycle, Ron.
bu senin için de geçerli 20
bu senin sorunun 70
bu senin mi 96
bu senin hayatın 30
bu seninle benim aramda 18
bu senin 195
bu senin düşüncen 27
bu senin hakkın 21
bu senin fikrin 31
bu senin problemin 26
bu senin sorunun 70
bu senin mi 96
bu senin hayatın 30
bu seninle benim aramda 18
bu senin 195
bu senin düşüncen 27
bu senin hakkın 21
bu senin fikrin 31
bu senin problemin 26
bu senin son şansın 40
bu senin işin 74
bu senin araban mı 29
bu senin fikrindi 50
bu senin seçimin 22
bu senin hatan 79
bu senin işin değil 28
bu senin suçun değil 43
bu senin payın 24
bu senin hatan değil 72
bu senin işin 74
bu senin araban mı 29
bu senin fikrindi 50
bu senin seçimin 22
bu senin hatan 79
bu senin işin değil 28
bu senin suçun değil 43
bu senin payın 24
bu senin hatan değil 72
bu senin görevin 21
bu senin hatan değildi 18
bu senin suçun 44
bu senin iyiliğin için 25
senin için çıldırıyorum 35
senin için 556
senin için endişeleniyorum 79
senin için ne yapabilirim 292
senin için deliriyorum 16
senin için korkuyorum 18
bu senin hatan değildi 18
bu senin suçun 44
bu senin iyiliğin için 25
senin için çıldırıyorum 35
senin için 556
senin için endişeleniyorum 79
senin için ne yapabilirim 292
senin için deliriyorum 16
senin için korkuyorum 18
senin için endişelendim 53
senin için de 32
senin için mi 51
senin için üzgünüm 22
senin için üzülüyorum 47
senin için geldim 37
senin için her şeyi yaparım 55
senin için iyi 28
senin için dua edeceğim 27
senin için uygun mu 21
senin için de 32
senin için mi 51
senin için üzgünüm 22
senin için üzülüyorum 47
senin için geldim 37
senin için her şeyi yaparım 55
senin için iyi 28
senin için dua edeceğim 27
senin için uygun mu 21