Dışarı çıkıyorum traduction Anglais
1,136 traduction parallèle
- Dışarı çıkıyorum.
- I'm going out.
Mesela'" Özür dilerim baba, dışarı çıkıyorum'"
Like'" Sorry Dad, I gotta go out'"
Kısa süreliğine dışarı çıkıyorum.
I'm going out for a short while.
Ben dışarı çıkıyorum!
I'm going out!
Ben dışarı çıkıyorum, ihtiyar.
I'm going out, old man.
Dışarı çıkıyorum. Çocuğa bak.
I'm going out Take care of Ania
Her gün dışarı çıkıyorum, balık yakalıyorum. Ben bir balıkçıyım.
I go out every day, I catch fish, I'm a fisherman. "
Dışarı çıkıyorum.
I'm getting out.
"İyi haber, dışarı çıkıyorum."
"Good news, I'm getting out."
Ben biraz dışarı çıkıyorum.
I'm gonna go out for a little while, OK?
- Dışarı çıkıyorum.
- I am going outside.
- Dışarı çıkıyorum.
A few manners! - I'll be outside.
Ben dışarı çıkıyorum.
I'm going out.
Sadece, çok fazla dışarı çıkıyorum.
Oh, yeah. I'm fine. I'm just going out too much.
Bu kadar yeter, ben dışarı çıkıyorum.
That's it, I'm out of here.
Dışarı çıkıyorum.
I'm gonna go out there.
- Bir süreliğine dışarı çıkıyorum.
- I'm going out for a bit.
Shakur, ben dışarı çıkıyorum birazdan dönerim. Hey! Kim masalara servis yapacak?
Shakur, I'm going out and I'll be back in a short while.
Bir saatliğine dışarı çıkıyorum.
I'm just going out for about an hour.
- Evet, biraz dışarı çıkıyorum.
- Yeah, I'm going out for a while.
Bu gece dışarı çıkıyorum.
I'm going out tonight.
Ben dışarı çıkıyorum. Siktir git.
I'm going out for some air.
- Benden uzak dur! Dışarı çıkıyorum! - Hayır!
- I'm coming out.
Meleğim, bir dakikalığına dışarı çıkıyorum.
Angel, I'm going out for just a minute.
Bir arkadaşımla dışarı çıkıyorum.
I'm going out with a friend.
Ah Fu. Evet. Şimdi dışarı çıkıyorum, kapıları kilitleyin.
Yes I am now going out, lock the door.
Ben dışarı çıkıyorum.
I'm on my way out.
Ben biraz dışarı çıkıyorum.
I'm gonna go out for a little bit.
Dışarı çıkıyorum.
I'm on my way out.
Ben dışarı çıkıyorum.
I'm just going out.
Kasapla dışarı çıkıyorum.
" Out with the meat man.
Dışarı çıkıyorum!
I'm going out!
Ben dışarı çıkıyorum.
I'm going for a ride.
Hemen dışarı çıkıyorum.
I am out of here. I will get out of here right away.
Derek'le dışarı çıkıyorum ama parfümümü seçemedim.
I'm going out with Derek, but I can't choose a fragrance.
Dışarı çıkıyorum.
I'm coming out.
Anne, baba, dışarı çıkıyorum!
Mom, Dad, I'm going out!
- Ben dışarı çıkıyorum.
I'm gonna go out for a while.
- Dışarıya çıkıyorum.
- Ill be outside.
... ve arada bir de dışarı çıkıp dolaşıyorum.
.. and even... get outside..... once in a while. "
Hâlâ dışarı çıkıp savaşıyorum.
I'm still out there fighting.
Ben dışarı çıkıyorum, tamam mı? Biraz hava alacağım.
I'm gonna go out, all right?
Anne, dışarı çıkıyorum.
Ma, I'm gonna go out now.
Dışarı çıkıyorum.
- I'm on my way out. You should've called.
- Ben dışarı çıkıyorum.
I'm going out.
Seni dışarıda o insanlara çığlık attırırken gördüğümü hatırlamıyorum.
I don't remember seein'you out there makin'those people scream.
Ben dışarı çıkıyorum.
Listen, I'm going out.
Beş dakika sonra dışarı çıkıp bir güzel benzetileceğin gerçeğine odaklanmanı engellemeye çalışıyorum.
To get your mind off the fact that in five minutes you're going to get your clock cleaned.
Sık sık dışarı çıkmıyorum.
I don't get out often.
Ben dışarıya çıkıyorum.
I'll be outside.
Dışarı çıkıp saati 7 dolarlık bir iş bile bulamıyorum.
I can't even go out there and get a job making seven dollars an hour.
çıkıyorum 133
dışarı 1436
dışarıda 424
dışarda 41
dışarıya 59
dışarıdayım 29
dışarı çık 478
dışarı çıkalım 87
dışarı gel 90
dışarı çıkacağım 19
dışarı 1436
dışarıda 424
dışarda 41
dışarıya 59
dışarıdayım 29
dışarı çık 478
dışarı çıkalım 87
dışarı gel 90
dışarı çıkacağım 19
dışarıdaydım 29
dışarı çıkma 37
dışarı çıktı 86
dışarısı çok soğuk 29
dışarıda bekleyin 38
dışarıdalar 31
dışarı mı 28
dışarıda mı 50
dışarı çıkarın 30
dışarı çıkmak istiyorum 32
dışarı çıkma 37
dışarı çıktı 86
dışarısı çok soğuk 29
dışarıda bekleyin 38
dışarıdalar 31
dışarı mı 28
dışarıda mı 50
dışarı çıkarın 30
dışarı çıkmak istiyorum 32