English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ E ] / Elinizi çabuk tutun

Elinizi çabuk tutun traduction Anglais

164 traduction parallèle
Elinizi çabuk tutun, 10 dakikada odadan çıkmalısınız.
Work fast because you gotta get out in 10 minutes.
Elinizi çabuk tutun.
You've got to move quick to find anything.
- Elinizi çabuk tutun, yemek yarım saat sonra hazır olur.
- Make it snappy, dinner's in half an hour.
Tüm sığırların Blackstone Kanyonu'nun kuzey ucunda olmasını istiyorum ve elinizi çabuk tutun.
I want every head of cattle on the range at the north end of Blackstone Canyon and I want them there fast.
Hey siz ikiniz elinizi çabuk tutun.
Hey, you two, break it up there!
Hâlâ bitmedi mi? Elinizi çabuk tutun!
Still not finished?
Elinizi çabuk tutun. Cenaze bütün gün sürmez.
That funeral ain't gonna last all day.
Aklınız varsa elinizi çabuk tutun, ne olur ne olmaz.
Be not ta'en tardy by unwise delay.
Elinizi çabuk tutun.
Don't spare the horses.
Elinizi çabuk tutun!
Come on, we haven't got all night! Let's get goin'. Move it outta here.
Elinizi çabuk tutun!
Lay it in!
Elinizi çabuk tutun!
Now hurry!
Elinizi çabuk tutun.
Proceed at flank speed.
Size gelince, elinizi çabuk tutun.
And you! You better be movin'fast.
Pekâlâ, elbiselerinizi değiştirip, yerleşin. Elinizi çabuk tutun.
Right, change clothes and lay out your kit, and be smart about it.
Elinizi çabuk tutun. Beni koru Charlie.
Make it fast.
Elinizi çabuk tutun.
- Bring him in fast.
Elinizi çabuk tutun zamanımız çok az.
We need to take care of some things.
Hadi elinizi çabuk tutun.
So hurry and leave.
Lütfen, elinizi çabuk tutun.
So please, expedite.
Elinizi çabuk tutun! Tüm bombalara istiyorum!
And I want it fast, to every bomb station.
- Makinist dinlemede. - Motorları kapatın. - Elinizi çabuk tutun.
- Finish with the engines... quick as you can.
Hadi elinizi çabuk tutun.
Come on, hurry up!
Haydi, keratalar, elinizi çabuk tutun.
Come on, cheeks, tighten up.
Konuşmak istiyorsanız elinizi çabuk tutun, çünkü eve gitmek istiyorum.
And if you wanna talk to me, make it quick, cos I wanna go home.
- Elinizi çabuk tutun!
- All hands forward!
Elinizi çabuk tutun!
All hands forward!
- Hadi elinizi çabuk tutun.
- Come on, be quick!
Ne yaparsanız yapın, elinizi çabuk tutun.
Whatever you have to do, do it real quick.
Elinizi çabuk tutun.
Hustle up in here.
Pekala, elinizi çabuk tutun çocuklar.
Hurry up, students.
Siz ikiniz elinizi çabuk tutun ve parmak izini şimdi alın.
You two better hurry up and get the fingerprints now.
Elinizi çabuk tutun!
Move it. Move it!
Pekala, o yukarıdaki vinçte elinizi çabuk tutun.
All right, hurry up with that crane up there.
Gelin, götüreyim sizi mektupları verin diye. Elinizi çabuk tutun.
Come, I will give you way for these your letters and do't the speedier that you may direct me to him from whom you brought them.
- Elinizi çabuk tutun.
- Hurry up with that stuff.
Hadi beyler, elinizi çabuk tutun.
Let's go. High speed pick-up.
Times eleştirileriyle mahvetmeden önce elinizi çabuk tutun.
Go quick before the Times destroys it with a rave.
Elinizi çabuk tutun. Ebeyi de bana bırakın.
This done, make sure you take no longer days but send the midwife presently to me.
- Hadi millet, elinizi çabuk tutun!
- Come on, people, let's go!
Toplanın! Elinizi çabuk tutun!
Everyone line up!
Kayıplara karışmadan önce elinizi çabuk tutun.
Move quickly before he goes underground
Elinizi çabuk tutun!
How long is this going to take?
Elinizi çabuk tutun.
Hurry it up!
Ve elinizi çabuk tutun.
And be quick about it.
— Elinizi biraz çabuk tutun!
- Step lively up there now!
Elinizi biraz çabuk tutun, olur mu?
Oh, don't take long, will you?
Nöbetçiler sizin için işaretlendi, elinizi çabuk tutun.
Sentries are spotted for you, so be quick.
Hadi elinizi çabuk tutun.
Pray you, make haste.
Ayakkabıları avluda temizleyin, elinizi çabuk tutun.
You are not familiar with our world.
Elinizi çabuk tutun.
Get a pace

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]