Eski traduction Anglais
95,850 traduction parallèle
Kendi kalp atışlarına bağlı eski bir büyüdür.
It's old magic... tied to her heartbeat.
Apisi... Onlar eski zamanlarda kemiklerin koruyucularıydı.
The Apisi... they were the guardians who protected the bones in ancient times.
Uzun, sarışın, gizemli eski kafalı türde hissettiren.
Uh, tall, blond, you know, mysterious old-school kind of vibe
Josh, Hollow'u zaptedeceksek güce ihtiyacımız var. Ben de eski bir arkadaşa yardım için seslendim ve bizim için geldi, yine.
Yeah, Josh, we need power if we're gonna contain the Hollow, so I called in some help from one of our old friends and she came through for us, once again.
Eski, hüzünlü bir hikaye işte.
I mean, it's an old, sad story.
Hollow'un, birinin zihnini nasıl karıştırabileceğini eski yaraları nasıl tekrar açabileceğini sen de herkes gibi iyi biliyorsun...
Oh, well, you know as well as anyone how the Hollow meddles in your mind, clawing at your oldest wounds, making them new again.
Ne güzel, eski halin gibi konuşmaya başladın.
Oh, lovely, you're sounding like your old self.
Tarihin en eski ailesi sizsiniz.
You're the oldest family of all time.
- Eski bir büyü.
It's old magic.
Eski, kadim, büyüyle kaplanmış.
Old, ancient, imbued with magic.
Bu eski bir büyü.
This is old magic.
Ama neden eski dertlerin ortak amacımızı engellemesine izin verelim ki?
But why should we let old grievances hinder our common goal?
Eski sevgililerinle arkadaş kalmak gerektiğini gösteriyor bu.
Oh, I guess it just shows you should stay friends with your exes, right?
O eski bir Bostonlu.
He's a former Bostonian.
Eski aşkımı büroda sakso çektirirken yakaladım.
Caught my ex getting a blow job in our office.
O eski bir Bostonlu.
Uh, he's a former Bostonian.
Eski sevgilini o koltukta görmek içini hiç gıcıklamadı mı?
It didn't singe your sissy a little seeing your ex-boyfriend get the couch?
Eski sevgilimi aslında.
An ex-boyfriend, actually.
Ve eski sevgilimle tanıştım, dostum daha baştan fazla gelmişti bana.
And I met my ex, and, man, I was just overmatched right from the start.
Kredinin parasını getirdin ve tek yapmamız gereken bu eski evde bir gece geçirmek.
You got the money for your loan, and all we have to do is spend one night in this old house.
Oğlum Pete'e eski indio kayığı güzergahında alet edevat olduğu ihbarı geldi.
My boy Pete was tipped off about a stash of tools out there where the Old Indio Ferry used to run.
"Beni eski Vircinya'ya götür" ü çalabilir misin?
Say, piano player, do you know "Carry Me Back to Ol'Virginny"?
Bir duvar, bir gerçek, dürüst duvar, değil minik robotların yapılmış ancak herhangi bir eski demirden yapılmış.
A wall, a real, honest wall, not made of tiny robots but made of any old iron.
İyi, eski, evrensel uyumlu, dürüst haritalar.
Good, old, universally compatible, incorruptible maps.
- Doktor birkaç şey eski zamandan kalma olabilir, tadilat gerekiyor sadece.
Doctor...! There might be a few old things, but it just needs updating.
Eski bir ev ve aksi bir ev sahibi var. Çoğu öğrenc için sıradan bir şey.
Just an old house and a dodgy landlord, which is pretty standard for students.
Eski çatışmaların görüşünü engellemesine izin verme.
Don't let old skirmishes cloud your vision.
Eski dostum Sör Isaac Newton bazı konularda haklıydı.
Because my old friend Sir Isaac Newton was really right about some things.
O zaman belki eski karınız Mileva Maric'i konuşabiliriz, değil mi? Sık iletişim kuruyor musunuz?
Then perhaps we can talk about Mileva Maric, your ex-wife, yes?
- Başlamadan önce telefonları topluyoruz, çünkü çünkü eski zamanlarda Go oynayanların telefonu yoktu.
I tried you. We put them in the basket before we play, because, you know... Because Go players didn't have cellphones in ancient times.
Eski sekreteerlerimden biri şimdi federal mahkemede katip.
Former teaching assistant of mine clerks for a federal judge now.
Bu eski moda kadınlık kavramlarının kızımızı aşağı çekmesine izin vermeyeceğim.
I will not have our daughter dragged down by these antiquated notions of femininity.
Sen de benim eski karımın tam aksi bir tipsin.
You are the complete opposite to my ex-wife.
Neden eski sevgilinden bahsederken âşık olduğumu sandığım adam dedin?
Why did you say that you think you were in love with your ex?
Eski karım birisiyle görüşmeye başlamış.
My ex-wife has started seeing somebody.
Günde 1.000 kez eski karısının Instagram'ına bakan bir adamın söylediklerine gel.
Well, that's coming from a guy who checks his ex-wife's Instagram like a thousand times a day.
- Senin eski karının adı ne?
- And then what about your ex-wife?
Eski karının Instagram'ına bayıldım.
By the way, I am loving your ex-wife's Instagram.
Eski sevgilini seni tanıdığımdan fazla tanımam tuhaf.
It's weird I know more about your ex-boyfriend than I do you.
Eski üstatlar veri istiyor.
The old masters demand data.
Eski günlere ne oldu?
What about the old days?
- Ne diyorsun eski toprak?
What do you say, old-timer?
... aileleri biraz eski kafalı değil miydi?
Aren't her parents kind of old-fashioned?
Eski adamımız Hector, bir kere baktı ve istifa etti.
Our last guy, Hector, took one look, and he quit.
Etleri bayağı eski.
Yeah, their meat is old.
Mileva'yla eski ilişkimizi özlüyorum.
I miss what Mileva and I had.
Sırf eski moda bir toplumsal sözleşme yüzünden neden hislerimizi inkâr etmek zorunda kalalım?
So, why should we have to deny our feelings just because of an old-fashioned social contract?
Eski sevgilim geldi sandım. Gel.
I-I thought you were my ex.
Hayır, o... Eski sevgilim için.
No, that's, um... for my ex.
Kevin'ın eski nişanlısı yüzünden.
Cos of Kevin's ex-fiancee.
Bir avuç eski polis satın aldı en az altı kere soruşturuldular ve aldıkları dört itiraf da asılsız çıktı.
Were done by Galion labs, which is owned by a bunch of ex-coppers, who have been investigated at least six times and have had four convictions overturned.