Eğer beni seviyorsan traduction Anglais
187 traduction parallèle
Eğer beni seviyorsan eğer birazcık da olsa takdir ettiğin bir şey yapmışsam Tanrı aşkına, babaanneni de yanında götür.
If you love me, if I've ever done anything for you that you appreciated even a little bit, for heaven's sake, take your grandmother with you.
Eğer beni seviyorsan Romeo...
"If you love me, Romeo.."
Eğer beni seviyorsan Romeo, bunu içten bir yürek ve temiz bir kalple söyle...
"If you love me, Romeo, Say it with a calm soul and sincere candour..."
Eğer beni seviyorsan, Jan, bana inanmalısın.
If you love me, Jan, you must believe in me.
Eğer beni seviyorsan içeri al!
If you love me, let me in!
Eğer beni seviyorsan, aşkım daha sonra gel, psikolojin yerinde olunca sür.
Come later, if you like, when you're in a better temper, darling. Drive on.
Sinuhe, eğer beni seviyorsan..
If you love me, Sinuhe.
Eğer beni seviyorsan, peşimden gelme.
If you care for me, do not follow
Eğer beni seviyorsan, niçin bu ilişkiyi kibarca bitirmiyorsun.
If you really love me, why not give it up with good grace.
lütfen eğer beni seviyorsan lütfen dinle.
Please, if you love me, just listen to me.
Guy, eğer beni seviyorsan, beni gerçekten seviyorsan- -... beni hayatından öylece silip atma.
Guy, if you love me... if you really love me... you won't shut me out of your life.
Şefkatli tanrım, eğer beni seviyorsan bu kilise insanlarına ne söylemem gerektiğini anlat.
O gentle Lord, ifyou love me, tell me whatto say to these churchmen.
Eğer beni seviyorsan, vakit varken bir an önce gidelim.
If you love me, take me away while there's still time.
Mark, eğer beni seviyorsan, gitmeme izin verirsin.
Oh, Mark, if you love me, you'll let me go.
Eğer beni seviyorsan, ne demek istediğimi anlarsın.
If you love me, you'll understand what I mean.
Eğer beni seviyorsan, demek istediğimi anlarsın.
If you love me, you'll understand what I mean.
Nan, eğer beni seviyorsan bana karşı koyma.
Nan, if you love me, don't defy me.
Eğer beni seviyorsan verasetten vazgeç.
If you love me, forget the succession.
Eğer beni seviyorsan ve bunda dürüstsen bunu tekrarlamazsın.
If you like me and you're not lying, you mustn't repeat that.
Eğer beni seviyorsan, nerede olduğunu söyle bana.
If you love me, tell me where you've been.
Leyla beni bununla cezalandırma dünyanın nasıl bir külfet yeri olduğunu duymuştum eğer beni seviyorsan ölmeme izin vermezsin
Don't punish me like this, Laila. I swore and the world has heard that. Our love's put to a test now.
Eğer beni seviyorsan.
If you love me.
Babacığım, yalvarırım, eğer beni seviyorsanız...
My father, I beseech you, in the name of paternal love...
Eddie, eğer beni seviyorsan... beni seviyorsan!
If you love me, Eddie if you love me!
Eğer beni seviyorsan, şimdi yapmazsın.
If you love me, you won't do this now.
Eğer beni seviyorsan, sana ihtiyacım olduğu şu anda bana destek çıkarsın.
If you love me, you'll stand up for me now when I need it.
Eğer beni seviyorsan beni şu anki gibi hatırla. Hayatta olarak.
If you love me, you have to think of me this way, as you're seeing me right now, alive.
... benim hakkımda bilmediğin o kadar çok şey varki fakat eğer beni seviyorsan, benimle ilgili herşeyi sevmelisin.
There are a lot of things about me that aren't what you thought. But if you love me, you have to love all the things about me.
Eğer beni seviyorsan, bana yalan söyleme.
If you love me, don't lie to me.
Eğer beni seviyorsan- - - Bu senin ve benim hakkımda değil.
If you love me this isn't about you and me.
Lütfen, eğer beni seviyorsan, biraz daha bekleyemez misin, şeye kadar...
Please, if you love me, can't you wait just a little while longer until...
Eğer beni bir zerre seviyorsan, neyin kötü gittiğini anlatırsın.
If you ever loved me, tell me what's wrong.
Eğer beni hâlâ seviyorsan Rhett...
If you still love me...
Bir vücudun havayı özlediği gibi özlüyorsun beni ve eğer beni gerçekten seviyorsan saçlarımı koklayabilirsin.
Darling, you long for me, like the body longs for air and if you really love me, I'll let you kiss my hair. Bye, Sweetie.
Beni seviyorsan eğer...
If you love me...
Nanny, sevgilim... bizim için tek makul yol ama şimdi var, eğer beni yeterince seviyorsan.
Nanny, darling... if only there was some reasonable way for us - - But there is now, if you love me enough. - How?
Eğer sen de beni seviyorsan, çok geç olmaz.
It's not too late.
Eğer beni gerçekten seviyorsan, o mektubu yok edersin.
If you loved me, it wouldn't be too late.
Eğer gerçekten, söylediğin kadar beni seviyorsan buna minnet duyarım.
I swear that my gratitude...
Çünkü eğer gerçekten beni seviyorsan, sevmeye devam edersin.
Because if you ever really love, you have to go on loving.
Eğer beni gerçekten seviyorsan, başkasını bulmalısın.
If you really loved me, you'd have to find someone else.
Belki, eğer beni gerçekten seviyorsan...
Maybe, if you really love me...
Eğer babamsan, beni seviyorsan onu vurursun.
If you're my father, if you love me, you'll shoot him.
Eğer beni seviyorsan, oyunu bozma. Yoksa mahvolurum. - Nedenmiş?
Dad, you have a yacht, we're billionaires...
Ah. nazik Romeo. beni seviyorsan eğer, inanarak söyle.
O gentle Romeo, if thou dost love, pronounce it faithfully.
"Eğer canını seviyorsan beni burada bırak... kocam deli gibi kıskançtır" dedim.
And I said, "Leave me here if you value your life. " My husband is insanely jealous.
Eğer beni hâlâ seviyorsanız, beni affedebilirsiniz.
If you still love me, you can forgive me.
Ama eğer beni hâlâ seviyorsanız...
But if you do... still love me...
Eğer beni biraz seviyorsan... bunu benden isteme.
If you like me at all... don't ask me to do this.
Bak, en iyi arkadaşım Kelly, eğer ciddiysek, sana tüm gerçeği anlatmam gerektiğini ve beni gerçekten seviyorsan bunun sorun olmayacağını söyledi.
Look, my best friend, Kelly, told me that if we were getting serious, I had to tell you the truth, and that if you really loved me, it wouldn't matter anyway.
Eğer beni çok seviyorsan
If you love me a lot
beni seviyorsan 33
eğer istersen 206
eğer öyleyse 172
eğer sen 63
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer bilseydim 25
eğer izin verirsen 26
eğer o 55
eğer istersen 206
eğer öyleyse 172
eğer sen 63
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer bilseydim 25
eğer izin verirsen 26
eğer o 55
eğer yanılmıyorsam 39
eğer sakıncası yoksa 54
eğer ben 51
eğer öyle olsaydı 20
eğer ölürsem 16
eğer olursa 24
eğer varsa 60
eğer isterseniz 86
eğer mümkünse 45
eğer o olmasaydı 23
eğer sakıncası yoksa 54
eğer ben 51
eğer öyle olsaydı 20
eğer ölürsem 16
eğer olursa 24
eğer varsa 60
eğer isterseniz 86
eğer mümkünse 45
eğer o olmasaydı 23