Eğer mümkünse traduction Anglais
428 traduction parallèle
Eğer mümkünse, onları canlı getirmenizi istiyorum!
If at all possible, I want you to bring them back alive.
Eğer mümkünse bu yoksul arkadaşa bir iş... bulabilmesi ve hayatını kazanabilmesi için yardım et.
If you can, help this poor fellow to find a job and earn his living.
Bazı gerçekleri keşfetmeye çalışıyoruz önceki Bayan de Winter'ın öldüğü gün yaptıklarıyla ilgili 12 Ekim, geçen sene ve eğer mümkünse, bize söylemenizi istiyorum bu adı taşıyan biri, o gün sizi ziyaret etti mi?
We're trying to discover certain facts... concerning the late Mrs. de Winter's activities on the day of her death, October 12, last year, and I want you to tell me, if you can, if anyone of that name paid you a visit on that date.
Sizce, eğer mümkünse, bu gece beni bağışlayabilir misiniz?
Would it be possible, do you think you could spare me tonight?
Sizce, eğer mümkünse, bu gece beni bağışlayabilir misiniz?
Do you think you could spare me tonight?
Eğer mümkünse, izin verir misiniz?
If it's possible at all, would you mind?
Eğer mümkünse, bu gece gitmek istiyorum.
I want to leave tonight, if it's possible.
MoëtChandon. Eğer mümkünse 78 mahsulü olsun.
Moët et Chandon, and be sure it's'78 vintage.
İsa eğer mümkünse, hayata geri dönmesini sağla ve bana,
Jesus Christ, if it is possible, then give her leave to come back to life, give me the Word,
"eğer mümkünse."
"Where feasible."
Sana eğer mümkünse saygıdeğer bir hava verecek.
She'll lend you an air of respectability if that's possible.
Eğer mümkünse, jürinin kararını bu gece vermesini isteyeceğim.
If possible, I would like to charge the jury before nightfall.
Eğer mümkünse..
If possible..
Emirlerinizi alabilirm... eğer mümkünse.
Your orders then are, take off at once... if possible.
Ne demek istiyorsun, eğer mümkünse?
What do you mean, if possible?
Eğer mümkünse, Prusya ile barış yapmak istiyorum, ordumuz şu anda.. Almanları yeniyor.
If I got the point, you want to make peace with Prussia, while our army is defeating the German right now.
Eğer mümkünse, önce banyo yapayım.
If possible, a bath first.
- Eğer mümkünse, efendim, kalmak isterim.
- If I may, my lord, I would like to stay.
Baba eğer mümkünse bu kase benden uzak olsun.
O my Father if it be possible let this cup pass away from me.
Ara ve yok et, eğer mümkünse tabi.
Seek out and destroy, if at all possible.
Eğer mümkünse, sen de yemin etmelisin.
And if it can be taken, you must take it, too.
Eğer mümkünse önceki maaşımla fabrikaya geri dönmek isterim.
If possible, I'd like to return to the factory at my present pay.
Ve şimdi, madam, eğer mümkünse bazı cevaplar verebilir misin.
And now, madam, if you'd be kind enough to furnish a few answers.
Eğer mümkünse.
If you please.
Eğer mümkünse, Barnes'e söyle şu raporları bu akşam kulübe getirsin.
If it's possible, tell Barnes to bring those reports to the club tonight.
Eğer mümkünse uzunlamasına.
Lengthwise, if you don't mind.
Sokak köşelerinde, eğer mümkünse, kaçının Bay Cyclops.
The street corners you've been careful to avoid, Monsieur Cyclops.
Eğer mümkünse sürüler halinde teslim olmak İtalyan silahlı kuvvetlerinin öncelikli görevi olmuştu.
Giving themselves up, if possible by the regiment, became the first objective of Italy's armed forces.
Teklif ettiğiniz balonun projelerini görmek isteriz eğer mümkünse.
What we'd like to do is see the plans of your proposed balloon if that's at all possible.
Rahatsızlık vermek istemem ama, eğer mümkünse çok sevinirim, tabi şunu da verdiğim rahatsızlığın küçük bir telafisi olarak bıraksam, yersiz olmaz görüşündeyim.
I don't want to be a nuisance, but if it were at all possible, and if I might offer you some small compensation for your trouble, which is only reasonable.
Eğer mümkünse... çocuğunuzu hemen görmek isterim.
Well, if... if I could see your boy... now?
Bize 2 kişilik bir masa lütfen, eğer mümkünse içerilerden olsun.
Table for two, please, in the back, if you could.
Baba Eğer mümkünse, bu geçiş benden olsun.
Father lf it is possible, let this come pass from me.
Şey, aslında, eğer mümkünse yola erken çıkmak isterim, yani...
Well, actually, I would like to get going early if I could, so...
Eğer mümkünse ben bile itiraflarda bulunmak istiyorum!
I'd even do my confessions if that's possible!
Eğer mümkünse, bunun bir parçası olmayı isterdim.
If it's okay, I'd really like to be a part of this.
Eğer mümkünse tabi.
If that's possible.
Şey diyeceğim,... eğer mümkünse,
It's just that I'd like to see...
Eğer mümkünse Bay...
I'd like to see a Mr...
Eğer mümkünse..
I was wondering if...
Eğer mümkünse.. Hemen doldurmalarını söyleyeyim.
This was delicious, if I could...
Yarın... eğer mümkünse.
Tomorrow... if you feel up to it.
Bu benim şova giriş konuşmam eğer mümkünse bunu Bay Randall'la konuşmak isterim.
This is my introduction, and I'd like Mr. Randall, if he could, speak it word for word.
Eger mümkünse.
If possible.
Yani doğrudan anlatmak istediğimize gelirsek eğer sence de mümkünse... Hoş karşılanacağını ve takdir edileceğini bildiğimiz yerler, Bayan Leydi.
Where we know you'll be welcome and appreciated, Miss Lady.
Şimdi cennetten biraz yağmur, eğer senin için mümkünse.
Now, the rain from heaven, if you please.
Dr. Zubrovnik ölmeden önce karısına yemin etmiş. Eğer ahiretten dönmek mümkünse mutlaka dönecekmiş.
Dr Zubrovnik swore to his wife before his death that if it were possible for him to come back from the grave, he would.
- Eğer mümkünse.
- If it's possible.
Pek çok kişinin çektiği eziyetin cezasını birinin ödemesi mümkünse eğer bu şimdi olacak.
And if it's possible for one man to make retribution for the torment of so many, It will happen now.
- Eğer mümkünse... 02 00 : 07 : 00 : 00 denizi gören bir odada 01 00 : 07 : 02 : 02 Hiç sorun değil Bay Albajara.
Why! Of course! Leave it to me!
Eğer İngilizlere 50 destroyer vermemiz mümkünse beni haberdar et.
Let me know if you think too warm for us to give them 50 destroyers.
mümkünse 99
eğer istersen 206
eğer öyleyse 172
eğer sen 63
eğer beni seviyorsan 30
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer bilseydim 25
eğer o 55
eğer istersen 206
eğer öyleyse 172
eğer sen 63
eğer beni seviyorsan 30
eğer istiyorsan 65
eğer istemiyorsan 31
eğer bir şey olursa 28
eğer bilseydim 25
eğer o 55
eğer izin verirsen 26
eğer yanılmıyorsam 39
eğer öyle olsaydı 20
eğer sakıncası yoksa 54
eğer ölürsem 16
eğer ben 51
eğer varsa 60
eğer olursa 24
eğer isterseniz 86
eğer yapabilirsen 22
eğer yanılmıyorsam 39
eğer öyle olsaydı 20
eğer sakıncası yoksa 54
eğer ölürsem 16
eğer ben 51
eğer varsa 60
eğer olursa 24
eğer isterseniz 86
eğer yapabilirsen 22