Fazla yaklaşma traduction Anglais
497 traduction parallèle
Punç kasesine de fazla yaklaşma.
And don't get too near the punch bowl.
Ateşe de fazla yaklaşma.
And don't go too near the fire.
Daha fazla yaklaşma.
Don't come any closer.
Daha fazla yaklaşma!
Don't come any closer!
Daha fazla yaklaşma, Danning.
Don't come any closer, Danning.
Sana "daha fazla yaklaşma" dedim.
I told you not to come any closer.
Ona fazla yaklaşma.
Don't slug with him!
Daha fazla yaklaşma, tatlım.
Don't come any closer, honey.
- Daha fazla yaklaşma.
Don't come any closer.
Daha fazla yaklaşma diyorum duyuyor musun?
Look, don't come any closer, do you hear me?
Daha fazla yaklaşma.
Don't come any farther.
Oraya fazla yaklaşma.
Better not come any closer.
Fazla yaklaşma!
Don't get so close!
Daha fazla yaklaşma.
That's close enough.
Daha fazla yaklaşma.
That's far enough.
Papik, fazla yaklaşma.
Papik, not too close.
Gabriel, o maymuna fazla yaklaşma.
Gabriel, don't get too close to that monkey.
- Daha fazla yaklaşma.
- Do not come any closer.
Fazla yaklaşma.
Don't come any closer!
- Tanrı aşkına daha fazla yaklaşma.
- For God's sake don't come nearer.
Fazla yaklaşma.
Don't get too close.
Daha fazla yaklaşma bebeğim Zor duruma düşersin
Don't come any closer now, baby You'll be in a pinch
- Dikkatli ol ve fazla yaklaşma.
- Careful. Don't get too near.
Daha fazla yaklaşma.
- Don't come any closer.
Daha fazla yaklaşma, Kraut!
Don't come any closer, Kraut!
Çok fazla yaklaşma, yoksa kabuklarını üzerine atacaklar.
Don't stand too close, or they'll throw the peels on you.
Daha fazla yaklaşma.
Don't you come any closer.
Daha fazla yaklaşma, Çinli!
Close enough, Chinaman!
- Daha fazla yaklaşma.
Hey, man, that's close enough.
Senaristlere fazla yaklaşma.
Don't get too close to writers.
O kenara daha fazla yaklaşma haham.
Don't get no closer to that edge, Rabbi.
Dikkat et.Fazla yaklaşma.
Don't get near him!
Daha fazla yaklaşma, Doc, lütfen.
Don't come any closer, Doc, please.
Daha fazla yaklaşma!
That's as far as you go!
daha fazla yaklaşma!
Don't come over, go back!
- Daha fazla yaklaşma Larry.
- Don't come any closer, larry.
Geçen sene yaptığın gibi havaalanı kulelerine fazla yaklaşma.
Don ´ t go sneaking up on any airport towers like you did last year.
Fazla yaklaşma, kanlı emelini anladım ben senin.
Step no nearer, for already I see thy bloody purpose.
Fazla yaklaşma.David.Karınları aç
Don't get too close, David. They're hungry,
- Daha fazla yaklaşma.
- Don't come any closer.
Onunla ölmek istemiyorsan, daha fazla yaklaşma.
Don't come any closer unless you're willing to die with him.
Abi, daha fazla yaklaşma
Brother, don't come any closer.
Fazla yaklaşma.
Don't get so close.
Daha fazla yaklaşma.
Don't come any closer, Lyle.
Fazla yaklasma.
Don't get too close.
Fazla yaklaşma.
That's far enough.
- Daha fazla yaklaşma.
- Leave her to me.
Bu yaklaşma hızıyla 45 dakikadan fazla dayanamayız.
We can't last more than 45 minutes at this rate of decline.
Yaklaşma fazla!
Stay where you are!
- Yanima fazla yaklasma!
- Don't get close to me!
- Görüntüye yaklasarak karart. - Fazla yaklasma!
- Push in for a close-up.
yaklaşma 142
yaklaşmayın 75
yaklaşma bana 41
fazla 31
fazlasıyla 93
fazla vaktim yok 53
fazla kalamam 17
fazla vaktimiz yok 83
fazla bir şey değil 55
fazla değil 199
yaklaşmayın 75
yaklaşma bana 41
fazla 31
fazlasıyla 93
fazla vaktim yok 53
fazla kalamam 17
fazla vaktimiz yok 83
fazla bir şey değil 55
fazla değil 199