Geç olduğunu biliyorum traduction Anglais
191 traduction parallèle
Geç olduğunu biliyorum.
I know it's late.
Saatin geç olduğunu biliyorum ama, beni içeri davet etmeyecek misin?
I know it's late, but aren't you going to invite me in?
Dinle, geç olduğunu biliyorum ama yarınki köşene bir eklemede bulunabilir misin acaba?
Look, I know it's late, but is it too late to add something to your column?
Geç olduğunu biliyorum, Bayan Chaundry, fakat bunu sizin için olabildiğince kısa tutacağız.
I know it's late, Mrs. Chaundry, but we'll make this as brief as possible for you.
Yaşattıklarımı telafi için çok geç olduğunu biliyorum ama beraber olursak bir çözüm yolu bulabiliriz.
I know it's too late to make amends, but perhaps together we could find some sort of an answer.
- Geç olduğunu biliyorum. Mezarlıktan doğru buraya geldik.
I know, but we came straight from the cemetery ‒
Evet, efendim, geç olduğunu biliyorum, ama onu bütün gün aradım.
Yes, sir, I realize it's late, but I've been trying to get her.
Roy! Geç olduğunu biliyorum.
Yeah, I know it's late.
Doğu'da saatin geç olduğunu biliyorum ama acil durum.
I know it's very late back East, but this is an emergency.
Geç olduğunu biliyorum, ama size vicdanım adına söylemem gereken birşey var.
I want to tell you I know it's late and I have to say this for my own sake.
Geç olduğunu biliyorum, ama pek çok macera yaşadık.
I know it's late, but we have encountered many adventures.
Geç olduğunu biliyorum.
Listen, sorry, I know it's late.
Özür dilemek için çok geç olduğunu biliyorum ama hiç bir zaman demek istemedim...
I know it's too late for apologies, but I never meant...
- Geç olduğunu biliyorum...
- I know it's late- -
Geç olduğunu biliyorum ama bu büyük bir şey.
I know it's late, but this is a big one.
Geç olduğunu biliyorum, ama Ruben birkaç soru için geliyor.
I know it's kind of late, but Ruben's going to drop by with a few questions.
Özür dilemek için çok geç olduğunu biliyorum.
- l know it's too late for an apology.
- Geç olduğunu biliyorum. Başına gelenleri duydum.
I know it's late, but I heard the news.
Dinle, geç olduğunu biliyorum.
Listen, I'm sorry. I know it's late.
Geç olduğunu biliyorum Ama arabam... Kimin umurunda?
Uh... okay, I know the term paper's late, but my car wouldn't st..
Geç olduğunu biliyorum ama- -
I know it's late, but...
Evet, geç olduğunu biliyorum.
I know it's late.
Çok geç olduğunu biliyorum.
I know it's late.
Geç olduğunu biliyorum.
I know it's getting late.
Geç olduğunu biliyorum, ama fenere gittim ve birşeyler buldum...
I know it's late. I went by the lighthouse and I found a report that stated that...
Geç olduğunu biliyorum, ama sana ihtiyacım var...
Yeah, it's me. I know it's late, but I need you to...
- Geç olduğunu biliyorum ama saat 8 ya da 8 : 30 için 2 kişilik masa mümkün mü acaba?
Dorsia. Yes, I know it's a little late, but is it possible to reserve a table for two at 8 : 00 or 8 : 30, perhaps?
Bak, çok geç olduğunu biliyorum, ama biraz buraya gelebilir misin?
Look, I know it's probably too late, but is there any way you can come out for a little while?
Geç olduğunu biliyorum ama bir matematik problemiyle boğuşuyorum da, Steinmetz'teki en iyi matematik öğretmeni sizsiniz- -
I know it's late, but I'm struggling with this math question... and I thought since you are the best math teacher at Steinmetz...
Geç olduğunu biliyorum ama içimden bir ses asansöre binmemi, birilerinin burada olacağını söyledi.
I knew it was after hours, but something just told me to get in that elevator, somebody would be here.
Üzgünüm, çok geç olduğunu biliyorum.
I'm sorry, I know it's really late.
Özür dilerim. Geç olduğunu biliyorum.
l-l'm sorry, l-l know it's late.
Bak. Geç olduğunu biliyorum ama, eşyalar için ne kadar aldığını merak ediyorum.
Look, I know it ´ s late, but I need to know how much you got for the stuff.
Evet, hayır... ee... şey... ee... geç olduğunu biliyorum.
Yes, no... Uh... It's... it's...
Saat geç oldu. Otobüsümü kaçıracağım. Geç olduğunu biliyorum.
- l don't know. lt's late. I'll miss my bus.
Geç olduğunu biliyorum, tebrikler.
I'm sorry it's late, congratulations.
Geç olduğunu biliyorum.
Hey. I know it's late.
Geç olduğunu biliyorum ama benimle yemek hanede buluşup bir şeyler atıştırmak istermisin.
I was wondering if you might like to join me for a little snack in the Mess Hall.
Geç olduğunu biliyorum ama Cobra Bubbles'la konuşmalıyım.
I know it's late, but I need to talk to Cobra Bubbles.
İyiyim. Geç olduğunu biliyorum, ama biraz para transfer etmeliyim
I know it's late, but I need to transfer some money.
Geç olduğunu biliyorum ama ancak çıkabildim.
I know it's late, but i'm leaving right now.
Artık çok geç olduğunu söylemen gerektiğini biliyorum.
I know you have to say it's too late.
Frasier, sen olduğunu biliyorum. Saat geç oldu.
Frasier, I know it's you. lt's very late.
B'Elanna, senin için tuhaf bir durum olduğunu biliyorum- - muhtemelen, bizden birisi aklında bile değildi- - ama bunu düşünmek için artık çok geç.
B'Elanna, I know this is a pretty bizarre situation- - probably not what either one of us had in mind- - but it's too late to worry about that now.
Geç bir adam olduğunu biliyorum, isteklerini dizginle!
I know a certain young man who's itching for detention!
Evet, Geç olduğunu biliyorum, ama benim merkezime bir ajan gönderdi.
Yeah, I know it's late, but he sent an agent into my building.
Saat geç oldu. Bizimle temas kurmanızın yasak olduğunu da biliyorum.
I know it's late and you've been forbidden to have any contact with us.
Çılgınca olduğunu biliyorum, ama çok mu geç kaldım?
Look, I know this is crazy, but am I too late?
Hayır ama bir şeylerin eksik olduğunu biliyorum ve artık bunu onarmak için çok geç olabilir.
No, but I know that something was obviously missing there. And now it might be too late to fix it.
Var mı yoksa? Aptalca bir şey olduğunu biliyorum. Hadi Karen, geç kalacağız.
And if I'm not under Vin Diesel any cute guy will do
Benim için çok geç olduğunu biliyorum, ama söylemem gereken bir şey var.
I'm hoping that I can live differently from the past.