Görülüyor ki traduction Anglais
915 traduction parallèle
Öyle görülüyor ki popüler oldum. Yardımın için çok minnettarım.
This time I am successful, it is very grateful for you to help me
Açıkça görülüyor ki kararını vermişsin.
Evidently you've made up your mind.
Görülüyor ki Alice evlenecek, bence çok da mutlu olacak... çünkü ona gönderdiğin delikanlıyı az önce gördük, iyi birine benziyor.
Looks like Alice is going to get married, and I think she'll be very happy because we just met the boy you sent her and he looks fine.
Şimdiye kadar, Mohawk içerisinde biz şanslı görünüyorduk, ama son derece açıkça görülüyor ki artık biz de bunun içine çekilmek üzereyiz.
So far we've been lucky up here in the Mohawk, but it looks like we are going to be dragged into it too. Sure as shootin'.
Açıkça görülüyor ki, bu iki silah Sugarpuss'un bay Lilac'la evlenmesini sağlamak için üzerimize doğrultulmuş.
Apparently, it requires those two guns leveled on us to force Sugarpuss to marry Mr. Lilac.
Görülüyor ki...
It seems that...
Görülüyor ki bundan bilginiz yoktu.
Evidently you don't know that, Mrs. Dietrichson.
Öyle görülüyor ki- -
It seems a age.
Açıkça görülüyor ki roketler hakkında hiçbir şey bilmiyorsun.
Obviously, you know nothing about rockets.
Görülüyor ki ben haklıyım.
It seems I'm right.
Öyle görülüyor ki yarış pistinin sırrını takdir etmiyorsun Whitey.
It's plain to see you don't appreciate the secret of the race track, then, Whitey.
Ama öyle görülüyor ki bu oğlumun hiç umurunda değil.
But as it turned out, my son doesn't seem to give a whit.
Öyle görülüyor ki insanlar bu parkın Watanabe'nin eseri olduğunui düşünüyorlar.
Apparently the public seems to believe that Watanabe built it.
- Açıkça görülüyor ki ölmedim.
Obviously I'm not dead.
Bay Williams'a olan şu anki duygularım ne olursa olsun açıkca görülüyor ki küçük bir kız için uygun bir baba değil.
And no matter what my feelings about Mr. Williams now it is still obvious to me that he's no fit father for a little girl.
Öyle görülüyor ki yalnızca atlara karşı yufka yürekli değilsin.
Thought your soft spot was only for horses.
Açık olarak görülüyor ki raporları şüphe...
It is precisely on that point... that their report casts...
- Nasılsınız, efendim? Şey, Görülüyor ki Bay Ackerman ile Biraz konuşmalıyım.
Well, seems to me that Mr Ackerman and I might have a little talk.
Çok iyi görülüyor ki bir kelimesine bile inanmıyorsunuz.
You don't really believe that.
Görülüyor ki iyi haber alıyorsun.
He doesn't seem too concerned.
Açıkça görülüyor ki, alıkoyucu... Bay Gondo'ya eziyet etmek istemiş.
Apparently, the kidnapper seeks... to torment Mr. Gondo.
Pekala açıkca görülüyor ki, bana hiç yardımcı olmayacak değil mi?
Well that's all very well, but it doesn't help me does it?
Görülüyor ki iyi haber alıyorsun.
You seem to be well informed.
Efendim açıkça görülüyor ki... Henderson'un El Paso yakınındaki Site Y diye adlandırdığı üsten, Pazar günü alarmdan önce... bu emirle birlikte, bütün bu birlikler Chicago, Los Angeles, New York ve Utah'a hareket edecek.
They're obviously scheduled to lift this command out of Site Y that's the base near El Paso, before the alert, Sunday and take those troops to Chicago, LA, New York and Utah.
Bu oksijeni az havada, görülüyor ki evrim bu gezegende tek bir yaşam formunu seçmiş.
In this rarefied atmosphere, it appears that evolution has chosen that particular form of life on this planet.
Görülüyor ki, çok yeteneklisin! eğer benim için çalışırsan, daha çok öğün almakla kalmaz... ayrıca çok para kazanırsın
My friend, I see that you're really skillful lf you will work for me, not only will you get food
Açıkça görülüyor ki bu tatlı yavrucaklarla vaktimizi harcıyoruz.
Obviously we're wasting our time with these sweet tots.
Açıkça görülüyor ki sadece eski bir arkadaş değilmiş.
Obviously he wasn't only... a good friend.
Çıplak gözle görülüyor ki her an harekete geçebilecek durumdasın.
And it's clear to the naked eye... that you're gonna take the plunge any day now.
Önceki iki senenin... mahsül kıtlığı devam ediyor Yamagen, açıkça görülüyor ki ; bayağı... bir parayı cebe indirmişsin, haklı mıyım?
After two years of... continued crop shortages Yamagen, you must really be pocketing some serious money, am I right?
- Öyle görülüyor ki bu kuşu daha önce Missionary Ridge'de de duydum efendim.
It seems I've heard that bird before, sir, at Missionary Ridge.
Açıkça görülüyor ki, İngiliz halkının görüşü düşmanca.
Clearly, the British public's view is a hostile one.
Açıkça görülüyor ki, herhangi bir tahmininiz yok.
Obviously, you couldn't imagine...
Görülüyor ki bunlar babanın Marksist yaklaşımlarının ürünü.
as seen, these are the approaches marxists of his father.
Görülüyor ki sözünü tutmamışın?
I knew not fulfill a promise, Hem?
Açıkça görülüyor ki, paranoyadan muzdarip olan birisi seninle oyun oynuyor.
But what about the other murders? A double coffin for double deaths.
Görülüyor ki, Sırplar bağımsızlık istiyor.
You see, Serbia wants its freedom.
Görülüyor ki, yaşları ilerledikçe hem kendi içlerindeki hem de birbirleri arasındaki psikolojik denge daha da kararsız bir hal almaktadır.
It seems the older they become, the more precarious is their psychological balance, both within themselves and between one another.
Şimdi, açıkça görülüyor ki ceset o kanepenin içine saklanmıştı.
Now, obviously the body was hidden inside that couch.
Saptadığın bütün gerçeklerden sonra, açıkça görülüyor ki, makinist ve Bayan Norris birlikte işin içinde idiler.
After all the facts you've established, it's obvious the projectionist and Mrs. Norris were in it together.
Sonra bağımlı oldum senin başka türlü olduğunu anladım ama şimdi görülüyor ki sen bambaşka birisin!
Then I got addicted I knew what kind of people you are
Öyle görülüyor ki bu epeydir devam eden bir durum ve şu anda üçüncü evrede.
Appears to be a long-standing condition presently at the tertiary stage.
Görülüyor ki bu hırsızların kendi avukatları var.
It turns out the burglars have their own counsel.
Görülüyor ki birkaç özel cip ulaşamadı ve bunlar da tuzağa düştüler.
Well, it appears that a lot of the special jeeps failed to arrive and those that did have been badly shot up in an ambush.
Genç usta, açıkça görülüyor ki sen iyi bir savaşçı olmak için doğmuşsun.
Young master, you were obviously born to be a good fighter.
Açıkça görülüyor ki son olaydan sonra sinirleri iyice yıpranmış durumda.
It's clear her nerves have been frayed further by recent events.
Görülüyor ki çok iyi başarıyorsun bu işi!
Well, you're doing a great job of that.
Görülüyor ki aynı fikirdeyiz Humphrey.
We seem to be of the same mind, Humphrey.
O zaman görülüyor ki, bu problem, eğer gerçekten varsa, aslında tam olarak sizin sorununuz değil.
It would seem, then, that the problem, if there is one... is not properly one of your concern.
Evet, tabi ki gördüm, pek çok defa... özellikle kızları uçuşa götürdüğümde, ki bunu hep yaparım... pek çok bacak görülüyor.
Well, sure I have, lots of times, particularly when you take girls flying as often as I do, you get to see lots of legs.
Açıkça görülüyor ki şehri daha fazla elinizde tutamayacaksınız.
It is quite clear that you are no longer able to keep order in the city.