Hala mı traduction Anglais
29,133 traduction parallèle
Ölü nişanlına saygısızlık etmek istemem ama benim hala canlı olan sevgilim büyük bir sorunla boğuşuyor ve ben ise onu bu durumdan kurtarmak için vampir güçlerimi kullanarak bilinçaltında bir boşluk arayacağım ve eğer başarısız olursam ne yazık ki ölümüme kadar kurtulamyacağım bir işaretim olacak.
Well, no disrespect to your dead girl, but my still-alive girl is hanging on by a thread, and I'm about to use my vampire powers to try to find a loophole in her subconscious, knowing full well that if I fail, I'll be forever marked for death at her hands.
Hala şansım varken seninle gelseydim...
If I had just left when I had the chance...
Sanırım hala tanrıyı arıyorsun?
Take it you're still looking for God?
Oradakileri denemeye ve bay Brickton'un stüdyosuna yardım etmeye karar verdim. Babamın eski karakterlerine de hala ne kadar da ilgi duyduğunu ona ispatladım.
I decided to try and help Mr. Brickton in the studio by showing him how relevant Dad's old characters still are.
Kucaklaşmada hala dörde iki öndeyim.
I'm still up four hugs to two.
Duman makinesine hala alışmaya çalışıyorum ama sıkıntı yok çünkü Rock Roll makinesine epey aşinayımdır.
I'm still getting used to this smoke machine, but that is all right, because I'm very used to the rock and roll machine.
Payım hala polislerde.
The cops still have my blow.
Eşyalarımın çoğu hala o evde.
Most of my stuff is still in the house.
Sana hala kızgınım.
I'm still pissed at you.
Hala dualar ediyorum, bir gün kapıyı açacağım ve o karşımda duracak ve ona sıkıca sarılacağım.
- I still pray I'll open the door and she'll be standing there, that I'll be able to hold her again.
Frank olayı mı hala?
Frank stuff?
Hala o boktan apartmanda mı yaşıyorsun?
You still got that god-awful apartment?
Eğer Annalise lisanssız kalırsa, bu çocuğa yardım etmemiz hala yasal olacak mı?
If Annalise is suspended, is it even legal to help this kid?
Pek emin değilim artık, içimizden birisi hala onun gibi olmaya çalışır mı acaba?
I'm not sure any of us should want to be her anymore.
Hala oradalar mı?
Are they still there?
Hala etten bir çubuk muyum senin için?
You still think I'm a meat stick.
Tokmak resimlerinizi hala paylaşmadınız mı?
You guys exchange peen pics yet?
Görünüşe göre herkes burada ve Sue hala hayatta istediğiniz bir yere oturun da Stalin'e başlayalım.
Looks like everybody's here and, uh, Sue's still breathing, so grab any seat you want and let's get our Stalin on.
Hala abimle işi pişirdiler... diye rahatsız mı oluyorsun?
Are you still irked that she and my brother once rode below the crupper?
Amerika ve Vietnam birlikte çalışıyor olsalar da hala bölgesel seviyede bozulma var. Torpiller yapıldı, rüşvetler verildi ve şu anda zamanımız giderek azalıyor.
Even though the U.S. and Vietnam are working together, there's still corruption at the local level.
Hala anlamadığım bir şey var.
There's something I still don't understand.
Tekrar geldim, çünkü hala sizin bombacı olduğunuza inanıyorum.
I'm back'cause I still believe you're our bomber.
Geri kazanım koçu olarak hala insanlara yardım edebilirdim.
So, becoming a sober companion I could still be involved, you know?
Tamam, artık nerede olduğumu biliyorum ama hala gemimin kontrolü bende değil.
Okay, now we know where I'm at, but I still don't have control over my ship.
O kabloyu Paige ve Happy hala içerideyken atarsan akım, kalan petrolü tutuşturur ve canlı canlı yanarlar!
You drop that wire while Paige and Happy are still inside, the current's gonna ignite that residual oil, and they will be burned alive!
İki silindirli bir çim biçme makinesi sürüyorum ve gazı köklememe rağmen hala sinemaya varmamıza bir kaç dakika var.
I'm driving a two-cylinder lawn mower, and I've got it floored, and we're still a few minutes from the theater.
Hala hatta mısınız?
Are you still there?
Hala kulüpte o Nazi'ye yumruk attığım için mi kızgınsın?
You're still mad at me for punching out that Nazi in the club, huh?
- Commander Steel, tılsım hala sizde mi?
Uh... Commander Steel, do... do you still have the amulet?
Hala ruhum duruyor. Onu da daha önce kaybettim ve tekrar kaybetmeye niyetim yok.
You haven't taken my soul, which I've already lost, and I'm not eager to do again.
- Hala onu çözmeye çalışıyoruz.
- You all right, Jax? - I'm pissed.
Planın iyi hoş da, hala Capone'un defterine ihtiyacımız var.
Yeah, well, at's all well and good, but we still need to get Capone's ledger back, otherwise history's screwed.
Sizi hala görebiliyorum ve hayır, yardımınız gerekmiyor, sağ olun.
I can still see you're there and no, I don't want your help, thank you.
- Hala öğreniyorum.
I'm still learning to.
Ruhunu paramparça edeceğim. Ve işimiz bittiğinde hala hayatta olduğunu varsayarsak...
I'm gonna break your soul, and when we're finished, assuming that you're still alive...
John, yine ortalıktan kaybolamam. Hala daha SKB saldırıya uğradığında ortada olmayışımın yarattığı etkiyi düzeltmeye çalışıyorum ve gerçekten dikkatimi vermem gereken bir oylama var.
I'm still dealing with the fallout from not being around when the ACU was attacked, and there is actually a rezoning vote that needs my attention.
Biliyorum ama hala param olduğunu hatırladım ve sen kumar oynamayı hala biraz fazla seviyorsun.
I know, but then I remembered my money was still good and you still like gambling a bit too much.
Ee, Hala yetkiye ihtiyacım var.
Well, I--I still need a venue.
Eğer bu "hala içiyor musun?" demenin bir başka yoluysa cevabım son 50 sefer sorduğundan beri değişmedi.
If that's code for "are you still drinking," then my answer hasn't changed since the last 50 times you asked me.
Evet, o konuda nasıl hissedeceğimi hala bilmiyorum dostum.
I'm still not sure how I feel about that, man.
Umarım hala o antikalar oradadır.
Hopefully, he still has the antiquities.
Biliyorum ama sonra bir uyandım hala bir alkoliğim.
I know, but then I woke up today and I was still an alcoholic.
Jodi olayında hala berbat hissediyorum ama...
I'm still pretty messed up about Jodi, but...
Hala üç oy tamponumuz var mı bir bak.
See if we still have our three vote cushion.
- Evet, ben de. Ama hala işe gitmem lazım.
Yeah, so am I, but I still got to go to work.
Sence ailem hala seninle görüştüğümü mü anladı?
You think my parents found out I'm still seeing you?
Hala ufak tefek bazı sorunlar üzerinde çalışıyorum.
I'm still working out the kinks.
Ben... hala ölüm için işaretlenmiş durumdayım.
I'm... still marked for death.
Evet, üzerinde hala çişim var, mısır gevreğinin üzerinde tutmasan iyi olur.
Yeah, it's still got pee on it, so you might not want to hold it over your cereal.
Sanırım hala orada değilsin.
I guess you're still not there.
Çok çalışıyorum ve karım hala genç.
I work a lot, and my wife is still young.