Hatırladım traduction Anglais
22,917 traduction parallèle
Ah, evet, hatırladım.
Oh yeah, I remember.
Seni şimdi hatırladım.
I remember you now.
Her neyse, Kansas'ın dışında bir lokantada yediğimiz yemeği hatırladım.
Anyway, I remember we ate at a diner just outside Kansas City.
Seni şimdi hatırladım.
Hey, I remember you now.
- Seni şimdi hatırladım. - 41.
- I remember you now.
Onun daha önce bana merhametli davrandığını hatırladım.
I remembered he'd been merciful with me before.
Müşterim var, yeni hatırladım. Sonra konuşuruz.
I have a client, I just remembered, so I will, uh, talk to you later.
Nasıl başladığını hatırladım.
I just remember how it started.
Bu sabah hatırladım ama şimdi Tanrım, yarından sonraki gün.
I remembered this morning that, oh, my God, it's the day after tomorrow.
Şimdi hatırladım.
- I do now.
Şimdi hatırladım.
Now I remember!
Jenaratürünüz olduğunu hatırladım da.
I remembered you had a generator.
- Hatırladım!
Ah! I remember, I remember!
Şimdi hatırladım. Yeni adamın adı Griffin'di.
New guy's first name-
Seni hatırladım.
I do remember you.
Beni hatırladınız mı?
Remember me?
Dany'yi hatırladın mı?
Remember Dany?
Geçen gece biraz kafayı çektik ya hani hatırladın mı?
You know, the other night, we kind of tied one on?
Bunu hatırladın mı?
Recognize this?
Rita'nın Carmen'e vurmakla suçlandığını hatırladınız mı?
Um, remember when Rita was accused of hitting Carmen?
Hatırladın mı?
Remember?
Chad'ın cinayeti hakkında ne hatırladığımı bilmek istiyormuş.
She wanted to know what I remembered about Chad's murder.
- Ve tüm hatırladığın bu kadar mı?
- And that's all you remember?
Makarnalı ve peynirli sandviç yiyordun, hatırladın mı?
You were eating a mac and cheese sandwich. Remember?
Hatırladın mı?
Do you remember?
- Hatırladığım kadarıyla ördek çok iyiydi.
- Especially the duck, from memory.
Uh, kırmızı beysbol şapkalı çocuğu hatırladınız mı?
Uh, remember the boy in the red baseball hat?
Hatırladığım kadarıyla pek iyi gitmedi.
I started using again. As I recall, it didn't go well.
Hatırladın mı?
- Remember?
Kırmızı beyzbol şapkası takan çocuğu hatırladınız mı?
Uh, remember the boy in the red baseball hat?
Merhaba, ben artık yürüyen kaset oynatıcı değilim hatırladın mı?
Hello, I'm not a walking DVR player anymore, remember?
Beni hatırladın mı?
Remember me?
Ama bana gelen sendin, hatırladın mı?
But you came to me, remember?
Babam, Nixon gibiydi, hatırladın mı?
Dad was a Nixon acolyte, remember?
İşte hatırladığım Diamond.
This is the Diamond I remember.
Şimdi, sana yardım edeceksek dün geceden ne hatırladığını bilmemiz gerek.
Now, if we're gonna help you, we need to know what you remember from last night.
Tek hatırladığım buluşmamızdan sonra arabama gittiğim.
All I remember is... getting to my car after our date.
Boynumda bir sızı hissettim ve sonrasında hatırladığım üstümde bu yelek bu USB belleği sana götürmek zorunda olduğumu söyleyen bir not ve ağzımda kötü bir tatla uyandığım.
I felt a pinch in my neck, and next thing I know, I'm-I'm waking up with a vest on me, a note saying that I had to bring you that jump drive, and a bitter taste in my mouth.
Kitlelere hitap et, hatırladın mı?
Appeal to the masses, remember?
Hatırladığım kadarıyla, Bagehot'ı okuyalı uzun zaman olduğu için mazur görün bunun gibi durumlarda müdahale etmeniz gerekmiyor mu?
From memory, and forgive me, Ma'am, it's a while since I read Bagehot, but in circumstances such as these, is it not also your duty to act?
Hatırladığım kadarıyla Aureole hassas bir ruha sahip.
From memory, your Aureole is something of a sensitive soul.
Partiden, hatırladın mı?
Remember from the party?
Hatırladığım kadarıyla, Madelane'yı kaçırdığında, beni değil seni seçtiğinde ya da Isabella'yı bana ihanet etmesi için zorladığında.
Uh okay, just off the top of my head, when you kidnapped Madalena and then she chose you over me, or when you literally forced Isabella to betray me.
O anı hatırladığım her an deliye dönüyorum.
It drives me crazy whenever I recall that moment.
- Hatırladığım kadarıyla hayır.
- Not that I recall. - Good.
Bu bana söylediğin ilk kelimelerdi, hatırladın mı?
Those were the first words you ever said to me.
Kayıt işleri vardı hatırladın mı?
The registrar... remember?
Oraya kadar hiç konuşmadığını da hatırladın mı?
You remember how you didn't say a word all the way there?
O yüzden bu haldesin, hatırladın mı?
That's why you're in this shape. Remember?
Şu adamı hatırladınız mı?
Recognize that guy?
Sanırım hatırladığı tek doktor ben olabilirim.
I think, I might be the only doctor he can remember.
hatırlamıyorum 685
hatırlıyorum 715
hatıra 18
hatırla 239
hatırladın 20
hatırladın mı 1207
hatırlıyor musun 713
hatırladın mı beni 20
hatırlatma 18
hatırlayacağım 21
hatırlıyorum 715
hatıra 18
hatırla 239
hatırladın 20
hatırladın mı 1207
hatırlıyor musun 713
hatırladın mı beni 20
hatırlatma 18
hatırlayacağım 21