Hatırladın mı traduction Anglais
13,743 traduction parallèle
Hatırladın mı?
Remember?
- Amonyum nitrat kullanmıştık hatırladın mı?
Uh, we used up the ammonium nitrate, remember?
Paul, hatırladın mı?
Paul, remember.
Vegas'ta kazandığımız parayı hatırladın mı? Çıplak Dünya'daki ikizleri?
Remember the money we made in Vegas, the twins in Naked World...?
Metro tünelindeki saha testi sonuçlarına dayanarak hani şu az kalsın öldürüleceğin yer, hatırladın mı?
Based on the results of the subway field test... The one where you were almost killed, remember?
Hatırladın mı?
Remember that?
- Hatırladın mı?
- You remember?
çünkü benim hayatımdan hoşlanmazsın, hatırladın mı?
Because you wouldn't like the way I live, remember?
Bu işi sen istemiştin hatırladın mı?
Listen, you wanted this job, remember?
Tamam, ama dinle, o şımarık beyler bile Bir şey pompalamak zorunda değiller, hatırladın mı?
Okay, but listen, even those lamer dudes, they don't have to pump anything, remember?
Hem seni orada istememişti. Hatırladın mı?
And she did not want you there, do you remember?
Sana onların döngülere saldırdıklarını söylediğimi hatırladın mı?
Remember I told you they raided loops?
Beni hatırladın mı?
Remember me?
Minikler Ligi'ni hatırladın mı?
Remember Little League?
Ukrayna'daki Victor'u hatırladın mı?
You remember Victor in the Ukraine?
- Öğle yemeği, hatırladın mı?
- Lunch, remember?
Beni hatırladın mı Jonny?
Don't you remember me, Jonny?
- Hatırladın mı onu Bertha?
Remember him Bertha? Don't Tom.
- Ne oldu, hatırladın mı?
Oh! What? Did you remember?
- Hatırladın mı? - Hayır.
Remember?
Bunu hatırladın mı?
Recognize this?
- Hatırladın mı?
Remember?
Hatırladın mı beni?
Remember me?
19. deney, hatırladın mı?
Experiment number 19, remember?
Ye. - Onun yerini hatırladın mı?
- You know now where she is?
Hatırladın mı Nangi?
Remember that, Nangi?
Hatırladın mı?
Remember that one?
Seninle ilgilenmiştim, Erik, hatırladın mı?
I took care of you, Erik, remember?
Hatırladın mı?
Remember! ?
Adını nereden hatırladığımı buldum.
That's why I know your name.
Yedinci katın planlarından hatırladığım havalandırma, elektrik ve sıhhi tesisat haricinde bir şeyin olmadığı. Güvenlik kamerası yok.
I recall from the blueprints that the seventh floor is nothing but HVAC, electrical, and plumbing.
Bu akşam polis gelip, hatırladığım bir şey var mı diye sordu. Ben de olmadığını söyledim.
Tonight the cops come and they asked me if I remembered anything and I told them no.
Hatırladığım kadarıyla 90'lı yılların sonlarında gelen bir istihbaratla ilgili bir mevzuydu.
As I recall, that had something to do with some information that came somewhere in the late'90s.
- Hatırladığınız kadarıyla anlatır mısınız?
- And what were they, if you recall?
- İnci Küpeli Kız'ı izlediğimizde kızın inci küpelerini ne kadar beğendiğini söylemeni hatırladım.
- My God. I remember when we watched Girl with a Pearl Earring, and you said how pretty you thought the girl's pearl earring was.
Ama tatlım, bu maskenin altındaki adam hatırladığın adam değil.
But, baby, the guy under this mask, he ain't the same one that you remember.
Ondan sonrasını pek hatırlamıyorum zaten, tek hatırladığım ayakta kalmaya çalıştığım.
I don't remember much after that, except trying to stay on my feet.
Hatırladınız mı?
Ring any bells?
Hatırladınız mı?
Does that ring a bell?
Çığlık attığın tondaki notayı hatırladım.
I recognized the key you were screaming in.
- O parfümü sana ben almıştım, hatırladın mı? Hadi, uyandır onu.
Wake her up.
Hatırladın mı şimdi?
Do you remember now'?
Adımı hatırladığınıza inanamıyorum.
I can't believe you remember my name.
Anne ve babamın isimlerini hatırladım.
I remembered my parents names.
- Beni hatırladın mı? Hani... - Merhaba.
I love you, too.
Babamın bir lâfını hatırladım şimdi.
This reminds me of what my daddy used to say.
Dünyanın gözden kayboluşunu izlediğimde bir geceyi hatırladım.
When I watched earth disappear, I did remember this one night.
US Southern Bank and Trust'tan, hatırladınız mı?
Remember me?
Pusulamın bende olduğunu hatırladığım en son o zamandı ama bu...
That's the last time I remember having my compass. - But that's...
Jack Wilder'ın ölümünü hatırladınız mı?
Do you recall the death of Jack Wilder?
Hatırladığınızdan eminim.
I'm sure you remember.