Her zamankinden mi traduction Anglais
218 traduction parallèle
Size her zamankinden mi Bayan Webster? Teşekkür ederim.
And the usual for you, Miss Webster?
- Her zamankinden mi?
- The usual?
Her zamankinden mi, Bay Pelham?
Your usual sherry, Mr. Pelham?
- Her zamankinden mi?
- Same old stuff?
- Her zamankinden mi?
- What'll it be, the usual?
- Her zamankinden mi?
- The usual? - Oh, yeah.
Her zamankinden mi?
Your usual?
- Her zamankinden mi Earle?
- The same, Earle?
Her zamankinden mi?
Gonna have the usual?
- Her zamankinden mi Bay Meadows.
- Your usual, Mr. Meadows? - Right.
Her zamankinden mi?
Same, conny?
- Size her zamankinden mi, efendim?
- And for you the usual, sir?
Her zamankinden mi?
The usual?
Her zamankinden mi içersin?
Relax. What are you going to have? Your usual?
- Gençler her zamankinden mi?
You boys want your usual?
- Her zamankinden mi?
- The usual? - Thanks.
- Her zamankinden mi?
- You want the usual?
- Her zamankinden mi istiyorsun?
- Want the usual?
Her zamankinden mi?
Same as before?
- Her zamankinden mi, Monsenyör?
- The usual, Monsignor? - Yes, please.
- Her zamankinden mi Lou?
- Usual, Lou?
Her zamankinden mi? - Büyük olsun.
The usual?
Her zamankinden mi efendim?
The usual, sir?
Her zamankinden mi vereyim?
May I bring the usual?
- Her zamankinden mi?
Usual?
Her zamankinden mi?
Do you want the usual?
Cody, her zamankinden mi?
Cody? The usual?
- Her zamankinden mi?
- Your usual, Doc?
- Her zamankinden mi?
The usual?
Sonra ne alalım, her zamankinden mi?
And then what, we're going to have the usual?
Her zamankinden mi?
You want your usual?
Her zamankinden mi, El?
Will It Be The Usual, El?
- Her zamankinden mi?
- Sure. - Maker's mark?
Her zamankinden mi?
Your usual selection?
Her zamankinden mi?
- The usual? - Yes.
Her zamankinden mi, Profesör Hawking?
The usual, Professor Hawking?
Tony, her zamankinden mi?
Well, Tony, the usual?
Her zamankinden mi?
Hiya, Bill.
- Her zamankinden alırsın, değil mi Chris?
- You'll have the usual, won't you, Chris?
Her zamankinden mi?
Same as usual?
Hükümetimizin buna her zamankinden çok ihtiyacı var, değil mi?
TOBY :
- Her zamankinden değil mi? Hadi biraz küçük julia'ya bakalım.
You sure shouldn't be.
Senin her zamankinden, değil mi, Hammett?
A little off your regular patch, aren't you, Hammett?
Her zamankinden, değil mi?
The usual, is it?
- Her zamankinden mi olsun?
Is it the usual?
Şaraplarınızın her zamankinden daha kahverengi olduğunu fark ettiniz mi?
Have you noticed if your wine is browner than usual?
N'aber Lola, her zamankinden mi?
How you doin'Lola, the usual?
Her zamanki, her zamankinden değil mi?
Not your "usual" usual?
Son zamanlarda her zamankinden daha sık skeet vurmaya gittiğimi fark etmedin mi?
You haven't noticed that I--I've been skeet shooting a lot more than usual?
- Her zamankinden mi?
- Yeah, sounds good,
Efendim, acaba sizi kızdıracak bir şey mi yaptım? Yani her zamankinden fazla.
Sir, have I pissed you off... in a way that's more than normal?