Icerim traduction Anglais
2,091 traduction parallèle
Tatlım, ben her gün Westbury'e gelir ve her gün macch-i-a-to içerim.
Sweetheart, I come every other day to the Westbury, and I have a macchiato every other day.
Yalnızken içerim.
I smoke it alone.
Sigara içmek istersem, içerim.
I'll smoke if I want.
Ben su içerim sağolun
Actually, I'm just fine with water, thank you Mr. DePaul.
Ben kahvemi şekerli içerim, tuzlu değil.
I prefer sugar with my coffee, not salt.
Erişte ve tavuk ızgarayla birlikte içerim.
I always drink it with ramen or chicken yakitori.
Yalnız başıma yersem çok içerim.
If I dine alone, I'll drink too much.
Biliyor musun, ben aslında daha çok bira içerim.
Oh, um, you know, I'm actually more of a beer guy.
Bazen sigara içerim.
I smoke sometimes.
Ben seni içki diye içerim.
I could drink you under the table.
Olur, bir bardak su içerim.
Okay, a glass of water, thanks.
Evet, haklısın mutfağımda "sadece karton kutudan İçerim" kuralımı çiğniyor.
Yeah, right... He's in my kitchen, breaking my only-I-drink-from-the-carton rule.
Bir bardak ılık süt içerim.
Yeah. No, I think I'll just have a glass of warm milk.
Ben de hızlı içerim.
I like to drink fast too, so...
Ama buradayım ve sana şunu söyleyeyim, bazen dağlar kadar çok içerim.
But I'm here to tell you that, sometimes I drink out of a volcano.
Kendimi bildim bileli içerim.
I've always smoked.
Derisi soyulmuş güvercini hardalla yer, üzerine bozuk süt içerim. - Pekala... - Bağırsak ve kemiklerini çiğneyerek...
Eating a raw skinned pigeon with mustard and rotten milk, just chewing on those intestines and those little bones..
Buna içerim.
Drink to that.
Bir kere denemiştim. Ben 20 yıl boyunca iki paket içerim.
I do it once, whoo, I'm doing two bags a day for 20 years.
Küçük bir tavşanın, küçük bir köpeğin ve küçük bir kedinin kafalarını bedenlerinden ayırıp, kanlarını içerim.
A little bunny and a little puppy, and a little cat, so I can twist their fucking neck off and drink their blood. My, my.
Ama içerim.
But I have.
Parti verdim mi, sigara da içerim.
I always smoke when I party.
Ben sadece arkadaşlarımla içerim.
I drink only with friends.
Burada bir içki içerim.
I'll have one drink here.
O yüzden, biliyorsunuz, sizinle biraz daha takılırım ve tek içkimi içerim ve...
So, you know, i'll hang out with you guys for a little bit, and i'll have my one drink, and...
Sakemi soğuk içerim.
I take my sake chilled.
Uyuyamadığımda, kediotu kökü içerim.
When I can't sleep, I use valerian root.
Herkesten iyi içerim. Erkeklerden bile.
I can out drink anyone, even men.
Ben çayımı her zaman ayakta içerim. Yoksa insan sonsuza dek oturmak zorunda kalır, öyle değil mi?
I always take mine standing up, or otherwise one would seat around forever, don't you think?
Ben olsam hepsini içerim.
- Me, I want to drink.
Kahve içerim bu arada.
I'll take that coffee.
- Hayır, her zaman bu kadar içerim.
- No, I always drink like this.
Spirulina denen iğrenç şeyi bir hafta boyunca içerim.
I mean I would even drink that Spirulina disgusting stuff
Yani, ben senin kanını içerim, veya sen benim kanımı içersin gibi..... bana karanlık hediyeyi vermek için yapmamız gereken neyse artık.
I mean, like, I'll drink your blood or you drink my blood, you know, whatever we have to do to give me the dark gift.
Kimsenin içemeyeceği kadar likör içerim.
I can hold my liquor like no other.
Tatlım, o çayı gelince içerim. Benim hemen...
Look, I'll grab that cup of tea, uh... when I get back.
Yolda bir kahve alır içerim.
I'll pick up a coffee on the way.
Robert Rapaille'ın evine uğrayayım,.. ... ışık yanıyorsa gider bir içki içerim dedim.
I thought, go by Robert Rapaille's place, and if you see a light on, stop in for a drink.
Öyle olsun, hepsini ben içerim.
All right. More for me.
Ben, Franklin Delano Roosevelt, ABD Başkanlığı görevimi sadakatle yürüteceğime şerefim üzerine ant içerim.
I, Franklin Delano Roosevelt, do solemnly swear... that I will faithfully execute the office of the President of the United States.
Ben.. Strese kapıldığımda genellikle mangolu meyve suyu içerim.
I usually drink mango juice when I get over stressed.
Genelde hafta sonları içerim ama bu sıradışı bir olay.
I usually only partake on the weekends. But these are extenuating circumstances.
Getir, bir de şekersiz koyu kahveni içerim.
- I am so sorry. It's a power cut.
Adriana, arada ben de içerim.
Adriana, I do drink vermouth.
Çok içerim demiyorum ama ölünce yakılacak olursam ateşi söndürmeleri üç hafta sürer.
I'm not saying I drink too much, but if I was cremated, it'd take'em three weeks to put out the fire.
Ve şansın varsa bir bira daha içerim.
And another beer when you get a chance.
- Ben rom ve kola içerim.
- Rhum and Coke, my drink.
Sadece diyet kola içerim.
I only drink diet soda.
Sizin ve buradaki herkesin önünde ant içerim ki, Köylerdeki ve kırsal yerleşimlerdeki cehaletin kökünü kazımak için yıl sonuna dek elimizden geleni yapacağız.
I swear before you, and everybody here that we will do our utmost to wipe out illiteracy in the villages and rural localities of our county by the end of the year.
- İşte buna içerim.
- I'll drink to that.
Rakımı da içerim, cehennemde de yanarım.
Reþit... I'll drink and burn in hell.
içerim 28
içeri 231
içeride 300
içeriye 37
içeri girebilir miyim 137
içeri gir 856
içerideler 28
içeri gel 1264
içeride kim var 18
içeri girip 56
içeri 231
içeride 300
içeriye 37
içeri girebilir miyim 137
içeri gir 856
içerideler 28
içeri gel 1264
içeride kim var 18
içeri girip 56
içeri buyrun 59
içeri girebilir miyiz 61
içeride kimse var mı 30
içeri gelebilir miyim 66
içeri giremezsin 45
içeride değil 16
içeride biri var 21
içeri girin lütfen 20
içeri girelim 141
içeri giriyor 25
içeri girebilir miyiz 61
içeride kimse var mı 30
içeri gelebilir miyim 66
içeri giremezsin 45
içeride değil 16
içeride biri var 21
içeri girin lütfen 20
içeri girelim 141
içeri giriyor 25