English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ I ] / Ilaç mı

Ilaç mı traduction Anglais

5,249 traduction parallèle
Hayır, hayır, hayır, benim ilacım, bir kaç bardak kahve.
No, no, no, my treat, a couple coffees.
- İlaç falan almayacağım.
I'm not taking it! No, I'm not!
Sen beni dinle, artık Dusty ilaç püskürtmüyor.
And I'm telling you that Dusty don't crop dust no more.
Buğdaydaki tarım ilacı yüzünden yanlışlıkla pozitif çıkmış.
It was pesticide from the wheat that gave us the false positive.
Hem oğluma ilaç veriyorlar hemde benimle dalga geçiyorlar.Gollum a mı benziyorum?
They drugging my son and laugh at me. And I'm Gollum?
İlaç bağımlısı ve akıl hastalığı geçmişi olan bir yazarın onlara eski karımın hayaletinin bir çeşit intikam görevinde olduğunu söylediğinde yüzlerindeki ifadeyi görmek için sabırsızlanıyorum.
I can't wait to see the expression on their faces when a- - a drug-abusing writer with a history of mental illness tells them that my ex-wife's ghost is on some kind of revenge mission.
Ben doktorum ilaç almak için her yıl bir, iki kez...
I'm a doctor. I go to Shanghai several times a year to get medicines.
Bu ilacın yan etkileri var mı?
Does this medicine have any side effects?
Biraz daha - Petidin ( başka bir ilaç ) isteyen var mı?
Does anyone want some Demerol?
İlaç dozunu iki katına çıkaramayacağımı biliyorsun.
Well, you know I cannot double up your dose.
- Kullandığınız bir ilaç var mı?
- Are you on any medication? - No.
Hayır, ilaç kullanımına inanmıyorum.
No, I don't believe in using drugs.
- İlaç mı arıyorsun?
- You wanna get some medicine?
Menopoz ilacını ne yapayım ben?
What - - Yeah. Why would I want a menopause medicine?
O olay gerçekleştiği sırada menopoz ilacının etkisi altındaydım.
At the time that this incident took place I was under the influence of a menopausal medication.
Deneysel bir ilaç almaya başlamıştı.
Well, that was not very funny. Hey, I'm sorry I told everyone you were dead.
Sizce bu insanlar normal olabilmek için ilaç almalı mıydı?
Now, should they have been medicated into mediocrity?
İlaç mı verdiniz?
Did you drug me?
- Anlamadım? Herhangi bir ilaç alıyor mu?
Is he on any kind of medication...
Biraz ilaç almalıyım.
I had to get some medicine.
İlaç bağımlılığımdan kurtulurken o kadar rahattım ki.
I was so comfortable kicking my drug habit.
Grip ilacımı almaya geldim.
- Here for my annual flu shot.
Bugün ilacını almadın mı?
Did you not take your medication today?
İlacı aldın mı?
- Did you get the medicine?
Bunu dikkate alabilirim, benim ilacım da bu.
I should probably take this because it's my crack dealer.
Diyabet için vitamin ilacı mı alınıyor?
You got me Vitamin C tablets for diabetes...?
Sanırım bana yanlış ilacı verdiniz.
I think you gave me the wrong medication.
İlacı alınca her şey bulanık ve karmaşık geleye başlıyor.
Things get a trifle blurry when I'm medicated.
İlaç alan mı, almayan mı?
The unmedicated or the medicated?
Dean'i ilaç ve davranış terapisine başlatacağım.
I'm gonna start Dean on a combination of pharmacology and behavioral therapy.
Yapacağımız şey bu. Tüm sinirsel aktiviteleri yavaşlatacağız ve sonra virüs önleyici ilacı vereceğiz.
All right, so what we do is, we subdue all the neural activity, and then we administer antiviral drugs.
İlaç deposundan biraz morfin aldım.
I took some morphine from the drug stockroom.
İlacımı almam lazım.
I just need my medication.
İlacımı almam lazım!
I need my medication!
- İlacımı almam lazım!
- I need my medication!
İlacımı almam lazım.
I need my medication.
- İlacımı almam lazım!
- I want my medication!
- İlacımı almam lazım.
Come on. - I need my medication.
Afedersiniz, ben Doktor J-Roc adamım ağzınız için bu ilacı yazıyorum.
Excuse me, I'm Dr. J-Roc, you know what I'm saying? I'm gonna prescribe this for your mouths.
Şu camları sürümeyi bitirelim. İlaç ve ekipmanların da envanterini çıkarmak lazım.
Let's finish cleaning up this glass, and we need inventories on all medicines and equipment.
Kaliteli bir yardım alması gerek. Mesela bi rehabilitasyon merkezinde tam gün bakım ve ilaç tedavisi görebilir.
She needs real help, maybe a stay in an institution where she can get round-the-clock care and medication.
İlacımı alacağım.
I'll take my medicine.
İlacı yapraklar olmadan yapamayız ve hiç yaprağımız yok.
We can't make the drug without the leaves, and we don't have the leaves.
Sanırım bunun sebebi de ilaç kullanımına düşündüğünüzden daha bağlı olabilir.
And I... I think the cause may be more pharmaceutical in nature than you realize.
İlacın sisteminizden atılması en zor kısım olacakc.
The withdrawal of the drug from your system will be the hardest part.
Daha önce bu ilacı kullandınız mı?
Have you used this medication before?
Öyleyse muhtemelen bana bu mucizevi ilacın yapımında kullanılanları söylemeye çekinmezsin.
Well, then perhaps you won't mind telling me the ingredients that make up this miracle potion.
Okuldan tanıdığım kızlardan biri eski bir Kızılderil ilacı duyduğunu söylemişti.
A girl I knew at school said she heard there was an old Indian remedy.
Bir şeyler getirmem istenirse ilaç dispanseri nerede, hanımefendi?
And where is the drug dispensary, ma'am, in the event I'm asked to fetch something?
Ben banyosunu hazırlarken ilacını damlatır mısın?
Can you give her her drops while I get her bath started?
- İlaç verip uyutmandan mı bahsediyorsun?
- When you drugged us?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]