Içeri girmeliyim traduction Anglais
139 traduction parallèle
Sanırım peşlerinden içeri girmeliyim.
Well, I guess I'm going to have to go in after'em.
Dikkatli ol. Şimdi içeri girmeliyim. Sakinleşmeye çalış.
Be careful... now I have to back inside, but stay calm.
Ama içeri girmeliyim.
I'm sorry, but I have to go in there.
Firar ettim, şimdi içeri girmeliyim ki bırakılabileyim.
I escaped, now I got to break back in so I can be released.
Güç hattını bağlamak için içeri girmeliyim.
I'll have to go in to connect the power conduit.
- Hey bak, sanırım artık içeri girmeliyim. - Evet.
I think I should go in.
Ben içeri girmeliyim.
I have to go in.
Pastanın üstünde buz heykeller var, şimdi içeri girmeliyim.
I've got ice sculptures melting over wedding cake, I've got to get in now.
Şey, um, Sanırım içeri girmeliyim.
So, um, I guess I should get inside.
Belki de ben içeri girmeliyim.
Maybe I'll go in...
Bir durum varsa içeri girmeliyim.
I need to get in there. - I said, step back!
Hayır. Önce içeri girmeliyim.
No.First I must come inside.
- Sadece içeri girmeliyim.
- I just need to get inside.
Dr. Troy, içeri girmeliyim.
I have to get in.
Tekrar içeri girmeliyim.
I gotta get me back inside.
- Belki de içeri girmeliyim.
Oh, perhaps I should come inside.
- Belki de içeri girmeliyim.
Oh, perhaps I should come inside. Oh, by all means.
Adrian, içeri girmeliyim.
Adrian, I have to go in.
Sanırım içeri girmeliyim.
I should go in.
İçeri girmeliyim.
I must get in.
İçeri girmeliyim!
I gotta get in!
İçeri girmeliyim.
Must get inside.
- İçeri girmeliyim.
I have to get in.
İçeri girmeliyim.
I must go inside.
İçeri girmeliyim.
I must go back inside.
İçeri girmeliyim.
I must go in.
Dikkat edin! İçeri girmeliyim.
Watch it. I've got to go in.
İçeri girmeliyim.
I've got to go in.
- İçeri girmeliyim.
- I will enter.
İçeri girmeliyim.
I will enter.
İçeri girmeliyim!
I have to get in!
- Baban ve ben evlendiğimizde sağanak yağıyordu. - İçeri girmeliyim.
Pouring with rain when your father and I got married.
İçeri girmeliyim. Yoksa bana çok kızar.
I have to go inside, or she'll get mad at me.
İçeri girmeliyim.
I gotta go in here.
- İçeri yalnız girmeliyim.
- I must go in alone.
İçeri girmeliyim!
I must go in! Serafine.
İçeri girmeliyim.
Well, so, uh, I gotta get back inside.
İçeri girmeliyim.
Let me in.
İçeri girmeliyim!
- Let me in!
- İçeri girmeliyim.
- I'm gonna go in.
- İçeri girmeliyim.
- I have to get in.
İçeri girmeliyim, Nigel. Duş almak zorundayım.
Got to get in there, n igel, got to take a shower.
İzin ver, içeri girmeliyim.
Please, I have to get in.
İçeri girmeliyim.
I have to go in.
İçeri girmeliyim.
I have to go back in.
- Dünyanın sonu gelir, değil mi? - İçeri girmeliyim.
- Then the world as we know will end.
İçeri girmeliyim!
Let me in!
- İçeri girmeliyim!
- Let me go!
İçeri girmeliyim. Nişanlım ölüyor olabilir.
- My fiancé may be dying.
İçeri girmeliyim.
I gotta go in there.
İçeri girmeliyim.
- I have to get inside.
içeri 231
içeride 300
içerim 28
içeriye 37
içeri girebilir miyim 137
içeri gir 856
içerideler 28
içeri gel 1264
içeri girip 56
içeride kim var 18
içeride 300
içerim 28
içeriye 37
içeri girebilir miyim 137
içeri gir 856
içerideler 28
içeri gel 1264
içeri girip 56
içeride kim var 18
içeri girebilir miyiz 61
içeri buyrun 59
içeride kimse var mı 30
içeri gelebilir miyim 66
içeri giremezsin 45
içeride değil 16
içeride biri var 21
içeri girin lütfen 20
içeri girelim 141
içeri giriyor 25
içeri buyrun 59
içeride kimse var mı 30
içeri gelebilir miyim 66
içeri giremezsin 45
içeride değil 16
içeride biri var 21
içeri girin lütfen 20
içeri girelim 141
içeri giriyor 25