English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ K ] / Katı

Katı traduction Anglais

98,845 traduction parallèle
Her zaman aynı fikirde olmadığımız bir sır değil sonuçta ama yine de bugün kulüp binasından ayrılacak ve Water Bears ile Sky Grizzlies'a karşı oynayacağımız maçlara katılamayacak olsam da, Chattanooga'yı her daim evim olarak göreceğimi ve kanımın her zaman Mud Dog mavisi akacağını bilmeni istiyorum.
It's no secret we didn't always see eye to eye, but even though I'm leaving the clubhouse today and I won't be there for the doubleheader against the Water Bears and the Sky Grizzlies, I want you to know I will always consider Chattanooga my home, and I will always, always bleed Mud Dog blue.
Arabaya bağlı bir katır olsam da fark etmezdi.
I might as well be a mule tied to a cart.
Solvay Konferansı'na katılmamanıza şaşırdım, profesör.
I'm surprised you're not attending the Solvay Conference, Herr Professor.
Ona katılabileceğini söylemişti.
Er, he said for you to join him.
O da katıldı mı?
Had she been to them?
Katıldığını söyledi.
He said she had.
- Bayan Simms, katılıyor musunuz?
Mrs Simms, do you agree?
Evet katılıyorum.
Yes, I do agree.
Sorgu hakiminin duruşmasına katılacak mısınız?
Are you going to attend the Coroner's hearing?
Olivia Greenwood katılırsa, sana Amerikalıların isimlerini veririm. Umarım.
If Olivia Greenwood comes through, I can give you names to those Americans.
Bayanlar baylar, katılımınız için teşekkür ederiz.
Ladies and gentlemen, thank you for your time.
Telif hakları yasası konferansına katılacakmış.
Attending some conference on copyright law.
Konferans katılımcıları listesinde var. Ama 30 dakikadır giriş yapmamış.
She is on the list of conference attendees, but as of 30 minutes ago, she hadn't checked in.
Londra'da kalabilirdi ama birliğine katıldı.
He could have stayed in London but he wanted to be with his unit.
O toplantıya katılan kişilerden bir tanesi de senin kocandı.
And it's about the people who were at this meeting, one of whom, I believe, was your husband.
Söylediğin isimler katıldı.
All the people you said.
Zamanı geldiğinde bize katılmak için de can atıyor.
And he's eager to join us when it's time.
Doktor Haber, bence Slav ulusları onları sadece topraklarına katılacak "bölgeler" olarak görenlere karşı savunma yapmaya devam edecektir.
In my opinion, Dr. Haber, I imagine the Slavic nations will continue to defend against anyone who views them as mere "territories" to be acquired.
- Akademiye katılmaya geldin. - Beni sana yaklaştırdığı için.
Elsa, I moved my family to Berlin for you.
Keşke Elsa da bize katılabilseydi.
I do wish Elsa could have joined us.
Ortama rahatlık katıyor.
She brings such levity.
Bana katılmak ister misiniz?
Would you care to, to join me?
Cenazesiyle ben ilgilendim ve buranın sahibi de katıldı.
I handled the funeral, and the owner of this place shows up.
Yüreğini ferah tut, katı ama vamp kütüphaneci rolünün hakkını veririm.
Rest assured, I will play the role of stern but foxy librarian to the hilt.
Aileye katılmanı istiyorum.
I want you to be family.
Katılmıyorum.
Uh, agree to disagree.
Katılıyorum.
Agreed.
İyi be, devrimine katılmak istememiştik zaten.
Whatever. We didn't want to join your revolution anyway.
Yöntemi de hesaba katınca Peyton ve Gina'nın İtalya'nın en bilinen katilinin kurbanı olduğu ortaya çıkıyor.
Coupled with a distinct M.O., it confirms that Peyton and Gina are the latest victims in the most notorious killer in Italian history.
Evet. Katılıyorum.
I couldn't agree with you more.
Bahis oynayan biri olsam ki öyleyimdir, her şeyime bahse girerim ki Floransa Canavarı tıp fakültesinde öldürmeye başladı, muhtemelen cerrah oldu, ama şimdi yetenekli küçük ellerindeki eklemler katılaşmaya başladı.
I would bet the house that this Monster of Florence started killing in med school, probably became a surgeon, and now he's finding that the joints in his gifted, little hands are starting to stiffen up.
- Niye yemekte bana katılmıyorsunuz?
Why don't you join me for dinner?
Adamın saatini üç katına çıkarırsak Ve 24 saat çalışma, Biz sert bir mühür elde edebilmeliyiz Kar yağışı gelmeden önce.
If we triple the man hours and work round the clock, we should be able to achieve a hard seal before the black rain comes.
Bana katıl.
Join me.
Bize katılın ve birlikte Atlılar geldiğinde, Küllerden yükseleceğiz.
Join us, and together when the Horsemen come, from the ashes, we will rise.
Bu hiçbir şey, giydiği totem O inanca katıldığından beri.
That's nothing, a totem she's worn since she joined the faith.
- Bir fark yaratabileceğimi bilmeseydim oyuna bu kadar geç katılmazdım.
- We're very grateful. - He will tell you, I don't get involved, not this late in the game, unless I know I can make a difference.
Gaffney'deki Sally Ann'i arayıp şimdiye kadarki katılım oranını öğren.
I want you to reach out to Sally Ann back in Gaffney and get me the turnout so far.
Gaffney katılım oranını istiyorum.
I want the Gaffney turnout.
Philadelphia'da katılım, beklediğimizden düşük.
The turnout in Philly is lower than they're saying.
Pensilvanya'da katılım oranı tahmininde % 30 oranında yanılmışlar.
They overestimated the turnouts in Pennsylvania by 30 %.
Sally, bugünkü katılım nasıldı?
So, Sally, how was turnout today?
– Akademiye katılmaya geldin.
You came to join the academy.
Asma kat, efendim.
Mezzanine, sir.
Evet katılacağız.
Yes, we are.
Kat Ogden'ı neden kuzeye gönderdim biliyor musun?
I sent Kat Ogden up north. Do you know why?
Ayrıca Kat Ogden kocasına çok bağlıydı.
And Kat Ogden was too devoted to her husband.
Hayalet biber, Jalapeño'dan 500 kat daha acı.
Ghost pepper, 500 times spicier than straight jalapeño.
Eşit derecede kötü bir anne olsan yeterdi, bin kat beter olmana gerek yoktu.
All you had to do was be an equally bad mother, not a hundred fuckin'thousand times worse.
- Çok katısın.
You're too strict with her.
Neden senin o konuşmalarla alakan olduğunu düşünmüş ki? Katılmadın bile!
You did not even attend!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]