English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ K ] / Kazanıyorum

Kazanıyorum traduction Anglais

1,652 traduction parallèle
Güvenini kazanıyorum.
I'm gaining your trust.
Görünüşe göre yine senden daha çok para kazanıyorum.
Looks like I'm making more money than you again.
Yılda 22000 dolar kazanıyorum.
I get 22K a year.
Buralardan ayda 15 bin dolar kazanıyorum.
I bring home 15Gs a month on the side.
Burada kaykay yaparak hayatımı kazanıyorum ben.
I make my living skateboarding here.
Böyle jantlardan 10 bin dolar kazanıyorum.
Sick dub deuce like that gets me, like, ten grand.
Sadece yatakta uzanarak günde 10.000 dolar kazanıyorum.
I make $ 10,000 a day just by getting out of bed.
Çimleri biçiyorsun. İyi para kazanıyorum.
you mow lawns. i make good money.
Oto satarak günde 1.800 dolar kazanıyorum.
I make $ 1800 a day selling autties.
Yılda 600.000 dolar kazanıyorum 20.000 dolar için bunu riske atacağımı mı sanıyorsun?
I make 600 grand a year. You think I'm gonna risk tanking my percentages for $ 20,000?
Filimden çok fazla Para kazanıyorum.
The movie's paying me a lot of money.
Oh, ee, yani, Çok iyi kazanıyorum bu filmden,
Oh, yeah, I mean, I'm getting paid so well, on this movie,
Çok para kazanıyorum.
Oh! I'm winning more money.
Çok para kazanıyorum.
I'm winning more money!
Ne yapacağıma ne giyeceğime karışmıyorlar ve eşek yüküyle para kazanıyorum.
They don't tell me what to do, they don't tell me what to wear, and I'm making a hell of a lot more money.
Oh, şey, işyerinde ekstra para kazanıyorum.
Oh, well, I've been making some extra money at work.
Bu sefer 60 pounds kazanıyorum, ama senin hemoroidin ve şişmiş ayak bileklerin olabilir, çünkü bun gerçekten yardımcı olabilirdi - - bu iyi olabilirdi.
I'll gain the 60 pounds this time, but you can have the hemorrhoids and the swollen ankles,'cause that would be really helpful- - that would be neat.
- Yılda 37 bin 500 dolar kazanıyorum.
Uh, I make about $ 37,500 a year.
Her gün kapıdan çıktığımda bir güzellik yarışması kazanıyorum ben.
Every day I walk out of my front door, I win a beauty contest.
Katalina, Bu arabayı Earl'e Noel hediyesi vermek için kazanıyorum.
But Catalina, winning this car for Joy... is my Christmas present to Earl.
Doktorum ve iyi para kazanıyorum.
I make good money as a doctor.
Ben yılda 750.000 $ kazanıyorum.... en az
I earn $ 750,000 a year... at least.
İnsanların saygısını kazanıyorum.
I think I garner people's respect.
Ben kazanıyorum, ben kanser olmayacağım, o olacak.
'I'm winning, I'm not gonna get cancer and he is.
Bak, hayatımı bu işten kazanıyorum.
Look, I, um- - I do this for a living.
Kahretsin, Jordan. Genelde bedenine soktuğun hiçbir zehre karışmam, ama ilk defa bir şey kazanıyorum. Bunu bana yapma.
Damn it, Jordan, come on.
Bir martini vermek için 3 $ kazanıyorum sen ise ölü bir adamın ağzına dudaklarını dayayıp, onu hayata geri döndürüyorsun. Bu en az bir beşlik eder!
I mean, I make three bucks for serving a martini, you put your lips on the mouth of a slobbering dead guy and bring him back to life - - that's gotta be worth at least a five spot!
- Yeniden toparlanabilmek için zaman kazanıyorum.
- I am getting us time to regroup.
Bu sayede para kazanıyorum.
This is why I get paid the big bucks.
Hayır, cömert değilim. İyi kazanıyorum.
- No, not generous, well earned.
Ama ben temizliğe giderek para kazanıyorum. 17 yaşındaki kızım ise fahişe oldu ve bir çocuk peydahladı.
But see how you'd do. I'm cleaning houses, a 17-year-old turning tricks, a toddler.
Parayı ben kazanıyorum.
I'm the one who earns it.
Hey, parayı ben kazanıyorum.
Hey, I earn that money.
Burada para kazanıyorum kendime gelir sağlıyorum ve geride bıraktığım insanlara yardım edebiliyorum.
Anything that is generating money, is generating income, so that I get money and help my people back.
Namusumla para kazanıyorum ve geceleri rahat uyuyorum, sağ olun.
I make my living fair and I sleep well each night, thank you.
- Zaman kazanıyorum.
- Saving time.
Ben kazanıyorum.Sadece izle
I am going to win this game. Just watch.
Paramı kendim kazanıyorum.
I've got my own money.
Hanımefendi, ben ekmek paramı kazanıyorum, hepsi bu.
Ma'am, I'm just trying to turn a buck here, that's all.
Çok para kazanıyorum.
I make a lot of fucking money.
1800 zloti kazanıyorum ama fiyatlar durmadan artıyor!
I get 1,800 zloty, but prices keep rising!
Son 3 yıldır, turnuvalaarı kazanıyorum
For the last three years, I've been winning the championship
- Çalışıyorum. Para kazanıyorum.
I'm working, I'm earning money.
Şu anda ben kazanıyorum.
Right now, I'm winning.
Senden daha fazla kazanıyorum diye kıskanıyor musun?
Jealous? That now I earn more than you?
Cep telefonumdan konuştuğum her dakika için iki kredi kazanıyorum.
For every minute I use on my cellphone, I get credited for two.
- Bununla harçlığımı kazanıyorum.
I'm a real actor, this is just sort of like pocket money.
- Evet, kazanıyorum.
No, you don't. I do, look.
Kazanıyorum!
I'm winning!
Kazanıyorum.
I'm winning.
Yeterince para kazanıp bu hayattan kurtulmaya çalışıyorum.
I'm just trying to make enough money so I can get out of it.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]