English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ K ] / Konuşurum

Konuşurum traduction Anglais

4,215 traduction parallèle
Çocukluğumdan beri kendimle her konuda konuşurum...
Since I was a kid, I can talk myself in or out of anything...
Ben onla konuşurum.
- All right, I'll talk to her.
Robert Carter la oturur konuşurum, ve "nişanlısının" başına ne geldiğini birbir anlatırım. bunu yapana kadarda durmam.
I will sit down with Robert Carter, and I will tell him exactly what the hell happened to his fiancée, and I will not rest until I do.
- Ben konuşurum onunla.
- I'll talk to Bailey.
Ollie Dinsmore'la konuşurum.
I'll talk to Ollie Densmore.
Ben de sana polis aksanıyla konuşurum bak.
Now I'll talk to you in my police language.
Hayır. Onunla yarın konuşurum.
I'll talk to her tomorrow.
- Onunla konuşurum.
I'll talk to her.
Yarın konuşurum onunla.
I'll talk to him tomorrow.
Konuşurum.
I'll talk.
Bernie ile konuşurum.
I'll talk to Bernie.
Onunla konuşurum.
I'll talk to him.
- Ajan Moretti ile konuşurum.
- I'll talk to Agent Moretti.
- Konuşurum.
I'll talk to her.
- Ben konuşurum onunla.
I _ _ _.
Ben sadece kendi adıma konuşurum.
Listen, I only speak for myself.
Senin için her zaman konuşurum.
I'll always speak for you.
Yönetimle konuşurum.
I'll talk to the CM about it.
- Ben onunla konuşurum. - Olmaz.
- So I'll talk to him.
- Lilian'la bu konuyu konuşurum.
- I'll talk to Lilian.
Hank'le ben konuşurum, tamam mı?
I'll talk to Hank, okay?
Tommy ile konuşurum.
I'll talk to Tommy.
- Seninle istediğim zaman, istediğim gibi konuşurum.
I will talk to you any way I damn please.
Ayrıca ne zaman istersem, o zaman konuşurum. Ve şu an konuşmak istiyorum.
And I will talk when I wanna talk and I wanna talk now.
FBI'yla konuşurum.
All right, I'll talk to the FBI.
Bu sayfa bittikten sonra gider konuşurum.
After this page, I'll go talk to him.
Sen konuşmazsan ben konuşurum.
You know what? If you won't do it, I will.
Sayfa bittikten sonra konuşurum dedim.
I said I would do it after this page. Corin!
Onlarla ben konuşurum.
I'll deal with them.
Onunla konuşurum.
I'll sit down with him.
Babanla konuşurum.
I'll talk to your dad.
Şimdilik, "sonra konuşurum" diyorum.
For now, I'll talk later.
Sadece Elizabeth Keen ile konuşurum.
I speak only with Elizabeth Keen.
Konuşurum ormanların adına.
I speak for the woods.
Ben konuşurum.
I'll talk to her.
- Ted'le ben konuşurum.
Let me handle Ted.
Ağır konuşurum.
I'll lose my shit.
Ben konuşurum.
I'll do the talking.
Ben Kanser Araştırma vakfına bağış yapmıştım mesela hâlâ bunu konuşurum.
I? I gave 20p to Cancer Research. I'm still going on about it.
Öğürme refleksimi kontrol altına alıp Crickett'le konuşurum.
Fine. I'll keep my gag reflex in check, and I'll just go talk to Crickett.
Ayrıca sadece evin efendisiyle konuşurum.
And I only deal with the master of the house.
Ben kendisiyle konuşurum.
I'll talk to him.
Müsait olunca onunla konuşurum.
I'll talk to him when I can.
- Kadınla ben konuşurum.
- I'll talk to her.
Ben konuşurum, Maya gider.
I talk, Maya walks.
- Onunla oturup konuşurum.
- I sit down with her. - No.
Elbette, konuşurum.
Sure, I will
O halde döndüğü zaman konuşurum.
Then I'll chat with him again when he returns
- Konuşmak istersem, konuşurum.
I will talk to April if I want.
Bazen gidip Empy'yle konuşurum.
Sometimes I go and I talk to Empy.
Ben ikimizin yerinede konuşurum.
No.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]