English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ M ] / Maç

Maç traduction Anglais

25,758 traduction parallèle
Bir tane maçı kaçırırsan ölmezsin ya.
If you Iniss 1 match out of 121 it won't make any difference...
Küçük Eddie beyzbol maçını anlatmamı istedi.
Little Eddie wanted me to tell you about his baseball game.
Raiders'ın arka köşe savunmaları Lester Hayes ile Mike Haynes fiziksel güçleri ve koşma alanlarıyla, maç boyunca Redskins'in geniş top tutucularını boşa çıkardı hep.
The cornerbacks for the Raiders, Lester Hayes and Mike Haynes, frustrated the Redskins wide receivers all game long with their physical bump and run coverage.
Çoğu kişinin böyle düşüneceğine eminim ama görüntüleri tam anlamıyla izleyince her futbol uzmanı görecektir ki maç boyunca boştaydım.
I guess a lot of people is gonna think like that, but if you can really view the film, you know, any football expert, you would see that, you know, I was open the entire game.
Matthew'la Paige sadece maçı izlemekle kalmamışlar sanırım.
Matthew and Paige... I don't think they were just watching football.
Maç nasıldı?
How was the game?
Oyun, set ve maç sonu, Bay Kessler.
Game, set, match, Mr. Kessler.
Charlie McMillan'dan bahsediyorum, ki eminim konuşmayı kısa kesip evde Dolphins maçını izlememizi isterdi.
Talkin'about Charlie McMillan, who I know for a fact, would want us to wrap this up so we can get home and watch the Dolphins game.
Bu maçı Charlie için alalım!
Let's go win this one for Charlie!
Maç sayısı.
Match point.
Maçı açmıştım, tamam mı?
I... I-I-I turned on the game, okay?
O yüzden bir bira açtım, ve o lanet maçı izledim, tamam mı?
So I drank a beer, and I turned on the damn game, okay?
- Biri düşerse maç bile ayarlayabiliriz.
Maybe even be a spot on the undercard if somebody drops out.
Bunun, asrın maçı olduğundan emin olmak için tam burada, Bangkok'ta olacağız.
We're going to be right here in Bangkok to ensure that this will be a fight for the ages.
Neden o tarafa doğru yol alıp birinden kaydı izletmesini rica etmiyorsun? Sen hatalı olduğunu anlayıp biz de maçı kazanırız ardından rehber köpeğinle eve doğru sağa sola çarparak gidebilirsin.
Why don't you just walk over there and ask one of them to replay it for you, then you'll see you're wrong, we'll win the game and then you can stumble home with your seeing-eye dog.
- Sen maçın anasını öttürdün ama!
You do when he blows the game for you!
Khutulun'la olan güreş maçını kaybetmeni yeğlerdi.
He might have preferred you'd lost that wrestling match with Khutulun.
Galiba maçın sonu geliyor.
This looks like the end.
Pro-Güreş'in açılış maçındayız.
The opening match of Pro Take-Down wrestling.
Bu ilginç bir maç olacak çünkü birbirine çok yabancı iki tarzı izleyeceğiz.
Well, that would be an interesting watch... because we're yet to see such contrasting styles in this ring.
Yarı finalin ikinci maçının ikinci raundu.
The 2nd round of the second big semi-final.
Bu bir maç değil, intihar.
It's not a match, it's suicide.
- Maç özetleri var şu an.
Is it? Highlights.
Bu geceki maç bir hayır etkinliği. Devenford Lisesi'yle Beacon Hills'in ezeli rakip olduklarını duyduk.
While tonight's game is a charity event, we hear Devenford Prep and Beacon Hills have a long-standing rivalry.
Maçı iptal ettirmeye mi çalışacağız? Hayır, hayır.
So are we going to try to get the game canceled?
Normal bir lakros maçı da olabilir.
It just might end up being a regular lacrosse game.
- O zaman maçı iptal ettirecek miyiz?
So we're still getting the game canceled?
- Maçı iptal ettireceğiz.
We're getting the game canceled.
Bir lise lakros maçını iptal ettiremiyor musun?
You can't cancel a high school lacrosse game?
Hayır maçında takımın başında olmanı istiyoruz.
We just need you to coach the charity game.
- Hayır maçı mı?
Charity?
Bu maçı kazanmamız gerek.
We could win this thing.
Bu maç çok heyecanlı.
This thing's a nail-biter.
- O bir kupa gibi mac giyiyor.
- He's wearing Mac like a trophy.
- Mac!
- Mac!
- Mac çık!
- Mac, get out!
Mac!
Mac!
I adam ölmüş olduğunu düşündüm.
I thought Mac was dead.
- Pss, mac!
- Pss, Mac!
Mac, yaralanmışsın!
Mac, you're hurt!
I inanmıyorum, bu kediler, hem de bizi ve yağmurluk kullanılan Ve biz ne yapacağız?
I don't believe it, those cats used us and Mac as well, and what do we do?
Bu hepimiz adam ölmüş olduğunu düşündüm, adil değil.
That's not fair, we all thought Mac was dead.
Eğer ı, mac bağırma Salı demek gerekmez.
You don't need to yell Mac, I mean Tuesday.
Yüksek sesle ve net, mac dinleme ı'm!
, I'm listening loud and clear, Mac!
LOCKHEED Uluslararası Taşımacılık
LOCKHEED INTERNATIONAL AIRCRAFT
Önerilere açığım ama tüm ipuçlarımız boş çıktı ve o çocuklar tanıkları kurtarabilecek bir şey biliyorsa, peynirli makarnayı ocağa koyup şu evcilik oyununu başlatalım derim.
Look, I'm open to suggestions, but all our leads have gone cold, and if these kids know something that can save those witnesses, then let's put the mac and cheese on the stove and get this playdate started.
Taşımacılar bir ay kadar önce gelmişti ama kimin taşındığı konusunda ağızları sıkıydı.
Yeah, the movers were here about a month ago, but they were so hush-hush about who was movin'in here.
Şu taşımacılar sana bizimle ilgili hiçbir bilgi vermediler mi?
The, uh, mover guys... did they happen to give you any information about us?
Biz hızlı, daha akıllı uzay taşımacılığı yarattı.
We created faster, smarter space transportation.
Lermontov'un "Albatross Uluslararası Taşımacılık" adlı bir nakliye şirketi var.
Lermontov has a shipping company called Albatross International Freight.
Ama Amerika zayıf devasa hamburgerleriniz, müzik televizyonlarınız, film yıldızı başkanlarınız.
But America is weak with your Big Mac, MTV, movie-star president.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]