English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ M ] / Mutlu son

Mutlu son traduction Anglais

1,445 traduction parallèle
"Mutlu son görünüyor."
Happy ending is in sight...
Yani "mutlu son".
The happy ending.
Bende mutlu son yok.
There's no happy ending with me.
Özel yağla yapılan masaj ve sonunda mutlu son için 100 ödeyen 10.000 erkek.
Ten thousand men paying $ 100 for some slippery-suds massage with a bean-snap happy ending, you know :
- Mutlu Son!
- A happy end.
- Mutlu Son'da ne gibi mahzur var?
What's wrong with that?
Mutlu son olmasa da güzeldi.
Ends badly, but it was good.
Hani, mutlu son olacak mı falan?
Like if there's going to be a happy ending?
Mutlu son mu?
Happy ending?
Mutlu son. Ben sen çıkana kadar beklerim.
Way, it's a happy ending... and I will wait for you while you're in jail.
Bizim için mutlu son yok.
There's no happy ending out there for us.
Mutlu son.
Happy ending.
Güzel. Mutlu son. Şimdi terasımdan defolun gidin.
Oh, good, a happy ending.
Ve zannedersem bunu da bir mutlu son gibi okumamız lazım.
And I don't think we have to read it as a happy ending.
Sonunda mutlu son!
Yeah! Happiness is finally here!
- Herkes için mutlu son.
Everyone's happy.
Eğer şanslıysanız, belki bir de mutlu son. Mutlu son mu?
Maybe happy ending if you lucky.
Gözü yaşlı mutlu son istiyorlarsa, öyle olsun.
If they want a teary-eyed happy ending, that's fine.
- Mutlu son fırsatın!
- Your chance for the happy ending!
En azından son anısının mutlu olmasını isterim.
I want to at least give him... A good last memory.
Bak. Sizin evdeki akşam yemeği bir ölçü olacaksa eğer karınla son derece mutlu görünüyordun.
Look... if that dinner at your house was any indication, you seem pretty happy with your wife.
Mutlu bir son olmayacak.
There's not gonna be a happy ending.
Herhangi bir adamın yaşamındaki en mutlu gün bu dakikadır. Oğlumun asistanı sorumluluğu ve yardım etmek için O babasının koltuğunda oturduğu zaman
In any man's life, that day, that moment is the happiest when his son assists in dispensing his responsibilities, when he sits on his father's seat.
... bu hoşbeş onu, son derece şaşırtmış ve mutlu etmişti.
... by his somewhat flirtatious encounter with Ms. Pascal.
Tek söylemem gereken, eğer Ellen seni, Agnes'in beni mutlu ettiğinin yarısı kadar bile mutlu edebilirse...
All I can say son is that if Ellen makes you half as happy as Agnes has made me throughout the years...
Ve onların oğlu şu an gerçekten çok mutlu.
And their son is really happy now.
Hapis yoktu, sadece sessiz, güneşli huzurlu bir akıl hastanesinde mutlu bir son.
No prison for him, just a happy ending... in a quiet, sunlit, peaceful psychiatric institute.
Herkes için mutlu bir son.
A happy ending for everybody.
Oğlun mutlu.
Your son is happy.
Mutlu Noeller, oğlum.
Merry Christmas, son.
Doktor Yamazaki, son zamanlarını mutlu geçirmesini sağlamamızı söyledi.
Dr Yamazaki said : "Let him have some happy last memories."
- Dünya'da tek istediğim mutlu bir son.
All I want is an around the world with a happy ending.
Seni son gördüğümden daha mutlu görünüyorsun.
You look happier than when I saw you last.
Dans edip şarkı söylemiyor, fakat son birkaç aydır ilk defa kendini mutlu hissediyor.
Maybe not singing and dancing, but she's feeling a little bit happy for the first time in months.
Mutlu bir son olmadığını biliyorsan, yere uzanmanın bir anlamı yoktur.
If you don't know that there's gonna be a happy ending, no point in lying down.
Yemin ederim ki oğlumu otuz yıldır hiç görmedim, eğer ki senin gibi olduysa buralardaki en mutlu adam ben olurum.
I swear I haven't seen my son for 30 years, but if he's turned out anything like you, oh, I'd be the happiest man in town. Yes, sir.
Onunla son konuştuğumuzda sesi çok mutlu geliyordu.
He sounded great last time I talked to him on the phone.
Sen kimsin de bana mutlu olmadığımı söylüyorsun.
WHO ARE YOU TO TELL ME I HAVEN'T BEEN HAPPY, YOU MISERABLE SON OF A BITCH?
Oğlunuzla siz birlikte çok mutlu gözüküyorsunuz.
You and your son look very happy together.
Mutlu bir son görmekten ben de memnun olurum.
I'd love to see a happy ending too.
Mutlu evet tek isteyebileceğim mutlu bir son
Happy. It's all you can ask for, right, is a happy ending.
- Mutlu son.
hey, yeah, we got him
Mary, gözlerime bakmanı istiyorum. Son mutlu olduğumuz zamanı bana söyle.
Mary, I want you to look me in the eye, tell me the last time we were happy.
Sen olmasaydın, yine mutlu bir son olmayacaktı.
Yeah, it wouldn't have a happy ending if it wasn't for you, though.
Ike, bütün o aşk notların beni çok mutlu etti, fakat açık olmak gerekirse, son günlerde haberlerde pek çok bayan öğretmen gördüm, genç öğrencileriyle ilişki yaşıyorlardı ve, insanlar yanlış düşünebilirler, buna rağmen...
Ike, i'm very flattered by all of your love notes. But I need to be clear. See there's been alot of female teachers on the news lately.
Şu en gözde damadın mutlu mutlu sırıtmasına bak.
Look who's being Mr. Favorite Son-in-Law Happy Happy Smile Face?
Okulumuzdan oğlum gibi bir torunla karşılaşmaktan çok mutlu oldum.
Glad to meet a son-like junior of our school.
Senin Emiya Kiritsugu'nun oğlu olduğunu ve ona ne kadar çok benzediğini gördüğümde, ne kadar mutlu olduğumu bilemezsin.
When I Iearned that you were Kiritsugu Emiya's son,... and that you took after him through and through,... you can't imagine the joy I felt!
Şimdi mutlu musun, seni orospu çocuğu!
Are you happy now, you son of a bitch?
Benimle olduğun için ne kadar mutlu olduğumu sana gösteremiyordum ve işimin aramıza girmesi istediğim son şey.
I've been taking you for granted, and the last thing I want is for my job to come between us.
Bu aşka mutlu bir son getirmek için... bir şeyler düşünmek zorunda kalacağız.
We will have to think of something to bring a happy ending to his love story.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]