Naşıl traduction Anglais
477,957 traduction parallèle
" Gölgem olmazsa nasıl bir değerim olabilir?
" How can I be substantial if I do not cast a shadow?
Nasıl olduğumu sormadınız.
You haven't asked me how I'm doing.
Çünkü bir sürü benzer vaka gördünüz ve nasıl olduğumu biliyorsunuz.
Because you've seen so many of these cases, you know how I'm doing?
- Peki nasıl bulmuşlar?
How did they find her?
- Durumu nasıl?
How is he?
Nasıl yani?
Like what?
Nasıl bir his olduğunu unutmuşum.
I kinda forgot what it was like.
Nasıl bir risk olursa olsun Kıyamet Dünyası devam edemez.
We can't allow Doomworld to continue - no matter what the risk. - Okay.
Arkadaşınla kavuşmanız nasıl geçti?
And how was the reunion?
Haçlı Seferlerinden kalma bir yadigar nasıl olmuş da Reagan Dönemi'nde Galagapos'a düşmüş.
How could a relic from the Crusades wind up in the Galapagos during the Reagan Administration?
Dişlerin olmadan nasıl görünürdün diye düşünüyorum.
Just imagining what you'd look like without teeth.
Nasıl?
How?
Bunu nasıl yapacağım ki?
How the hell am I supposed to do that?
Tüm bunlarla nasıl başa çıkıyorsun?
How do you cope with all that?
Hala nasıl Capone'un peşinden gidebiliyorsun?
How do you still go after Capone?
Nasıl gitmem?
Well, how could I not?
Eğer Al Capone'nun parmaklıklar ardında olması gerekiyorsa, onu oraya nasıl sokarız?
So, if Al Capone is supposed to be behind bars, how do we put him there?
Biz nasıl yapıldığını bilmiyoruz.
We don't know how.
Her şey nasıl gidiyor?
How's it going?
Herkes nasıl?
How is everybody?
Nasıl yani?
Wait.
Brad'i hapisten nasıl çıkaracağımızı buldum.
I know how we can finally get Brad out of prison.
Luis'in güvenini kazanacağım o da Brad'in bu işe nasıl karıştığını anlatacak.
I'll earn Luis's trust, he'll spill about his involvement with Brad, and if all goes well,
- Nasıl gitti?
Hey. How'd it go?
- Sana nasıl gittiğini göstereceğim.
Oh, I'll show you how it went, okay?
- Nasıl yaparsın Luis?
How could you, Luis?
Evet, Bununla nasıl oturacağımın pratiğini yaptım.
Yeah, I've been practicing how to sit down in it.
Tamam, o gözlerin nasıl çalıştığına bakalım.
Okay, let's see how those eyes are doing.
Benim gibi biri nasıl mı ferah kalmayı başarabiliyor?
How does a guy like me stay fresh
Su nasıl?
How's the temp?
Paranın beni bu hale getirmesine nasıl izin verdim?
What did I let money do to me?
Böyle şeyler size olsaydı, nasıl hissederdiniz?
I mean, how would you like it if I just messed with your stuff all the time?
İnsan arkadaşlarından birini iyi niyet göstergesi olarak öldürse nasıl olur? Ne?
What if he killed one of his fellow humans as an act of goodwill?
Nasıl mı?
How?
Zamanında Jeff'in vücut numunelerini nasıl alacağız şimdi?
How are we supposed to get Jeff's bodily samples in time now?
Bazen, eğer hayalimi gerçekleştirseydim, şu an nasıl olurdum diye merak ediyorum.
Sometimes I wonder what my life would've been like if I'd just stuck with it.
Ama onu nasıl ikna edeceğimi bilmiyorum!
But I don't know how in the hell I'm supposed to get through to her.
Bunun nasıl olduğunu biliyorsunuz, değil mi?
You guys know how that is, right?
Oh, nasıl gitti?
Oh, how'd it go?
Elin nasıl?
How... how's your hand?
O zaman, Jeff bize torun verdiğinde onlara beyzbol oynmayı değil sondanın içine nasıl işiyeceklerini öğretiyor olacağım.
Well, I guess at this rate by the time Jeffrey gives us grandchildren, I won't be teaching them how to play baseball.
Ama cidden, Babam nasıl?
But seriously, how's Dad?
Nasıl bilebilirim?
Duh, how should I know?
Demek istediğim, böyle bir şey olduğunda nasıl hissedersiniz biliyor musunuz?
I mean, do you have any idea what it's like to be mocked for something that has nothing to do with who you are on the inside?
Nasıl geldin buraya?
- [Laughing] - How did you get here?
Bunu nasıl yaptın?
How did you do that?
Nasıl yardım edebilirim?
What, uh... what can I help you with?
Aradığını nasıl bulacağını bilmek istiyor musun?
You want to know how to find what it is you're searching for?
Nasıl oluyor da, kardeşin uğraştığımız düşman değilken bile, hâlâ uğraştığımız düşman olabiliyor?
How is that, even when your sister isn't the villain that we're fighting, she's still the villain that we're fighting?
Nasıl yani?
What do you mean?
Bu nasıl bize yardım edecek?
Well, how does that help us?
nasılsın 5362
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasılsınız 3074
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasıl yani 1497
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasılsınız 3074
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasıl yani 1497
nasıl olmuş 116
nasıl ölmüş 19
nasılsın canım 26
nasılsın tatlım 38
nasılsın bebeğim 20
nasıl oldun 41
nasılsınız hanımefendi 16
nasıl yardımcı olabilirim 221
nasılsın hayatım 22
nasıl istersen 701
nasıl ölmüş 19
nasılsın canım 26
nasılsın tatlım 38
nasılsın bebeğim 20
nasıl oldun 41
nasılsınız hanımefendi 16
nasıl yardımcı olabilirim 221
nasılsın hayatım 22
nasıl istersen 701