Ne olabilir ki traduction Anglais
3,883 traduction parallèle
Sindiremeyeceği ne olabilir ki?
What's so hard about suppressing hate?
Daha kötü ne olabilir ki?
How bad could it be?
o bilgisayarda ne olabilir ki?
What in the world could be on that laptop?
Peki, bir adamın, ne istediğini bilmesi ve onu sana vermeye çalışmasından, daha romantik ne olabilir ki?
Well, what could be more romantic than a man trying to give you what he knows you want?
Sürekli yenilmekten daha kötü ne olabilir ki?
What could possibly top the soul-crushing shame of yet another soul-crushing defeat?
Hem en kötü ne olabilir ki?
And what's the worst thing that could happen?
Bana ne olabilir ki?
What could happen to me?
Sorun ne olabilir ki?
What could be the problem?
Kişinin kendinden daha değerli bir şey ne olabilir ki?
Where in this world can you find something more precious than oneself?
- Ne olabilir ki? En büyük yetenek mi?
- Biggest twat in the world?
İlk kez akşamdan kalma olmak dışında ne olabilir ki?
What could happen besides getting your first hangover?
Bana söylemeyeceğin ne olabilir ki?
What can you not tell me? I don't know.
Başka ne olabilir ki?
What else can it be?
Başka ne olabilir ki?
What else would it have been?
En kötü ne olabilir ki?
What's the worst that can happen?
Ne olabilir ki?
What would that be?
Başka ne olabilir ki?
What else could it be?
Böyle bir şey ne kadar zor olabilir ki?
What would be so difficult to do such a thing?
Ne kadar güzel olabilir ki?
How cool could it be?
Görünmez helikopter ne kadar zor olabilir ki?
How hard can the invisible helicopter be?
Buraya gelmesinin başka ne sebebi olabilir ki?
Why else would he be here?
Böylesi bir vahşeti hak edecek ne yapmış olabilir ki?
What could she have possibly done to warrant such brutality?
- Ama orada ne işi olabilir ki?
But why was she there?
Noel Baba kıyafeti dikmek ne kadar zor olabilir ki?
How hard is it to make a Santa suit?
ne kadar zor olabilir ki bu boyutta bir gemiye küçücük bir kokaini saklamak?
Well, how hard can it be to sneak a little cocaine onto a ship this size?
Ne zararı olabilir ki?
Mm... what could be the harm?
Büyüm olmadan ne gibi bir umudum olabilir ki?
What hope is there without my magic?
Ne kadar zor olabilir ki?
How hard can it be?
Lamborghini için bir yarıştan bu gidişatı değiştirmesinden başka ne iyi olabilir ki?
And what better way to turn the tide for Lamborghini than a race?
Fakat ne yazık ki bir tane şampiyon olabilir.
But alas, there can be only one champion.
Seo Eun Gi'ye ne olmuş olabilir ki yaşayıp iyi olduğu halde onu böyle sessizce saklıyorlar?
What happened to Suh Eun Gee? Why are they hiding her away when she's alive and well?
- Ne umudum olabilir ki?
TRANSLATION : What hope can I have?
Şuna bak! Sabaha kadar ne düşünmüş olabilir ki?
This rascal, why would you think about it all night?
Ne kadar zor olabilir ki?
How hard would it be?
"Ne çıkarım olabilir ki?" diye sordum.
I ask him,'What's my gain? "
Anne, misafir odasını hazırlamak ne kadar zor olabilir ki?
Mom, how hard is it to set up a guest room?
Bir zebranın daha ne kadar sihre ihtiyacı olabilir ki?
How much more magic could one zebra need?
Kötü bir cadıyı öldürmek ne kadar zor olabilir ki?
How hard could it be to kill a wicked witch?
Ne kadar kötü olabilir ki?
How bad could it be?
Ne gibi bir gelecek olabilir ki, anne?
What future would that be, Mother?
Ne dediğini anlayamadığın bir kehanet ne kadar iyi olabilir ki?
What good is a prophecy if you can't even understand it?
Fakat Luke Örtü ile ne yapmak istiyor olabilir ki?
But what does Luke want with the Fleece anyway?
Ona asla oy vermezdiniz. Yaşadığımız felakette bir şairin ne katkısı olabilir ki? Yeteneği yararsızlığın tanımı resmen.
You would have never have voted him into the bunker what does a poet bring to the table in the world we are facing, his skill set was the definition of useless.
Daha ne kadar kötü olabilir ki
- That's a really bad first aid kit.
Ne kadar detaylı olabilir ki
- Yeah, it's funny how that little detail doesn't sit so well with the woman you love. - Will, remember the rules of the fucking tape.
Ayrıca, madem ki müşterilerin farklı zaman dilimlerinde, sabahın köründe yapacak ne işin olabilir ki?
Besides, if your clients are in such different time zones, what do you really have to do this morning, anyway?
"Ne kadar zor olabilir ki?" demiştim.
I said, "How hard could it be?"
Ne eksik olabilir ki? Beyninin ön lobu mesela?
What could possibly be missing?
Ve deyim yerindeyse, olabilir ki... ne bildiğini bilmiyorsundur.
And it may be... if I may so put it..... that you do not know what it is that you know.
Şey, başka ne olmuş olabilir ki?
Well, what else could it have been?
Bunun konuyla ne ilgisi olabilir ki?
What the hell does that have to do with anything?