Onu yakaladık traduction Anglais
1,176 traduction parallèle
Onu yakaladık!
We got him!
Onu yakaladık hanımım.
We have caught her, madam.
Onu yakaladık!
We caught him!
- Onu yakaladık! - Kıpırda!
We've got him!
- Onu yakaladık.
- We've got him.
Tamam, onu yakaladık.
That's it, we've got him.
Eğer kız hayatta ise onu yakaladık demektir.
You're not going back! If she's alive, we've got him.
Endişelenmeyin bayım, onu yakaladık.
Don't worry, sir, we've got him.
Onu yakaladık. Ofise geri geliyorum.
I'm coming back to the office.
Onu yakaladık.
We have him.
Onu yakaladık, Kaptan.
We've got him, Captain.
Onu yakaladık!
We've caught up with it!
Sanırım onu yakaladık.
I think we got him.
- Onu yakaladık.
We have him.
Aylarımızı aldı ama onu yakaladık.
Took us months, but we caught him.
Hey, onu yakaladık.
Hey, look, we got him.
Romeo, L.Z. 1-9 Onu yakaladık, tamam.
We are hot.
Kaçıyordu ama onu yakaladık işte.
He was the runner up. We beat him, though!
Baylar ve bayanlar, rahatlayabilirsiniz, onu yakaladık.
We've caught it, ladies and gentlemen, so we can all relax.
Onu yakaladık!
We got her!
Onu yakaladık
We got him.
Şimdi, onu yakaladık!
Now we've got her.
Onu yakaladık.
We've got him.
- Tamam, onu yakaladık.
All right, we got him. Monash : Oh, God!
Şimdi onu yakaladık.
We got him now.
Çocuğu yakaladık ona karşı dava açabiliriz ama onu mahkemeye vermezsen olmaz.
We caught this kid... we can make a good case against him. But not if you don't press charges.
Onu suçüstünde yakaladık.
we got him dead to rights.
Neredeyse yakaladık onu!
We nearly got him!
Yakaladık onu.
We got him now.
Geçen hafta, onu rakun yerken yakaladık.
Last week, we caught her trying to eat a raccoon.
Billy Butcherson Winifred'in sevgilisiydi, fakat onu kardeşi serayla kırıştırırken yakaladı, onu zehirledi ve ağzını çuvaldızla dikti... böylece sırlarını öldüğünde bile söyleyemedi.
Billy Butcherson was Winifred's lover, but she found him sporting with her sister Sarah, so she poisoned him and sewed his mouth shut with a dull needle... so he couldn't tell her secrets even in death.
Bu defa yakaladık onu!
This time we bagged him!
- Onu öldüren adamı yakaladık.
- We've got the guy who killed him.
Onu yakaladık.
We got him.
Yakaladık, yakaladık onu.
We got him.
Ufak bir kız... Ona uzandım ve onu yakaladım.
The little girl, I reached for her and I grabbed her.
- Onu yakaladık. - Bu kolay oldu.
- That was easy.
Yakaladık onu!
We've got him!
Evet, bir tane yakaladık, ama Ryu orada burada bulunuyor, Çin'den Hindistan'a Tayland'a, ve belirli bir yönde ilerliyor görünmüyor. bu yüzden monitör robotlar onu gözden kaçırabiliyor.
Yes, we`ve caught some, but Ryu has been moving around here and there, from China to India to Thailand, and he doesn`t seem to be moving in any particular direction, so the monitor cyborgs may not be able to pinpoint him.
Onu yakaladık.
- But now I think you should join the game.
Yakaladık onu.
Got them.
Yakaladık onu, Mulder.
We've got him, Mulder.
- Neredeyse yakaladık onu!
- We almost got her!
- Onu hazine odasında yakaladık.
- We seized him in the treasury.
Şimdi onu öldürmeye çalışan bir adamı yakaladık.
We just arrested a man for what looks like attempted murder.
Şimdi onu yakaladık!
We've got her now.
Onu atların yakınında yakaladık.
We caught her near the horses.
Yakaladık onu.
We've got him.
Yakaladık onu, Doris, yakaladık.
Got him, Doris. Got him.
Onu kafeden çıkarken, daha önce konuştuğumuz gibi yakaladık, tamam mı?
We caught him coming out of the cafe like we arranged, right?
Onu hırsızlık yaparken yakaladım.
I caught him shoplifting.