Oynayalım mı traduction Anglais
3,673 traduction parallèle
Dart oynayalım mı?
Wanna play darts?
Scrabble oynayalım mı?
Scrabble?
O zaman istediğin şekilde oynayalım mı?
Oh, is that how you want to play it?
Oyun oynayalım mı?
Wanna play?
- Satranç oynayalım mı?
How about a nice game of chess?
"Anne, oynayalım mı?"
"Let's play, Mamma?"
Evlat, H-topu oynayalım mı?
Hey, son. How about a little D-ball?
Bir parti oyunu oynayalım mı?
How about a party game, huh?
Golf oynayalım mı?
Round of golf?
Hey kılık değiştirmece oynayalım mı?
Hey, want to play dress-up?
Beraber bovling oynayalım mı?
You wanna bowl together?
Geçen gün, onunla giysi oyunu oynayalım mı diye sordum.
The other day, I asked if I could play dress-up with her.
Hadi voleybol oynayalım mı?
Let's play volley ball!
"Öyleyse" dedi prens, "Bir oyun oynayalım mı?"
"Well," said the prince, " Let's play a game.'"
Haydi tek kale oynayalım.
Let's play half court
- Hadi çıkıp oynayalım.
- Come outside and play.
Neyine oynayalım?
What should we bet?
Bir dolarına bilardo oynayalım.
Put a dollar in. Let's play a game, huh?
Hadi oynayalım
let's play for it.
Sadece bir kereliğine de olsa, sadece oynayalım.
For once, let's just play to play.
Hadi Holi oynayalım.
Let's play Holi.
Yeni bir oyun oynayalım.
Let's play a new game.
Haydi oynayalım.
Hey, let's play.
Hadi saklambaç oynayalım.
Let's play hide n'seek.
Birlikte ne yapalım, bütün gün Twisted Warlock mı oynayalım?
What are we going to do, play Twisted Warlock all day?
Hadi "Seni seviyorum çünkü" oynayalım.
Why don't we play "I love you because"?
Hadi bunun yerine bir oyun oynayalım.
Let's do a game instead of this.
Hadi millet, kafayı çekip soyunma odasında pudrayla ebelemece oynayalım.
Come on, boys, let's go get drunk and play talcum tag in the locker room.
Autobotlar, Decepticonlar, eş cinseller... Seç şuradan iki robot da oynayalım işte.
Autobots, Decepticons, gay, straight- - just pick a few robots, and let's party.
- Şimdi ne oynayalım?
What shall we play next?
Risk filan oynayalım.
Let's play risk or something.
Hadi, hadi saklambaç oynayalım.
Come on, let's play hide and seek.
Hadi saklambaç oynayalım. Shiva?
- Let's play hide and seek.
Hadi bu oyunu doğru nedenlerle değiştirmek istediğimiz şeyler için oynayalım.
Let's use this game to talk about what we could reasonably change.
Hey... Bir ara beraber basket oynayalım.
Hey, we should play hoops together sometime.
Sessiz sinema oynayalım.
Let's play charades.
Guster çık dışarıya oynayalım!
Guster, come out and play!
Bir oyun oynayalım.
Let's play a game.
Hadi bir oyun oynayalım.
Let's play a game.
Ben de biraz idman yapıyorum Quinn, yani hadi oynayalım.
I've done a little training myself, Quinn, so let's rumble.
Husker Du oynayalım mı?
You wanna play Husker Du?
Kartları açık oynayalım, dedektif.
Let's play cards up, agent.
- Sus da biraz dart oynayalım.
Shut up. Let's throw some darts.
- Hemen oynayalım, öyleyse.
- Let's do it right now.
- Hadi biraz "Street Fighter" oynayalım.
Let's play a bit of Street Fighter.
Oyun oynayalım.
Let's play the game.
Oynayalım hadi
I can do that.
- Hadi para sektirmece oynayalım.
- Let's play some quarters.
Fakat madem bu kadar iyisin, bir daha oynayalım.
But if you're so great, let's play again.
Saç kurutucularla astronotçuluk oynayalım.
Let's go play astronaut under the hair dryers.
Hadi, oyun oynayalım.
Let's play a game.