Para senin traduction Anglais
1,675 traduction parallèle
- Ama para senin değil.
- It's not your money, though, is it?
Aşkım o para senin.
Darling, that money is yours.
Üzerinde ismin olabilir ama para senin değil.
It may have your name on it, but it is not your money.
Para senin kolundan akan morfin gibi akıyor.
Money's flowing in like this morphine in your arm.
Bu evlilikte oynanan para senin.
It's your money we play with in this marriage.
Para senin için bir şey ifade etmiyor.
Just give him the money, man.Money means nothing to you.
Para senin, salak.
it's your money, fool.
Para versen, senin arabanı çalmazlar.
You couldn't pay nobody to steal your car.
O kadar mızıIdanıyorsun ama senin asıI derdin senin adına çalışmıyorum diye birine para vermek zorunda kalmak.
For all your whining, you're just pissed you have to pay someone else because I won't work for you
Sadece senin yapabileceğin bir işi yapıyorsun. Bir sürü insanla tanışıp çok iyi para kazanıyorsun.
You do work only you can do, meet lots of people, make lots of money
Karen senin restorana para bulmak için yattı onunla.
Karen slept with him to get money for your restaurant.
Sana para vermeyi çok isterdim fakat senin ailen var, adamım.
I'd love to get you some seed money but you got... you got some family shit, man.
Neden biraz para almıyorsun? - Benim maaşım bana yeter. Senin de buna hakkın olduğunu biliyorsun.
Even i thought the two of you were quite touchy, miserly, obstinate and high-handed why don't you keep some money?
Senin ve arkadaşlarının, Jungo'ya para yolladığınızı tesbit ettik.
We found outthat you and your friends wired money to Jungho.
Senin çete, çalıntı İsrail silahlarından para kazanıyormuş.
Your gang was making a buck off stolen Israeli weapons.
O para bizim için, senin için değil.
That money's for us, not for you.
Senin için en değerli şey para.
What you value most is money.
Senin için önemli olan para mı?
Is money that important to you?
Bak, 34 yıldır senin gezegenindeyim ve... hala bazı şeyleri yanlış anlıyorum, mesela... para ve iş ve insanlar ve hayat ve.. sevgi... her şeyi.
Look, I--I've--I've been on your planet for 34 years, and I still get a lot of things wrong, like about, um, money and work and people and life and... love... everything.
Senin para üstünü getireyim.
LET ME GET YOU SOME CHANGE.
Demek istediğim, Senin daha fazla para kazanmayla ilgili bir sorunun mu var?
I mean, do you have something against making more money?
Herşeye rağmen, para çalmak senin en iyi yaptığın şey.
After all, stealing money is what you do best.
Hem Durham senin veremeyeceğin kadar çok para veriyor.
And Durham is paying more than you could ever dream of.
Evet, bu "hayır" ve para da senin değil. Ve sormadan odama girip eşyalarımı alamazsın.
Yes, it's "no," and you don't have the money, and you can't just go into my room and take things without asking.
Hayır, senin istememeni istiyordum. 50.000 $ çok büyük para.
No, I wanted you not to want the reward. $ 50,000 is a lot of money.
Senin yerine işe başlayacak kişiye Para ödediğimiz zaman..
money that we won't have if we're paying someone to replace you at work.
Önce kuslari kafese kilitle, sonra para karsiligi serbest birak ve diyorsun ki onlari azat edersen Allah'in merhameti senin üzerine olacak.
First cage the birds then set them free taking money.. .. and then say that if you will set them free.. .. then Allah will shower his grace on you.
Onlara para verdi ve senin benim daha yakınıma gelmen için planı anlattı.
He gave them money and told them the plan for you to come closer to me.
İnsanları nasıl yönlendireceğini ise kaldıraç formülü ile belirlersin. O zaman biz şimdi PizzaHut'a gitsek ve gerçek para kabul etmeseler bende açlıktan geberip gitsem, senin hediye kuponun bana gerekli desteği sağlar.
Now, if we were going to Pizza Hut and they didn't take real money and I was starving to death your gift certificate would give you leverage over me.
Hey, docker, bu para harcama makinesi senin.
Hey, docker, this big spender's all yours.
Öyle olsaydı, annene para gönderir ve senin çalışmana gerek kalmazdı!
He'd send your mom money, and you wouldn't need to work!
Senin için daha fazla para yok.
I don't have any more money for you, big guy.
Şayet, eşim senin gibi görünseydi,... daha fazla para harcardım.
If my wife looked like you, I might have spent a few more bucks.
Senin yaşamın yanlız ve beş para etmez görünüyor.
Your life is kind of lonely and pathetic.
ben senin için para ödedim.
I bid on you.
tam işlerimi yoluna soktum.. ve para kazanmaya başladım. Fakat bunların senin için bir anlamı yok.
And now that I've started to make things work for me and I'm earning a living, it just means nothing to you.
Extra Large senin en büyük yıldızındı, para kaynağındı.
Extra Large was your biggest star, your cash cow.
Beni tarafıma geçmen için sana para veririm Senin için harika bir şeyim var
I'll pay you to get out of my sight. It'll do wonders for your skin.
Senin film yıldızı kardeşin bana, şöyle genç güzel ve para ödemek zorunda olmayacağım birilerini ayarlamama yardım etseydi..
It's if that movie star brother of yours could help provide me some comfort of a foxy young thing I don't have to pay for.
Ayrıca görünüşümü ne kadar düzeltirse düzeltsin, senin beş para etmez bedenini taşıyarak bir adım daha gidemem.
And no matter how good he can make me look, I can't move forward carrying your dead weight.
Sen... sen bu efsanevi işi piç etmek istiyorsun ve tüm lanet para biraz dar bu senin ödemen.
You want you want to piss away a legendary stat quest and all that fuckin'money for some tighty that's your call
İşte, senin madeni para dükkanın.
There it is, your basic coin shop.
Söyledim sana, Para bile senin olduğundan daha iyi görünmeni sağlayamaz Duarie.
I told you, you don't need money to dress better than you do, Duane.
Ben senin ev sahibinim ve eğer nakit para sorununu halledemezsem ;
I'm your landlord.
İşin senin kısmında, herzaman için daha çok para vardır.
There's always more money in your line of work.
Senin kaçaklar, iyi para ettiler mi?
they fetched a good price, your fugitives?
Asıl senin bana para vermen lazım!
You have to pay me! Holy cow...
Senin gibi yakışıklı biri benim işimde iyi para kazanır.
Yeah. Hey, a good-looking guy like you could do very well in my business.
Senin ve ailenin amerika'ya yerleşmesi için bi ton para harcanacak ve ben bu akşam ne elde ediyorum dostum, o kadar şeye değmeyecek bi şey.
A lot of money will be spent to set you and your family up in the united states, and what I'm getting tonight, buddy, just doesn't warrant that expense.
çünkü gösteriye çıkıyorum hızlı hareket ediyorum gösteriye gidiyorum senin ekip reyting peşindeyken benim ekip para / yapma peşinde neden?
why?
Karın senin haberin olmadan bir bilet alıp yüzlerce mil uçarak benden para dilenecekti.
Your wife bought a ticket she didn't tell you about, to travel hundreds of miles to beg me for money.
senin adın nedir 33
senin adın ne 311
senin 814
seninle 184
seninle olmak istiyorum 35
senin için çıldırıyorum 35
seninle konuşmak istiyorum 561
seninle evlenmek istiyorum 67
senin yüzünden 95
senin adına sevindim 78
senin adın ne 311
senin 814
seninle 184
seninle olmak istiyorum 35
senin için çıldırıyorum 35
seninle konuşmak istiyorum 561
seninle evlenmek istiyorum 67
senin yüzünden 95
senin adına sevindim 78
senin için 556
senin derdin ne 338
seninleyim 95
seninle gurur duyuyorum 314
seninim 46
senin neyin var 538
seninle mi 82
seninle evleneceğim 47
senin adına çok sevindim 42
senin mi 196
senin derdin ne 338
seninleyim 95
seninle gurur duyuyorum 314
seninim 46
senin neyin var 538
seninle mi 82
seninle evleneceğim 47
senin adına çok sevindim 42
senin mi 196