Rahatladım traduction Anglais
2,047 traduction parallèle
- Hayır, rahatladım.
- No, just relaxed.
Her şeyi söyleyince rahatladım.
It felt good letting it out.
Rahatladım.
Well, that's a relief.
Amma da rahatladım! Öylesine seven, halkla iç içe bir köpek sever olduğunu söyleyeceğini sanmıştım.
I thought you were gonna say fun loving, a people person and a dog lover.
Çok rahatladım.
that's comforting.
Çok rahatladım.
( laughs groggily ) That's a relief.
Ayıldım. Rahatladım.
- Relax.
Yükümü attım. Rahatladım. Bir anda ön kapı açıldı.
Take a load off, I get comfortable, when outta nowhere, the front door opens, and him and his friend come in.
Açıkçası, rahatladım biliyormusunuz?
And frankly, I'm relieved, you know?
Rahatladım.
That's a relief.
Aman ne rahatladım be adam!
Oh! What a relief, man!
Evinizi gördüğümde çok daha rahatladım.
I feel so much better, having seen your home.
- Harika, çok rahatladım.
Oh, that's great, I'm so relieved.
Cidden çok rahatladım.
It really felt good.
Tanrı biliyor ya rahatladım.
Jesus, God knows I'm relieved.
25 yıldan fazla bir süredir kendimizi adadığımız ve iyi çalışmaların önemsiz olduğu bu ürünü satma işi bitince rahatladım.
And I'm relieved. For over 25 years, we devoted ourselves To peddling a product
- Ay çok rahatladım.
- Oh, that makes me feel better.
Rahatladım.
This is a relief.
Çok rahatladım.
That's comforting.
Aman ne rahatladım!
Well, that's comforting.
Büyük bir yük kalktı üstümden, çok rahatladım.
I really do feel as though a great weight has been lifted.
Belki de biraz rahatladım.
Maybe I'm a little relieved.
Aslında rahatladım.
I'm actually relieved.
Rahatladım.
Well, that's a relief. Yeah.
Çok rahatladım.
This feels so good. Come on, Amber.
Ev arkadaşının bekâr olduğunu duyduğumda biraz kıskanmıştım ama şimdi eşcinsel olduğunu görünce rahatladım.
You know, when I heard your roommate was a single guy, I was a little jealous, But now that I know that he's gay... - I'm OK.
- Rahatladım.
- Cut to...
Peki. Teşekkürler. Hafif rahatladım.
Okay, thanks.
- Çok rahatladım.
- Heh, well, that's a relief.
Çok rahatladım.
Well, that is very comforting.
Rahatladım, odaklandım ve iyi şeyleri hiç görmediğin bir şekilde birleştireceğim. Bu harika Tracy.
I'm relaxed, I'm focused, and I'm gonna be churning out the good stuff like you've never seen.
Açıkçası, ben rahatladım.
Oh, frankly, I'm relieved.
- Çok rahatladım.
- Oh, I'm so relieved.
Çok rahatladım.
I'm very relieved.
Rahatladım.
Yeah, what a relief.
Şimdi rahatladım kulüpler Sonunda benim misyonu gerçekleştirmiştir var gibi
I'm relieved now as I've finally carried out my mission
Çok rahatladım
I'm so relieved.
Rahatladın mı?
Satisfied?
Rahatladığımı hissediyorum.
I'll feel relieved.
Çok rahatladım.
What a relief.
'Sanırım, Steven Culley'in çocuğu olduğu ortada, benim değil itiraf etmeliyim ki içim rahatladı.
" I think we can safely say it's Steven Culley's, not mine. Truth is, I feel free.
Rachel güvende ve iyi olduğu için ne kadar rahatladığımı bilmeni istedim.
I-I just wanted to tell you how glad I am that Rachel's safe.
Rahatladın mı?
- Relax?
O zaman benim kağıtları doldur da yoluma koyulayım. Ne rahatladım!
That's a relief.
- Şimdi rahatladın mı?
- Key you feel comfortable with now?
- Ne kadar rahatladığımı bilemezsin.
Do you know what a sense of relief I have?
Aslında için rahatladı.
I'm actually relieved.
Rahatladın mı?
Feel refreshed?
Şimdi rahatladın mı?
Uh, now you're gonna relax?
Bir parça rahatladım aslında.
A bit of a relief, actually.
Rahatladın mı?
- Oh, really?
rahat 453
rahat ol 368
rahatsız mı ediyorum 24
rahatsız ettim 55
rahat bırak beni 249
rahatlayın 102
rahatsız ediyorum 27
rahatsız ettiğim için özür dilerim 156
rahatsız etmek istemedim 25
rahatsız etmeyin 24
rahat ol 368
rahatsız mı ediyorum 24
rahatsız ettim 55
rahat bırak beni 249
rahatlayın 102
rahatsız ediyorum 27
rahatsız ettiğim için özür dilerim 156
rahatsız etmek istemedim 25
rahatsız etmeyin 24