Sen bir canavarsın traduction Anglais
327 traduction parallèle
- Sen bir canavarsın!
- You're a monster!
Sen bir canavarsın.
You are a monster.
Sen bir canavarsın!
You're a brute!
Sen bir canavarsın!
You're a beast!
- Uygar insanlar gibi. - Sen bir canavarsın!
- You're a monster!
Sen bir canavarsın!
You're a monster!
- Sen bir canavarsın.
- You're a monster.
Sen bir canavarsın Theo.
You're a monster, Theo.
Sen bir canavarsın, bir domuzsun ve kahrolası bir hırsızsın!
You're a beast and a swine and a bloody, bloody thief!
Becket, sen bir canavarsın.
Becket, you're a monster.
Sen bir canavarsın.
You're a monster!
Onlara göre sen bir canavarsın.
You're a monster to them.
- Michael, sen bir canavarsın.
You're a monster. - Me?
Sen bir canavarsın.
You're a monster.
Çünkü sen bir canavarsın.
Because you're an ogre.
Sen bir canavarsın, pisliksin!
You're a monster, you're sick!
- Sen bir canavarsın, pisliksin!
You're a monster! You're sick!
Hayır, sen bir canavarsın.
No, Hilda is not a demon!
Sen bir canavarsın!
You're an inhuman monster!
Sen bir canavarsın.
You're a monster...
- Sen bir canavarsın.
No, I'm not. - Sins, sins, sins upon sins.
Sen bir canavarsın.
You monster!
Sen Insan değilsin, sen bir canavarsın.
- You are not human, you are a demon
Müthiş görünüyorsun ama daha fazlasına ihtiyacım var daha dehşetli. Sen bir canavarsın. - Dehşetli.
You look terrific, but I need you to be more... more terrifying.
Sen bir canavarsın.
You're a pest.
- Sen bir canavarsın!
You're a monster!
Sen bir canavarsın, ve kendi çekici tarzımla, ben de öyle.
You are a monster, and in my own charming way, so am I.
Sen bir canavarsın, Tieran, ve sana karşı, hiç sempati beslemiyorum.
You're a monster, Tieran, and I have no compassion for you.
Sen bir canavarsın Zorg.
You're a monster, Zorg.
Sen bir canavarsın.
Monster!
- Sen bir canavarsın.
- Jesus, you're monstrous.
- Sen bir canavarsın!
- You are a monster!
Sen bir canavarsın! Seni canavar!
- You monster, you!
Sen bir canavarsın
You're a monster.
Sen bir canavarsın!
- You are a monster.
Johnson, sen bir canavarsın!
Johnson, you're a monster.
Bir canavarsın sen!
You are a monster!
Sen de bir canavarsın o halde.
You are a monster and a monster, in that order.
Sen sefil, kaba, gülünç, değersiz küçük bir canavarsın.
You are a wretched, grotesque, ridiculous, insignificant little monster.
- Nasıl bir canavarsın sen?
What kind of monster are you?
Tam bir canavarsın, sen busun işte!
You're a monster, that's what you are!
Sen de babam gibi bir canavarsın.
You're an ogre, like my father.
Sen iyi bir canavarsın.
You're a good beast.
Bir canavarsın sen.
You're a fiend.
Sen küçük bir canavarsın.
So you are a little animal.
Sen lanet bir canavarsın!
You are a criminal ogre.
Ama nedense sen saygıdeğer bir canavarsın. Bense, şimdiye kadar tam tersi!
But somehow you're a well-respected monster and I am, to date not!
- Sen ne tür bir insanlık dışı canavarsın?
- What kind of inhuman monster are you?
Sen alçak, suçlu bir canavarsın.
- You're a despicable, criminal monster.
Sen gerçek bir canavarsın Makoto.
You're really a monster, Makoto.
Sen çok lezzetli bir canavarsın.
You're a tasty monster.
sen bir tanesin 30
sen bir 32
sen bir meleksin 58
sen bir pisliksin 43
sen bir dahisin 132
sen bir erkeksin 31
sen bir harikasın 29
sen bir aptalsın 74
sen bir kadınsın 24
sen bir kızsın 17
sen bir 32
sen bir meleksin 58
sen bir pisliksin 43
sen bir dahisin 132
sen bir erkeksin 31
sen bir harikasın 29
sen bir aptalsın 74
sen bir kadınsın 24
sen bir kızsın 17