Sen bir katilsin traduction Anglais
343 traduction parallèle
Keşke ölseydin, çünkü sen bir katilsin.
I wish you were, because you're a murderess.
Sen bir katilsin.
You're a murderer.
Bay Hendrix, eğer öldüyse, sen bir katilsin.
Mrs. Hendrix, if he's dead, you're a murderess.
Orada sen bir katilsin.
There you are a murderer.
İşte! Hırsızlar ailesinde sen bir katilsin.
So now you're a killer in a family of thieves.
Sen bir katilsin!
You're a murderer!
- Sen bir katilsin!
- You're a murderer!
- Sen bir katilsin.
- You're a murderer.
Sen bir katilsin.
You're a killer.
Tamam, sen bir katilsin.
I`m impressed. You`re a killer.
Sen bir katilsin.
You are a murderer!
Ricca, sen bir katilsin!
Ricca, you're a killer!
Sen bir katilsin Harry!
You're a killer, Harry.
Bak, sen bir katilsin. Eminim birçok insan öldürmüşsündür.
You have a murderous look you must have killed many people
- Sen bir katilsin.Hadi.
- You're a killer. Just kill.
Sen bir katilsin, Schist.
You're a murderer, Schist.
Nasıl olsa, sen bir katilsin.
You's a killer anyway, man.
Sen bir katilsin, biliyor musun?
You're a murderer, you know that?
Sen bir katilsin ha!
You're a killer!
Birini öldürdün sen... sen bir katilsin bir cana kıydın...
You killed somebody! You're a murderer!
Sen bir katilsin!
YOU'''RE A MURDERER!
Sen bir katilsin, Nino!
You're a murderer, Nino!
Evlilik işinde de sen bir katilsin.
And you're a... You're a killer in the marriage business.
"Oh, ve bu arada, sen bir katilsin."
"Oh, and by the way, you're a murderer."
Sen bir katilsin!
Thou art a murderer!
Sen bir katilsin unutma, duygusal davranmamalısın.
Remember you're a killer, you can't let emotion get in the way.
- Öyleyse sen bir katilsin.
- So you're a murderer.
Ben mükemmel olmayabilirim ama sen bir katilsin!
I might not be perfect, but you're a killer!
Çünkü şüphen olmasın Louis, sen bir katilsin!
For do not doubt you are a killer, Louis!
Sen bir katilsin! Hayatımı mahvettin! Hayır...
- You assassin, you ruined my life!
Sen bir katilsin!
You are a murderer.
Daha önce de dediğim gibi, sen bir doğuştan katilsin.
- That's all.
- Sen de bir katilsin.
- You're a killer, Hank.
Sen Beauregard Bennet'sın, sen bir haydut ve katilsin!
You're Beauregard Bennet, you're a bandit and a murderer!
Izo, sen harikulade bir katilsin.
Izo, you're a brilliant killer.
Sen... Lanet bir katilsin!
That day at night, you looked so murderous!
Sen para için adam öldüren bir katilsin.
You're an Assassin who kills for money.
- Sen hırsız, kaçakçı, dolandırıcı belkide bir katilsin
You've been a thief, smuggler, embezzler, possibly an assassin,
- Fakat sen bir yalancı, hain ve katilsin
But you're a liar. A traitor. An assassin.
- Sen çürümüş, yalancı bir katilsin.
- You're a rotten, lying murderer.
Sen bir yazar değilsin, katilsin!
Christ, you're not a writer, you're a killer!
Ve sen de alışılmadık bir katilsin.
And you're an unusual killer
Sen bir kiralık katilsin.
You're a hit man, for Christ's sake.
Sen kusursuz ve çekici bir katilsin.
You're a perfect and beautiful killer.
Sen lanet bir katilsin!
You're a damn killer!
Sen bir hırsız ve katilsin, ve kim bilir başka nesin.
You're a thief and a killer, and who knows what else.
Conway Twill, sen de gerçekten iyi bir katilsin, Ama şu lanet çeneni hep kapalı tut!
Conway Twill, you're a real good killer, but be sure you keep that goddamn trap shut.
Patates Kafa sana diyor ki sen eli kanlı bir katilsin!
That's Mr. Potato Head to you, you back-stabbing murderer!
- Yani sen şimdi kiralık bir katilsin, huh? - Bu bir başlangıç.
So you're an assassin now, huh?
Sen lanet bir katilsin Garfield!
You're a fucking murderer, Garfield!
Sen bir sabotajcı ve katilsin.
What you are is a murderous saboteur.
sen bir tanesin 30
sen bir 32
sen bir meleksin 58
sen bir pisliksin 43
sen bir dahisin 132
sen bir erkeksin 31
sen bir harikasın 29
sen bir aptalsın 74
sen bir kadınsın 24
sen bir kızsın 17
sen bir 32
sen bir meleksin 58
sen bir pisliksin 43
sen bir dahisin 132
sen bir erkeksin 31
sen bir harikasın 29
sen bir aptalsın 74
sen bir kadınsın 24
sen bir kızsın 17