Sen bırak traduction Anglais
2,628 traduction parallèle
Atıcımız zaten bir taneydi sen bırakırsan diğerleri nasıl beysbol oynayacak?
You're our only pitcher If you give up, how will the others play baseball?
Yeleğini giy. Bugün beni sen bırakıyorsun, Dunbar.
You're driving me today, Dunbar.
- Bebeklik etmeyi sen bırak, hıyar!
You quit being such a baby, you prick.
Sen bırak, ben bırakmayım.
You quit and I don't.
Sen bırak.
Drop yours.
- Sen bırak silahını.
You put your gun down.
- Ama beni hep sen bırakırsın.
But you always give me rides.
Ve sen sonunda beni rahatsız etmeyi bırakıyorsun. Böylece biz de dört polis katilini haklıyoruz.
And you finally stop bugging me long enough so that we can run down four copkillers.
Bırak sen de.
Oh please.
Önce sen bilgisayarı bırak Bartowski.
First you put the computer down, Bartowski.
Muhtar, sen morgu falan bırak.
Mukhtar, forget the morgue.
Bırak sen.
Let go.
Sen uyurken annen başucunda 3 hafta boyunca bekledi- - Sonra da bırakıp gitti!
Your mother sat by your bed for three weeks while you slept- - and then she left!
Bari sen beysbol sopanı bırak ve bu sefer doğru olanı yap.
To have put down the bat and found the right words instead,
- Bırak sen de!
Give up!
Ben de ona dedim ki "bırakacağım sen beni azarlamayı bırakır bırakmaz."
I tell him, "I will do that, as soon as you stop lecturing me."
Sen, güzel kahverengi gözlü, bırak bisikletini.
You, with the adorable brown eyes, drop your bike.
Bırak Dublin'e gitsin, sen de düşünecek zaman bulursun.
Let him go to Dublin then you can use the calm to consider.
Sen kendi işini yap, bırak ben de kendiminkini yapayım.
You do your job ; Let me do mine. Please.
- Sen de her şeyi bırakıp hiçbir şey sormadan, buraya mı geldin?
You dropped everything, no questions asked, headed here.
- Sen sus, bırak da konuşsun.
Just let him talk.
- Bırak sen, ben ilgileniyorum.
Yo, hang back. I got this.
CD'yi bize bırak sen, tekrar bakalım.
Um, why don't you leave the disc with us and we'll look into it?
Ve sen sadece bırakıyorsun.
And you just... And, you let it go. Let it all go.
Eğer sen bu konuyu düşünmeyi bırakırsan, biz de Michelle'den vazgeçmeyiz.
We will promise not to give up on Michelle, if you promise not to worry anymore.
- Sen Mel'i bana bırak, tamam mı?
You let me worry about Mel.
Yok, sen beni Selene'yle yalnız bırak, benim sevgilim orda.
Leave me here alone with Selene My lover is there...
En iyisi interneti bırak sen.
Maybe you should get off the internet.
Sen de fotoğraflarını Dexter'ın masasında bırakırsın belki. Böylece Harrison görmez.
And maybe you could keep the photos on Dexter's desk, so Harrison won't see them.
â ™ ª â ™ ª tavuk istiyorum â ™ ª â ™ ª yalan yok, sen benim tavuk tartımsın â ™ ª â ™ ª tavuk yerine dene domuz etinden â ™ ª â ™ ª lütfen bırak o çatalı elinden â ™ ª
♪ ♪ I want some chicken ♪ ♪ no lie, you are my chicken pot pie ♪
Sen Tanrı'nın sana verdiği yaratıcı gücü kullan ve gerisini bana bırak.
You just concentrate on being the creative force God made you, and leave the rest to me.
Yazmayı bırakın, hey sen!
Stop writing, hey you!
- Bırak dedim. - Bu işe karışma sen.
- I said drop it.
Sen arabayı sür, düşünme işini bana bırak.
You drive, let me do the thinking.
Hamile bırak bence sen de.
Better knock her up.
Sen de artık şu inatçılığı bırakıp onunla barışsan olmaz mı?
So why don't you stop being so stubborn and make up already?
Seninle seks yapmak istemesini bırak sen sadece takılmak için bile olsa adamı bayarsın.
Believe me, you're way too annoying to just hang out with if he wanted to get in your pants.
Sen ve meslektaşların bizi rahat bırakırsanız tabii.
If you and your colleagues will back off and let us work.
Sen, Helen'in vasiyetinde mülkünün eşit bir şekilde cadı meclisindeki üç kişiye bırakıldığını söylemiştin.
Well, you said Helen's will divided her land evenly between the three coven members.
kendine tekrar bir bak bırakılamayacak kadar dayanılmazsın ciğerimin parçası ciğerimin parçası sen benim altın yüzlüm ciğerimin parçası
Oh look at you, so cute Especially when you brood My bundle ofjoy
Şimdi benim ve sen özlenmeyeceksin öfkelenmeyi bırak Önce şeytanın bacağını ben kırdım
♪ it's mine now, and you will not be missing it ♪ ♪ quit having a hissy fit before I break a ligament ♪
Kendini kötü hissettirme işini "A" ya bırak sen.
Leave it to "A" to make you feel bad about your mom feeling good.
Niye böyle bırak sen
Why all the fuss? Leave it to the hooligans.
Ne salaklar Yardım et sen onlara zorro yu bırakım "Sex and the city" ye gidicem!
What idiots! You help them and they complain! I'm quitting this Zorro gig and signing up for "Sex and the city"!
Her biri diğerini yüz üstü bırakıyor, Ve sen ve ben bunun içine çekiliyoruz.
Each one rats out the next, and you and I get sucked right into it.
Sen Cherl Ladd'i solda sıfır bırakırsın.
You blow Cheryl Ladd out of the water.
Sen de annem babam gibi beni bırakıp, gidiyorsun.
And you are leaving me just like mom and dad.
Bak ne diyeceğim, sen benim filmi Sophia'ya bırak ben de Ari'yi arayayım.
I'll tell you what... You drop off my movie to Sophia and I'm gonna call Ari.
Biz pastayı şuraya bırakıyoruz gerisine sen karar verebilirsin.
Um, we'll just leave the cake right here on the porch, and you can decide.
Belki de bu kasabaya gerçek seni göstermenin zamanı geldi. "Muhteşem sen". Ve bırak sana aşık olsunlar. Benim gibi lanet dünyadaki en güzel şehrin olduğu gibi.
Maybe it's time to show this town the real you, the amazing you, and let them fall in love with that person- - the way I did... the way the best city on the entire freaking planet did.
Bunu şuraya bırakıyorum. Sen hazır olana kadar orada kalsın.
I'm gonna leave it right here till you're ready for it.
bırak 1242
bırak beni 1950
bırakma 58
bırakıyorum 119
bırakma beni 65
bırakmam 34
bırakın 390
bıraktım 124
bırakmayacağım 38
bırakın beni 769
bırak beni 1950
bırakma 58
bırakıyorum 119
bırakma beni 65
bırakmam 34
bırakın 390
bıraktım 124
bırakmayacağım 38
bırakın beni 769
bırakacağım 37
bırak onu 1012
bırakalım 42
bırakın gelsin 27
bırakın gitsinler 39
bırak gitsin 444
bırakmak mı 26
bırakın geçeyim 78
bırak şimdi 60
bırak kalsın 58
bırak onu 1012
bırakalım 42
bırakın gelsin 27
bırakın gitsinler 39
bırak gitsin 444
bırakmak mı 26
bırakın geçeyim 78
bırak şimdi 60
bırak kalsın 58