English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ S ] / Senden gerçekten hoşlanıyorum

Senden gerçekten hoşlanıyorum traduction Anglais

339 traduction parallèle
Senden gerçekten hoşlanıyorum. Çok güzelsin.
I really like you You're beautiful
- Çünkü senden gerçekten hoşlanıyorum.
-'Cause I really like you.
Senden gerçekten hoşlanıyorum.
I really like you.
Senden gerçekten hoşlanıyorum, ama senin yanında olmak benim için çok fazla heyecan anlamına geliyor.
I really like you, but being around you means a little too much excitement for me.
Senden gerçekten hoşlanıyorum.
I really do like ya.
Senden gerçekten hoşlanıyorum ve hislerimi gizlemeye alışkın değilim.
I really like you and I'm not used to hiding my intentions.
Senden gerçekten hoşlanıyorum ama görünmez adamı oynayamam.
I really like you but I can't be the invisible man.
Ve senden gerçekten hoşlanıyorum.
And I really like you.
Senden gerçekten hoşlanıyorum.
I really like you, you know.
Sanırım... senden gerçekten hoşlanıyorum.
I think... I really like you.
Yani, bak, senden gerçekten hoşlanıyorum.
I mean, look, I really like you.
Senden gerçekten hoşlanıyorum.
- I genuinely like you.
Senden gerçekten hoşlanıyorum, biliyorsun.
I really do enjoy you, you know.
Senden gerçekten hoşlanıyorum Johnny.
I really like you, Johnny.
Evet, sana bunu anlattığıma inanamıyorum ama senden gerçekten hoşlanıyorum... ve bunu sana geç olduğunda söylemek istemedim.
Yes, I can't believe I'm telling you this, but I really like you... and I don't want it getting in the way down the road.
Senden gerçekten hoşlanıyorum Mike.
But I can't live here forever.
Senden gerçekten hoşlanıyorum.
I seriously like you.
Bak, Kevin, senden gerçekten hoşlanıyorum ama belki de arkadaş olarak kalmamız daha iyi olacak.
Look, Kevin, I really like you but maybe we'd be better off just being friends.
Bak, Rollo, Senden gerçekten hoşlanıyorum.
Look, Rollo, I really like you.
Senden gerçekten hoşlanıyorum.
You weren't wrong.
Biliyorsun senden gerçekten hoşlanıyorum.
I really like you. I really do.
Bak Shane senden gerçekten hoşlanıyorum ama hayal görme olur mu?
"Listen Shane, I like you, I really do..." "... but drop the fantasy, okay "
Ee, senden gerçekten hoşlanıyorum.
Uh, I really like you a lot.
Senden gerçekten hoşlanıyorum.
I really like you a lot.
Anladım ki senden gerçekten hoşlanıyorum Marla.
What I've come to realize is that I really like you, Marla.
Senden gerçekten hoşlanıyorum.
I mean, I really liked you.
Senden gerçekten hoşlanıyorum, Fez. Fakat o üniversitede ve biz hala sadığız.
Fez, I really like you, but he's in college, and we're still faithful.
Senden gerçekten hoşlanıyorum, ama...
I really like you, but- -
Senden gerçekten hoşlanıyorum ve seni çekici buluyorum ama...
I really like you, and I'm very attracted to you, but I...
Bak, senden gerçekten hoşlanıyorum Sara.
Look, i really like you, sara.
Wendy, senden gerçekten hoşlanıyorum.
Wendy, I really like you.
Senden gerçekten hoşlanıyorum, Alex.
I really like you, Alex.
Senden gerçekten hoşlanıyorum, ama güzel olduğunu düşünmüyorsan senin deli olduğunu düşüneceğim.
I mean, I really like you, but I have to assume you're a little nutty ifyou really believe you're not beautiful.
Mesele suçluluk meselesi değil. Senden gerçekten hoşlanıyorum.
It's not just guilt I really like you
Senden gerçekten hoşlanıyorum.
I really like you
Ve senden gerçekten hoşlanıyorum.
AND... I REALLY LIKE YOU.
Senden gerçekten hoşlanıyorum.
I really do like you.
Çünkü senden hoşlanıyorum, gerçekten hoşlanıyorum.
Because I like you, I really do
Senden çok hoşlanıyorum, Laura, gerçekten.
I'm very fond of you, Laura, really I am.
Senden hoşlanıyorum, seks anlamında değil, gerçekten senden hoşlanıyorum.
I like you, I don't mean sex, I mean "like you".
Senden gerçekten çok hoşlanıyorum.
I like you so much.
Gerçekten senden hoşlanıyorum.
I really like you.
Çünkü senden gerçekten çok hoşlanıyorum.
I like you, I really do.
Senden gerçekten çok hoşlanıyorum.
I like you seriously.
"Niçin, Susan, ben gerçekten senden hoşlanıyorum."
( Silkily ) "Why, Susan, I really... ( Squeakily ).. kind of fancy you."
Gerçekten senden hoşlanıyorum.
Oh... I really like you.
Isabella, senden gerçekten çok hoşlanıyorum.
Isabella, I really like you.
Senden gerçekten çok hoşlanıyorum Dongsuk.
I really like you, Dongsuk.
- Hayır, senden gerçekten hoşlanıyorum.
- Wait! Wait for me!
Demem şu ki, senden gerçekten hoşlanıyorum.
I mean, I really like you...
Senden hoşlanıyorum, ama seni gerçekten evinden alabilmeyi, arabamı durdurabilmeyi, seni dışarı çıkarabilmeyi istiyorum.
Lane, I like you, but I want to be able to pick you up... stop the car, and take you out. And I want to be able to call you. At your house.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]