Senin hakkında traduction Anglais
8,147 traduction parallèle
Jules, o senin hakkında da bir şey bilmiyor.
Jules, he doesn't know anything about you, either.
Senin hakkında sürekli tuhaf bir şeyler öğreneceğiz, değil mi?
We are always pulling back a strange new layer on you, aren't we?
Marcel'in senin hakkında bildiği bir sırrı öğrenmeye çalışıyordu.
He's trying to get a secret out of him, something he thinks Marcel knows about you.
Hadi ama, baba en azından kendine biraz olsun bakmayı dene. Senin hakkında endişeleniyorum.
Come on, Dad, at least try and look after yourself, I'm worried about you.
Senin hakkında bazı şeyler biliyorum.
I know some things about you.
Babam senin hakkında çok konuşurdu.
You know, my dad talked about you a lot.
Senin hakkındaki 2.5 cm kalınlığında olan dosyası kadar değil.
Not as interesting as the inch-thick file that he was keeping on you.
Senin hakkında kesin bildiğim tek şey kim olmadığın.
The only thing I know for sure about you is who you are not.
- Senin hakkında konuşmak istiyorum.
- I wanna talk about you.
- Tamam. - Senin hakkında bir adamla sürtündüğünü de duymak ve ayrıca kendimi egoist bir götlek gibi hissettirilmek istemiyorum çünkü biracık tarumar oldum.
- I don't want to hear about you dry-humping some guy, and I don't want to be made to feel like some self-involved asshole because I'm a little discombobulated.
Senin hakkında ne demişti?
What did he say about you?
Senin hakkında çok şey biliyorum, Pam.
I know a lot about you, Pam.
Eğer bunu başarabilirsen, senin hakkında olabilecek her görüşmeden daha çok şey yansıtır.
If you're able to do this, it shows me more about you... than any interview ever could.
İkimiz de aynı yerden geldiğimize göre narkotik senin hakkında ne düşünecek?
So, since you and I come from the same place, what is the DEA going to assume about you?
O insanların senin hakkında söyledikleri olsun senin onlar için yaptıkların olsun.
The things those people said about you. The things you did for them.
30 saniyedir buradayım ve senin hakkında şunları öğrendim.
Thirty seconds and here's what I've learned about you.
- Peki, senin hakkında ne söyleyecek?
And what will she say about you?
Geçenlerde senin hakkında inanılmaz bir söylenti duydum.
I recently heard an extraordinary rumor about you.
Buradakiler, senin hakkında konuşuyorlar, dostum.
People here are talking about you, man.
Koç, korkunç bir yetişkine senin hakkında o korkunç şeyleri söylediğim için çok üzgünüm.
Coach, I'm sorry that I said those horrible things to a horrible adult.
Umalım da hiçbiri senin hakkında önceden suçlamadığımız bir suç söylemesin.
Let's hope none of them tell us about anything we didn't charge you for.
Senin hakkında hiçbir şey bilmiyor.
He doesn't know anything about you.
Claudia, ı senin hakkında hasta endişeliydi.
Claudia, I was worried sick about you.
Mr. Shepard, senin hakkında çok şey duydum.
Mr. Shepard, heard a lot about you.
Albay senin hakkında konuşurken durduramaz.
The Colonel can't stop talking about you.
- Doğal olarak senin hakkında sorular sordu anne.
Naturally, he asked all about you, Ma.
İşte, biz de senin hakkında böyle hissediyoruz.
Well, that's how we feel about you.
Savcı senin hakkında suçlamaları okuyacak. ve hakim sana bunları anlayıp anlamadığını soracak.
Uh, the prosecutor will read the charges against you, and the judge will ask you if you understand those charges.
- Birisinin senin hakkında nasıl nasıl şüphe uyandıracağını bilirsin.
- You can see how it might look suspicious for someone with your history.
Merak etme, senin hakkında bir şey sormadılar.
No one asked a question about you, don't worry.
Senin hakkında ne düşündüğümü ben söyleyeyim Oscar Madison.
I'll tell you what I think of you, Oscar Madison.
Peach Pussycat'teki Rachel senin hakkında komik bir hikaye anlattı.
I heard a funny story about you from Rachel at the Peach Pussycat.
Mitchie senin hakkında ne söyledi biliyor musun?
Do you know what Mitchie said about you?
Senin hakkında çok şey okudum.
It's amazing to meet you. I've read all about you.
TV'de senin hakkında söylenen saçmalıklara inanmaktansa safra kesesi taşından ölürüm daha iyi.
I'd rather pass a gallstone than believe any of that trash they're saying about you on TV.
Hizmet ettim ve şerefle terhis edildim. İşte bu yüzden senin hakkında bir yığın şey söyleyebilirim sığır çobanı.
You see, I served and I was honorably discharged, which is a hell of a lot more than I can say about you, cowboy.
Evet, bana bir sürü şey anlattılar ve senin hakkında bir tek iyi şey bilmediğimi fark ettirdiler.
They told me a lot a stuff. Made me realize, I don't know a good goddamn about you.
Senin hakkında da yeni şeyler öğreniyorum.
I'm learning new things about you, too.
İnsanların senin hakkında konuşmadığı bir yerde olmak istersin belki diye düşündüm.
You know, I figured you probably just wanted to be Someplace where people weren't talking to you about... How you were doing and all that stuff.
Kevin beni senin hakkında uyardı.
Kevin warned me about you.
Senin hakkında hiçbir şey bilmiyorum.
I-I know nothing about you.
Babam eskiden senin savaş becerilerin, kahramanlıkların cömertliğin hakkında hikayeler anlatırdı.
My father used to tell stories of you, - of your skill in battle... - Mm-hmm.
Ama senin ne yaptığın hakkında hiçbir fikrim yok.
I don't know what you were doing.
Senin gibiler hakkında yeterince şey duydum.
I've heard enough from the likes of you.
Bu benim ve oğlum hakkında, senin değil.
This is about me and my son, not you.
Ama biraz senin hakkında konuşalım.
But let's talk about you for a second, though.
Hem senin ve ölen kocan hakkında konuşabiliriz.
And we can tell them about you and your late husband.
Benim gibi bir adamla senin gibi bir kızı, konuşurken görsen, onlar hakkında ne düşünürdün?
Seeing a man like me and a girl like you, talking about things. What do you think that they would think?
Ben cinsellik hakkında bildiğim her şeyi senin yazılarından...
But I everything that I know about sex is because of... your column.
Senin kardeşlerin ve öcün hakkında.
About your brothers and the bogeyman.
Senin iyi tarafların hakkında konuşabilecek insanlar.
_
senin hakkında çok şey duydum 26
hakkında 25
hakkında ne biliyorsun 18
hakkında çok şey duydum 42
senin adın nedir 33
senin adın ne 311
senin 814
seninle 184
seninle olmak istiyorum 35
senin için çıldırıyorum 35
hakkında 25
hakkında ne biliyorsun 18
hakkında çok şey duydum 42
senin adın nedir 33
senin adın ne 311
senin 814
seninle 184
seninle olmak istiyorum 35
senin için çıldırıyorum 35
seninle konuşmak istiyorum 561
seninle evlenmek istiyorum 67
senin yüzünden 95
senin adına sevindim 78
senin için 556
seninleyim 95
senin derdin ne 338
seninle gurur duyuyorum 314
seninim 46
senin neyin var 538
seninle evlenmek istiyorum 67
senin yüzünden 95
senin adına sevindim 78
senin için 556
seninleyim 95
senin derdin ne 338
seninle gurur duyuyorum 314
seninim 46
senin neyin var 538