Sorun olmayacak traduction Anglais
877 traduction parallèle
Sorun olmayacak mı?
Will you be okay with that?
Sorun olmayacak.
Everything's gonna be all right.
- Evet. Sorun olmayacak, değil mi?
Sure it won't be inconvenient?
Sorun olmayacak.
It'll be all right.
O sana bir zerre bile sorun olmayacak.
He won't be a mite of trouble to you.
Bir sorun olmayacak.
It will be all right.
Onun için tabi ki hiçbir sorun olmayacak, Ekselansları şefaatlidir. Pyotr Leontich, işten ilişkinin kesilmesini önleyecek.
For him of course it'll be no trouble to intercede with his Excellency to prevent Pyotr Leontich from being dismissed.
Bir da asla size sorun olmayacak.
Never again will he trouble you.
Sorun olmayacak.
We'll be all right.
Bununla birlikte, eğer kovulursam, taşınmak büyük bir sorun olmayacak.
However, if I am sacked, moving out will be no great problem.
Bu doğru olabilir ama sorun olmayacak dediğiniz sağ kanattan yoğun baskı görüyorum.
Maybe, but there's heavy pressure from the right flank you said not to worry about.
Çocuk sahibi olmak sorun olmayacak.
There will be no difficulty about children.
Sorun olmayacak - eğer buradan gidersen tabii.
There won't be any trouble - if you ride on.
Artık sorun olmayacak Lou.
Lou. Gant's gone.
O zaman Bebek Jane'nin kontratı hiç sorun olmayacak.
Then Baby Jane's contract won't be any problem.
Böylece tünelin bulunması ve kazma sesi sorun olmayacak.
That'll rule out any question of sound detection or probing.
- Bir sorun olmayacak.
- It'll be OK.
Sanırım, sorun olmayacak.
I think he'll be all right.
Ama önce havam biteceği için su sorun olmayacak.
Course, once my air gives out, water won't matter.
- Bu kasabada hiçbir sorun olmayacak.
- There will be no violence in this village.
Yani eğer tam olarak dediğimi yaparsanız polis olmayacak, sorun olmayacak.
So if you do exactly what I tell you there will be no police, there will be no problems.
Herhangi bir sorun olmayacak.
There won't be any problems.
Yakında dul McBain artık sorun olmayacak.
Pretty soon the widow McBain won't be a problem no more.
Sadece yap dediğimi yapıp demediklerimi yapmasan bir sorun olmayacak.
It's okay if you just do what I tell you to do, and don't do what I don't tell you to do!
Artık Meadowood sakinleri ile bir sorun olmayacak.
So as not to have any more trouble with the Meadowood residents,
Burada sorun olmayacak.
There won't be trouble here.
Pek sorun olmayacak. Bisikletle geliyorum sonuçta.
I always come by bicycle.
Kontrat sorun olmayacak.
The contract won't be any problem.
Sanırım sorun olmayacak.
I guess it'll be all right.
Sorun olmayacak.
He'll be fine.
Peki zengin bir toplumda yaşıyorsan ne olur? Ekmek parası sorun olmayacak kadar şanslı olduğunu düşün.
But what happens if you're living in a more affluent society and you're lucky enough to not have to worry about that, you're surviving?
Onlar sorun olmayacak mı?
Wasn't that the problem?
- Sorun olmayacak dedim.
- I said it'll be alright.
Herkes dinlesin, hiçbir sorun olmayacak!
Everyone, it will be all right.
Hayır, sorun olmayacak.
No, it'll be all right.
Sanırım, seninle akraba olmak onun için sorun olmayacak.
I think he'd not mind being related to you by marriage.
Aslına bakarsan, fazla sorun olmayacak gibi.
Although there doesn't seem to be much question.
Eğer Freddy Dayton içki ve kadınlardan hoşlanıyorsa, ki sen öyle diyorsun, sorun olmayacak.
If so fond Freddie Dayton drinks and women, as you say, there will be no problems.
Sorun olmayacak.
It'll be fine.
Sorun olmayacak.
It's gonna be fine.
Kaputu aç... Sorun olmayacak.
pop the hood- - it'll be okay.
Hayır, zamanında bitirmek bizim için sorun olmayacak.
No problem finishing it on schedule.
# Bu sorun olmayacak. #
# It won't matter #
Hiç bir sorun olmayacak.
Should be no problem.
Bir şeye ihtiyacımız olursa, sorun olmayacak.
Now if there's anything we need we'll be alright.
Eğer genç olsaydı, sorun olmayacak mıydı?
If he was younger it would've been all right?
Umarım mutlu sonla biter bitmezse de sorun değil belkide okuyacak bir oğlum olmayacak
Hope it has a happy ending. If it doesn't, it won't matter. Be no son to read it anyway.
Sorun da bu, temiz olmayacak.
That's the trouble, it won't be clean.
Yani sorun olmayacak diyorsunuz?
So it would be all right?
Sorun değil. Hiç yumruklaşma olmayacak.
There won't be any fisticuffs.
Sanırım Tamasz arabası konusunda pek de memnun olmayacak. Sorun olmaz.
I think Tamasz is going to be unhappy about his taxi.
olmayacaksın 18
olmayacak 119
olmayacak mı 17
sorun değil 4528
sorun degil 26
sorun 297
sorun yok 1746
sorun nedir 2736
sorunlar 17
sorun ne 3390
olmayacak 119
olmayacak mı 17
sorun değil 4528
sorun degil 26
sorun 297
sorun yok 1746
sorun nedir 2736
sorunlar 17
sorun ne 3390
sorun olmaz 185
sorun mu var 211
sorun olur mu 68
sorun değil tatlım 17
sorunumuz var 27
sorun var 47
sorunuz var mı 42
sorunun nedir 50
sorun bu mu 22
sorununuz nedir 22
sorun mu var 211
sorun olur mu 68
sorun değil tatlım 17
sorunumuz var 27
sorun var 47
sorunuz var mı 42
sorunun nedir 50
sorun bu mu 22
sorununuz nedir 22