English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turc → Anglais / [ U ] / Unutmayacağız

Unutmayacağız traduction Anglais

489 traduction parallèle
Yargıç Efendi, bu iyiliğinizi ölene kadar unutmayacağız!
Magistrate, we will never forget this until we die.
Unutmayacağız.
We'll remember.
Burada bir subay tarafından zalimce öldürülen Vakulinchuk'i Potemkin Zırhlısı denizcileri olarak unutmayacağız.
Lying before you is the body of the brutally killed sailor Grigory Vakulinchuk... killed by a senior officer of the squadron battleship Prince Tavrichesky.
Evet ve unutmayacağız.
Yes, and we won't forget.
Bunu unutmayacağız
We shan't forget.
Asla unutmayacağız.
We will not forget.
Bill Hickok'ın yaptıklarını unutmayacağız, Cody.
We won't forget what Bill Hickok has done, Cody.
Ben de şuna eminim ki Tim'in ne kadar kibar ve sabırlı olduğunu anımsadıkça aramızda hiç kavga olmayacak ve böylelikle Tim'i hiç unutmayacağız.
And I'm sure that... when we remember how gentle and patient Tim was... we shan't quarrel among ourselves... and in doing it, forget our Tim.
Yaptıklarınızı asla unutmayacağız.
We'll never forget what you've done here.
Evet, ölülerimizi gömdük ama onları unutmayacağız.
Well, we have buried our dead but we shall not forget them.
Evlatlık vazifemizi unutmayacağız.
We shall not forget our filial duties.
Siz ve Bay Parker bizim için çok şey yaptınız. Bunu asla unutmayacağız.
You and Mr. Parker have done so much for us, and we'll never forget it.
Seni unutmayacağız ihtiyar.
We won't forget you, Pop.
Reese sizi hiç unutmayacak. Hiçbirimiz unutmayacağız.
Reese, now, he ain't likely to forget you.
" Biz, 2inci Deniz Bölümünün hayatta kalanları burada yemin ediyoruz ki eğer herhangi birimiz eve dönerse neler gördüğümüzü ve nasıl acı çektiğimizi unutmayacağız.
" "We, the survivors of the Second Marine Platoon, " "Company B, First Battalion, hereby swear " " that if any of us return home,
Bu lanetli gezegeni unutmayacağız.
We won't forget this cursed planet.
Seni ve adamlarını asla unutmayacağız.
We'll never forget you and your men.
Ne o ne de biz, gördüklerimizi asla unutmayacağız :
Neither he, nor we shall ever forget what we have seen.
Sizi unutmayacağız.
We won't forget this.
Ama muharebe alanında sessizce yatanları hiç unutmayacağız.
But we'll never forget those who lie silent on the battlefield.
Bu lafını unutmayacağız.
We'll remember you said that.
Bizim için yaptıklarınızı asla unutmayacağız.
We'll never forget what you've done for us.
Elveda, sizi unutmayacağız, Ruslar fazla yanaştı,
Adieu, we won't foget you, the Russians are too close,
Unutmayacağız.
We won't forget.
Sizi unutmayacağız.
We shall think of you often.
Bu yaptığını unutmayacağız, seni o. çocuğu!
We're not going to forget this, you son of a bitch!
Ama bunu hiç unutmayacağız.
Till we meet again
Bizim için yaptıklarınızı asla unutmayacağız.
Don't think that we'll forget what you've done for us.
Gerçekten unutmayacağız, Albay.
We will indeed remember it, Colonel.
Bunu unutmayacağız.
We won't forget.
Seni asla unutmayacağız.
We'll never forget you.
- Yaptığınızı unutmayacağım.
- I'll never forget this.
Ona bu toprakla bir bahçe yapacağımızı böylece evimizi asla unutmayacağımızı yazmıştım.
I wrote to him that we'd be making a garden with it so that we'd never forget our homes.
Evet, Ruthla hiç unutmayacağımız çok güzel günlerdi.
Yes, and they've been wonderful days. Ruth and I shall never forget them.
Ve bunu bana sağladığınız için sizi de unutmayacağım.
And I'll never forget you for making it possible.
Ayrıldığımız günü hiçbir zaman unutmayacağım.
I'll never forget the day we left.
Hayatınız boyunca unutmayacağınız bir yer.
A place to remember the rest of your life.
Benim için yaptığınızı asla unutmayacağım.
I'll never forget what you've done for me.
Yanaştığımız sırada rıhtımda beni beklerkenki o halini asla unutmayacağım.
I will never forget the picture of you standing there on the dock as we came in.
Doğduğumuz andan itibaren hayalini kurduğumuz ve ölene dek unutmayacağımız şeyin üstesinden gelmeyi niye isteyelim ki?
- Why would anyone wanna get over the thing you hope for from the minute you're born and remember till you die?
Aşağıda Fransız ve Belçikalı rahipler vardı, İrlandalı olan rahibi ise hiç unutmayacağım.
There were French and Belgian priests down there and one Irish priest I'll never forget.
- Yardımınızı asla unutmayacağım.
I'll never forget your help.
Bana burada çok iyi davrandınız ve sizi asla unutmayacağım.
You people have been Wonderful, and I'll never forget you.
Bay Frank. Putti'ye, Hollanda'ya ilk geldiğinizde sizin için yaptıklarını asla unutmayacağınızı söylemiştiniz.
Mr. Frank you told Putti you would never forget what he did for you when you first came to Holland.
Ama yaptığınız bu cesur işi asla unutmayacağım.
But I shall never forget your gallantry.
Kulüpte yaptığınız entelektüel açıdan yeni kapılar açan... o konuşmayı hiç unutmayacağım.
I'll never forget that intellectually stimulating talk that you gave to our club.
benim için yaptıklarınızı unutmayacağım.. ve benim zavallı karım için!
I shall not forget what you have done for me... and for my poor wife.
'Asla unutmayacağınız yöntemler.
Ways you will not forget.
İyiliklerimi unutmayacağınızı umut ediyorum
I hope, my child, you won't forget my poor?
Bu karşılaşmamızı hiç unutmayacağım.
I shall never forget our meeting.
Peki! Anlayışınızı unutmayacağım!
I won't forget your benevolence

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]