Var mıydı traduction Anglais
9,908 traduction parallèle
Cesetini bulduğunuzda hiç kilit var mıydı?
So, there was no lock found with her body?
Başka bir şey var mıydı?
Anything else?
- Yaratığın bir adı var mıydı?
Had the creature a name?
Ailenden 48 Devrimi'ne katılmış kimse var mıydı?
Was anyone in your family involved in the Revolution of'48?
Mallory'nin düşmanı var mıydı?
So, Mallory have any enemies?
- Bu bebeğin bir göbek bağı var mıydı?
- This baby, did it have an umbilical cord?
Evde başka kimse var mıydı?
Anyone else home at the time?
Alex'in yakın arkadaşı ya da kız arkadaşı var mıydı?
Does Alex have any friends nearby, a girlfriend?
Düşmanları ya da sorunları var mıydı?
Enemies? Problems?
- Hasar var mıydı?
Was there any damage?
- Kazanana ödül var mıydı?
Any prize money come with that?
Arabanda zaten bomba var mıydı?
Your car was already rigged to blow?
Galen'in şantajdan haberi var mıydı?
Was Galen aware of the blackmail?
- Kökeniyle alakalı bir problemi var mıydı, hatırlıyor musunuz? - Hayır.
- Do you remember if he ever mentioned any race-related problems?
Oturumlarda Brian'a yada Brian'ın seninle ve Christine'le olan ilişkine ilgi gösteren, garip davranan biri var mıydı?
Was there anyone in his meetings That took an interest in brian Or his relationship with you and christine,
- Bundan haberdar olan başkası var mıydı? Sadece o.
- And nobody else knew anything about it?
Bayan Dahl'a dava açmanızın altında yatan başka bir sebep var mıydı?
Did you have an ulterior motive in bringing suit against Ms. Dahl?
Başka bir sebebim var mıydı?
Did I have an ulterior motive?
- Senin de sevgililerin var mıydı?
You had lovers, too? Not as many.
Arabada bir şey var mıydı?
There is something in the car?
Evinden çalınan bir kitap var mıydı?
Was there a book stolen from your house?
- Çocukları var mıydı?
Did he have kids?
Gerek var mıydı?
Did I need to?
Tori, Rebecca'nın burada ailesi var mıydı?
Tori, do you know if Rebecca has any family here?
Gördüğünde yanında başka biri var mıydı?
Was anyone else with you when you saw his face?
Mutlu bir sonu var mıydı?
Did it have a happy ending?
- Var mıydı?
- Was there?
Kaybolan kişinin sinirsel rahatsızlıkları titreme, Tourette semptomu ya da başkaları var mıydı?
Was the missing person diagnosed with any neurological conditions Such as essential tremor, Tourette's syndrome or any disorder that manifested seizures?
Aklımı kaybediyor gibi olduğumdan haberin var mıydı?
Have you been noticing that I've been kind of losing my mind?
- Belirtiler var mıydı?
- Were there any signs before?
İzniniz var mıydı?
Do I have your permission?
Denker, yukarıya çıkmadan önce ısınmak için içebileceğim sıcak bir şeyler var mıydı?
Oh, Denker, I wonder if I might have something warm to drink before I go up.
Acaba ne ile ilgilendiğinden haberiniz var mıydı?
I wondered if you knew what it was about.
Bugün randevumuz var mıydı?
Did we have a meeting today?
Bu odada başka kimse var mıydı?
Was there anyone else in this room?
Seyahatte başka biri var mıydı?
Were they traveling with anyone else?
Societel Madencilik denilen bir şirketle ilgili bir şeyleri var mıydı?
Did he have anything on a company called Societel Mining?
Bir randevunuz var mıydı?
Do you have an appointment?
Onlardan... bir tanesi Ruby'de var mıydı?
Does... does Ruby have one of those?
Kardeşinin bu direnişçilere dahil olduğu hakkında bir bilgin var mıydı?
Did you have any idea that your sister was involved with these insurgents?
Randevumuz var mıydı?
Did we have an appointment?
Matthew'un suyla ilgili sorunları var mıydı?
Did - - did Matthew have any issues around water?
Doktor Tyler, biraz vaktiniz var mıydı?
Dr. Tyler, do you have a moment?
Yanında başka biri var mıydı?
Has anybody else?
Bay ve Bayan Gillan, oğlunuzla iletişimi koparmanızın özel bir sebebi var mıydı?
Mr. and Mrs. Gillan, is there any particular reason why you've lost touch with your son?
Yardımcı olabileceğim bir şey var mıydı?
Can I help you find something?
Yeşil bir atkısı var mıydı?
Did she have a green scarf?
Başka söze gerek var mıydı?
What was there to say?
Randevunuz var mıydı?
Do you have an appointment?
Seçeneğin var mıydı?
No.
Vaktiniz var mıydı?
A quick word.